Bu istifa CHPnin oyunu artıracak!
Abone olCHP'de yaşanan kriz seçmeni nasıl etkilecek? CHP'nin oyları düşecek mi yoksa yükselecek mi? Adil Gür yorumladı...
Adil Gür, CHP’de yaşananları şöyle yorumladı: Baykal’ın
istifası seçmende bir mağduriyet algısı yarattı. İstifa sonrası
CHP’nin oyunu en az 2-3 puan artırdı. Ancak, Baykal’ın dönüşü
CHP’ye zarar verir...
Deniz Baykal’ın “genel başkanlığından” istifası sonrası ortada
dolaşan söylentileri, yaşananların seçmeni nasıl etkilediğini, kriz
sürecinin nasıl yönetildiğini 2007 Yerel Seçimleri’nin “bilen
adamı” A&G Araştırma Şirketi’nin sahibi Adil Gür’e sorduk.
“CHP’yle hiç bir alakam, ilçe teşkilatı ya da beledileriyle ticari
ilişkim ya da siyasi bir ikbalim yok. Sadece olayları dışarıdan
objektif olarak değerlendiren bir gözüm. Deniz Baykal’da gelse aynı
şeyleri anlatırım” diyen Adil Gür, “Değişimi tamamlamış bir
CHP, iktidar alternatifi olabilir. İktidar veya ortağı olan CHP,
Baykal’ı Cumhurbaşkanı seçerek onore eder ve şerri hayra
dönüştürebilir. Seçmen kaset olayına değil, kutuplaşma siyasetine
oy veriyor. Kadınların tepkisi, Baykal bedel ödediği için
hafifler” dedi.
Adil Gür, yaşananları, seçmenin olaya nasıl bakacağını ve muhtemel
gelişmeleri şöyle değerlendirdi:
BAYKAL’IN EN İYİ KONUŞMASIYDI: Deniz Baykal’ın
önceki günü yaptığı kısa ve öz konuşma iktidarla girdiği polemik
hariç son zamanlarda yaptığı en iyi konuşmaydı. İstifa kararıyla
çok onurlu bir davranış sergiledi. Bu davranışın seçmenin bir
bölümünde ciddi bir mağduriyet algısı yarattığını düşünüyorum.
Kuvvetle muhtemel bugün bir araştırma yapılmış olsaydı
CHP’nin oyu en az 2-3 puan artardı. Türk halkı duygusaldır ve
duygusal reflekslerle hareket eder. Şayet Baykal
parti tabanının baskısıyla kurultayda geri döndüm derse bana göre
kazanılan bu oylar geri gider. İkincisi önümüzde bir
anayasa referandumu ve milletvekili genel seçimi var. Muhtemelen
CHP ve Baykal’ın rakipleri bunu siyasi malzeme yapacaktır. Siyasi
malzeme yapılacak olmasının en büyük işareti dünkü tartışmada
ortaya çıkmıştır. Baykal şiddetle iktidara yüklenmiş, iktidar da
sert bir cevap vermiştir. Görülüyor ki burada centilmenlik sona
ermiştir ve bu olay sıkça dillendirilecektir. Bu olay konuşuldukça
hem CHP hem de Baykal bundan zarar görecektir.
DÖNMESİ TUZ BİBER OLUR: Türkiye birkaç yıldır
Ergenekon, açılım süreci, Balyoz ve Kafes gibi olaylarla siyasi bir
kutuplaşma yaşıyor. Aş, iş ve yoksulluk gibi temel meseleler
konuşulmuyor. Her şey kutuplaşma siyaseti üzerinden yürüyor.
Partiler oylarını hiç bir icraat yapmadan kutuplaşma siyasetinden
alıyor. Eğer Deniz Baykal dönerse bu kutuplaşma siyasetinin
üzerine tuz biber olur. Kuvvetle muhtemel kavga buradan yürür ve
önümüzdeki ayların gündemi bu olay olur. Referandum ve
seçim sürecinde de bunu tartışırız.
Bu da Türk seçmenine yapılmış büyük bir haksızlıktır. Çünkü bu
mesele temel gündem maddelerinin önüne geçer. İnsanların sağlıklı
düşünme ve karar verme yetisi ellerinden alınmasına neden olur.
İSTİFA ETMESEYDİ...: Türkiye’de 1980’den beri
değer yargıları çok değişti. Bugün Binbir Gece, Aşk-ı Memnu gibi
diziler toplumun büyük kısmını ekran başına topluyor. Orada bu
olaydan çok daha çetrefil ve karmaşık ilişkiler var. O nedenle Türk
toplumunun büyük bir kısmının bu tip şeylerle ilgilendiğini
zannetmiyorum.
Sandık başına giden seçmen Türkiye’nin temel meselerine ve
gidişatına bakarak mı oy veriyor zannediyorsunuz?
İnsanların büyük bölümü son dönemde tamamıyla kutuplaşma
siyasetine oy veriyor. CHP seçmeni daha eğitimli, geliri yüksek,
şehirlerde ve metropolde daha fazla yaşayan seçmen. Bu olay
doğruysa seçmeni üzerinde bir hayalkırıklığı yaratmış olabilir.
Eğer Baykal istifa etmeseydi sonuçların yine çok değişeceğini
zannetmiyorum.
'CHP'YE OY VERMİYORUM ÇÜNKÜ BAYKAL VAR' SÖZÜ ŞEHİR
EFSANESİDİR...
DİĞER SAYFADA...
