Internet Haber Mobil Uygulama
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Size bir itirafta bulunayım mı? Twitter denen lanet yeri iki
sebeple kullanıyorum. Birinci sebep yazdığım yazıları paylaşmak ama
ondan önemli bir sebebim daha var.
Haluk Levent'i takip etmek!
Ne zaman keyifsiz olsam ne zaman umudum kırılsa ne zaman güzel bir
şeyler görme isteği hissetsem, hemen twitter'e girip Haluk
Levent'in sayfasını açıyorum."Dur bakalım bugün neler
yapmış" diye bakmadan edemiyorum. Müptelası oldum
yeminle...
Yahu bir insanın yüreği bu kadar mı güzel olur be kardeşim. İnsan
izlerken, "Yahu bu insansa ben neyim" diyor
adeta...
Bir insanı daha iyi bir insan olamadığı için utandıran ama aynı
zamanda daha iyi insan olabilmesi için teşvik eden birini mi
arıyorsunuz?
Alın size Haluk Levent!
Kahramanmaraş'ta yüzü yanan ve yardım isteyen kız çocuğunu ilk o
duyuyor.
Gaziantep'te çocuklarıyla birlikte sokağa atılan kimsesiz anneyi
ilk o fark ediyor.
Diyarbakır'da cilt kanseri olan ve aynı zamanda gözleri görmeyen
annenin yardımına ilk o koşuyor.
Bursa'da Skolyoz hastası olan minik çocuğa ilk dokunan o oluyor.
Antalya'da ilik nakli olan çocuğun maddi durumu kötü olan ailesine
ilk yardımı o yapıyor. Bifida hastası olan Hakkari'deki çocuğun
Ankara'ya naklini o tertip ediyor.
Ankara'da protez göze ihtiyacı olan kız çocuğu onun yardım çığlığı
sayesinde gözüne kavuşuyor.
Samsun'da solunum cihazına ihtiyacı olan hasta onun yardımıyla
hayata tutunuyor. İstanbul'da sağ elini kullanamayan genç kıza
ilk eli o uzatıyor.
Orman yangınları sonrası kaç ağaç yanmışsa, o kadar fidan
kampanyası başlatıyor ve anında topluyor.
Okurken yoruldunuz değil mi?
Ama o ve kurduğu melekler ordusu, yani "Ahbap
Haraketi" bunları son 4-5 gün içinde yaptı.
Yorgunluk yok, dur durak yok adamda!
Geçen bir paylaşımını gördüm.
Çorlu'da verdiği konser sırasında, aynı şehirde yaşayan ve evlenen
bir çift "Bize de uğra" diye çağrı yapmış. Konser
geç bittiği için yetişememiş haliyle...
Normal şartlarda, "Kusura bakmayın yetişemedim"
diyebilir veya hiç cevap vermeyebilir. Ama o konser bittikten sonra
genç çifti yolda yakalıyor, otobanın kenarında gelinle damadı dansa
kaldırıp onlara şarkı söylüyor ya!
İzleyin, bayılırsınız yeminle!
Melekler ordusu gibi bir Ahbap Hareketi kurmuş dedim ya...
Gönüllü olarak görev yapan hareketin mensuplarına bakıyorum. Yav
arkadaş bunlar insan mı yoksa canlı radar mı belli değil.
Nerede bir yetim, nerede bir öksüz, nerede bir çaresiz var ise ilk
onların gözüne takılıyor. İhtiyaç her ne ise bulup buluşturup
anında ulaştırıyorlar ihtiyaç sahiplerine.
Bu arada en son ne yaptı Haluk Levent biliyor musunuz?
Kocası tarafından boğazı kesilerek katledilen Emine Bulut'a, yani
annesine "Anne lütfen ölme" diye seslenen küçük
Bilge'yi aradı. "En yakın zamanda yanında olacağım ve sana
şarkı söyleyeceğim" dedi.
Görüntülü konuşmanın fotoğrafını da twitter'dan paylaştı. Annesinin
ölümünden sonra yüzü ilk kez gülen Bilge'nin o fotoğrafını
görmenizi isterim.
Yani diyeceğim o ki...
Bir yanda Haluk Levent'i ve yanında toplanan gönüllü Ahbap Hareketi
mensuplarına, diğer yanda asan, kesen, parçalayan şiddet ve kötülük
dolu insanlara bakıyorum. "Biz bu güzelliği hak edecek
ne yaptık acaba?" diye sormadan edemiyorum.
Haluk Levent hangi inanca mensup, hangi partiyi destekliyor, hangi
lidere oy veriyor veya hangi takımı tutuyor bilmiyorum.
Bilsem de umurumda olmaz doğrusu...
O, insan ayrımı yapmadan herkesin yardımına koşuyor, herkesi
yaşatmaya veyahut mutlu etmeye çalışıyor ya.
Gerisi zerre umurumda değil.
Parti kursa kendisine oy verir miyim? Yok, yine Erdoğan'a oy
veririm yalan yok şimdi. :)
Gerçi milyonlar kendisine gönül vermişken, Haluk Levent oy hesabı
yapmayı kendine hakaret sayar herhalde...
Haluk Levent en lüks arabalara biniyor, kimi zaman özel uçaklarda
seyahat ediyor. Bunları da saklamıyor, kendisini sevenlerle
paylaşıyor.
Ama bu lüksü yaşaması kimseyi kızdırmıyor, aksine herkes ona bu
yaşam tarzını layık görüyor, “Ananın ak sütü gibi helaldir”
diyor.
Çünkü şeffaf davranıyor ve daha da önemlisi milletin derdiyle
dertleniyor, kimseye tepeden bakmıyor. Belki herkesin yarasını
iyileştiremiyor ama en azından o yarayı taşıyan insanları
umursadığını samimi bir şekilde gösteriyor.
Keşke diyorum...
Keşke bütün sanatçılarımız böyle olsa. Bütün siyasetçilerimiz,
bütün gazetecilerimiz, yani bütün insanlarımız böyle
olsa.
Ne güzel ülke oluruz ya!
Zor mu bu kadar iyi insan olabilmek? Zor mu bu kadar iyi insanı bir
araya toplayıp bir hareket oluşturmak? Değil ama niye iyi
olamıyoruz, niye iyilik hareketleri kuramıyoruz orasını ben de
bilmiyorum.
Neyse...
Uzaktan tanıdığım Haluk Levent'in kendisine övgü dizilmesinden çok
rahatsız olduğunu biliyorum. Belki bu yazımdan sonra,
"Boynuma ciddi sorumluluklar yüklüyorsunuz" diye
yine kızacak.
Ama bu kardeşinin kusuruna bakmasın!
Bu ülkede güzel şeylerin olduğunu belirtmek adına, iyilerin
yaşadığını, iyiliklerin yapıldığını duyurmak adına yazma ihtiyacı
hissettim.