Amazon kabilelerinden biri olan Piraha Kabilesi dünyanın en ilginç kabilesi olma özelliğini taşıyor. Modern hayattan uzak yaşayan bu ilginç topluluğun kendilerine ait bir dilleri bile yok. Birbirleriyle farklı şekillerde anlaşan bu kabile sizi çok şaşırtacak. İşte Piraha Kabilesi...Pirahã Kabilesi’nin yerleşim yeri Brezilya’daki Porto Velho şehrine 400 km uzaklıkta. Yani oraya gitmek isterseniz 4 günlük bir tekne seyahati yapmanız gerekiyor. Piraha kabilesi zaman içerisinde çok büyük zorluklara göğüs germiş, ama kendi kültürlerinden asla kopmamış bir kabile. Pirahalar modern dünyanın getirdiği kolaylıklara gerek duymayarak, elindekiyle yetinmeyi bir yaşayış haline getirmiş. Piraha insanları yalnızca zorunlu ihtiyaçlarını karşılayacak kadar çalışıyorlar, avladıkları hayvanlar dışında hiçbir hayvana zarar vermiyorlar. Topladıkları yiyecekler eşit olarak paylaştırılıyor ve geri kalan zamanlarında eğlenmek ve sohbet etmek istiyorlar. Piraha kabilesinde herkes eşit kimse birbirine üstünlük kurmuyor. Yani aralarında hiçbir hiyerarşi yok. Bu kabilenin en şaşırtıcı özelliği ise; dilleri. Dillerinin bir alfabesi yok, rakamları yok. Dolayısıyla ortada yazıya dökülebilen bir dil yok. Sesler çıkarıyorlar, ıslıklar çalıyorlar, zaman zaman hayvanları ve doğadaki diğer sesleri taklit ediyorlar. Bu konuda o kadar ustalar ki, maymunları uzaklaştırıp kartalları bile çağırabiliyorlar. Piraha dilinde geçmiş ya da gelecek zaman kavramları yok: Yarın yok. Dün yok. Ay, yıl, hafta yok; onlar için ya “şimdi” var, ya da “şimdi değil” var! Piraha kabilesinin dilinde sayı da yok. Kabile üyeleri 10’a kadar sayamıyor. Miktar kavramı, yalnızca yeterli olup olmadığına göre ayrılıyor. Bir kilo balığın, veya 5 tane balığın kaç tane balık olduğunu onlar bilmiyorlar.Onlar için “az balık” ya da “çok balık” var. Bir şeyden yeteri kadar varsa, sayısının hiçbir önemi yok.Bu ilginç kabilenin özel gün ya da tören gibi kavramları yok. Herhangi bir şey için bir etkinlik düzenlemiyorlar. Piraha kabilesi hakkında araştırma yapan isimlerden biride Daniel Everett isimli Amerikalı. Onların dillerinde ve dünyalarında doğaüstü varlıklara yer yok. Doğal olarak bir yaratıcı inancına sahip değiller. Pirahãlar mesela kırmızıyı görünce “kan gibi” diyorlar, yani renklere dair kavramları yok.Ünlü ya da ünsüz harfleri bizim gibi kullanmıyorlar. Önceki ve sonraki kuşaklara dair isimlere, cinsel ayrımlara (kuzen, kız kardeş, erkek kardeş) gerek duymuyorlar. Sayıları ifade etmek için kelimelere ve “hepsi” gibi bir sözcüğe de ihtiyaçları yok. Everett’in Pirahã kültüründe kavramış olduğu en önemli şey ise onların yakın geleceğe dair ancak bugünle ilişkili yapacakları bir şey varsa onu konuştukları. Uzak geleceğe ya da uzak geçmişe dair bir gerçeklik algıları yok ve tüm konuşmaları ve şarkıları bugün ne yaptıkları ya da yapıyor olduklarıyla ilgili. Günlük deneyimle rüya görmek arasına büyük mesafeler koymadıkları gibi, ölüm ve yaşam arasına da mesafe koymuyorlar. Delil onlar için en önemli şey. İşte Daniel Everett’in Piraha kabilesi hakkında gözlemlediği şeylere bakacak olursak bu kabile dünyanın en enteresan kabilesi olarak sayılabilir. Piraha kabilesi yaşamlarını sürdürmeye devam ettikçe yeni araştırmalara konu olacakları aşikar. Hatta Pirahã Kabilesi hakkında “The Grammar of Happiness” adında, 2012 yılında bir belgesel mevcut. Hürriyet