ŞEHİR EFSANESİ: Kamuoyunun CHP’den Baykal’la
sınırlı olmayan büyük bir değişim beklentisi var. Lider çok şeydir
ancak her şey demek değildir. Ak Parti için Erdoğan çok şeydir.
Çünkü Ak parti bir lider partisidir ve orada oyların büyük kısmı
lidere verilir. Ancak CHP, MHP, BDP gibi partilerde oylar ağırlıklı
olarak lidere değil partiye, ideolojiye, dünya görüşüne bakarak
verilir. CHP’deki değişim beklentisi sadece liderin değişmesiyle
sınırlı değildir.
CHP’nin bugüne kadar iktidar olamamasının önündeki engel de
Deniz Baykal değildir. Kamuoyunda ’Baykal olmasa CHP’ye oy veririm’
sözleri yaptığımız araştırmalara göre şehir efsanesinden başka bir
şey değildir. İnsanların vermeyecekleri oy için mazeret
uydurmaktadır. Baykal olmasa oy verecek insan da var vermeyecek
insan da. Dolayısıyla burada faktör nötrdür.
Baykal, ‘onursal başkan’ sağduyusuyla istediği değişimi
hızlandırmalı
CHP İÇİN BİR FIRSAT: Baykal’ın
konuşmasında çok önemli bir bölüm vardı; ’Şerri hayra dönüştürmek’.
Bence bu kurultay şerri hayra dönüştürmek için CHP’nin ayağına
gelen önemli fırsattır. Sayın Baykal “onursal başkan” veya bir
“abi” sağduyusuyla CHP’deki kendininde istediği değişimi
hızlandırmalı. Kurultayda CHP’nin başına toplumun büyük
kısmının sevgi duyacağı, kabul görecek bir lider ve CHP’ye
atfedilen “zengin partisi, dindarlardan hoşlanmıyor” algılarını
değiştirecek bir vizyon taşıyan yönetim seçilmelidir. Böyle olursa
neden CHP bir iktidar alternatifi olmasın.
ADAYLIKTAN KORKULUYOR: CHP’de son bir kaç gündür
yaşananlar şöyle bir sıkıntıyı ortaya çıkardı. Bugün hiç kimse ben
CHP Genel Başkanlığı’na adayım deme cesaretini gösteremiyor ve
gösteremeyecek. Çünkü şu anda bu kaseti rakip partiler mi, derin
çevreler mi, yoksa parti içi muhalefet mi çıkardı diye bakılıyor.
Aday olacak kişi üzerine böyle bir yafta yapıştırılmasından
korkuyordur. Burada Baykal’a büyük bir görev düşüyor.
Küsüp, kızıp evinde oturmak yerine kongre gününü beklemeden bir
açıklama yaparak kesinlikle aday olmayacağını söylemeli, yeni bir
başkana destek vereceğini açıklamalıdır.
CUMHURBAŞKANI OLABİLİR: Eğer CHP iktidar ya da
ortağı olursa Baykal’a burada bir rol biçmek mümkündür. Bu süreç
içerisinde bu olayın bir komplo olduğu ispatlanır ya da doğruysa
bile Baykal istifa ederek gereğini yapmış ve bedelini ödemiş olduğu
için bu tartışmaları arkasında bırakıp gelebilir. Böylece
CHP iktidarının önerdiği bir Baykal Cumhurbaşkanı seçilebilir.
Böylece Baykal onore edilmiş CHP’de şerri hayra döndürmüş
olur.
KRİZ KÖTÜ YÖNETİLDİ...
DİĞER SAYFADA...
- Bir ara formülden bahsediliyor. Sayın Baykal bu kongrede
dönmesin. Bir emanetçi seçilsin. Bir kaç ay sonra olağanüstü
kurultaya giderek Baykal’ın tekrar genel başkanlığı sağlansın
deniliyor. Bununda partiye zarar vereceğini düşünüyorum. CHP’nin
bugün ihtiyaç duyduğu değişim eğer iktidar olmak istiyorsa emanetçi
değil mutlak bir lider ve yönetimdir. Ancak CHP yönetimi “yüzde
15-25 arası bir oya razıyız, biz iktidar olmak istemiyoruz” diyorsa
kimsenin söyleyecek bir sözü yok zaten. Krizin de kötü
yönetildiğini düşünüyorum. Dört günlük sesizlikten sonra hele de
Baykal’ın konuşmasından önce eften püften açıklamalar yaparak
dikkatleri başka yöne çekmek istenmesi çok yanlış. Bu tip şeyler
kamuoyundaki algıları olumsuz etkiler. İnsanlar acaba böyle bir şey
var mı, doğru mu, bak üzerini kapatıyorlar algısı yaratmış
olabilir. Baykal’ın konuşmasının taktik olarak kutuplaşma
siyasetine doğru atılmış bir adım olarak görüyorum.
KADINLAR KÜSER Mİ?
- Kadınlar ve gençler her gün dizilerde bunların daha fenası
onlarca şey görüyor. Onun için psikolojilerinin olumsuz
etkileneceğini düşünmüyorum. Olay doğru ve yanlıştır bunu bilemem.
Burada olayın mağduru kadınlar vardır. Kadınlar bu yönden
etkilenmiş ve yaralanmış olabilir. Ama elimde buna dair bir veri
yok. Olay kadın seçmenin hissiyatını etkilese bile Deniz Baykal bu
işin bedelini ben ödüyorum diyerek bu etkiyi hafifletmiştir. Baykal
böyle davranarak önemli ölçüde bu tepkilerin önüne geçmiştir.
(Vatan)