Bu ilçelerde yaşamak çok riskli!
Abone olİstanbu'da kentsel dönüşüm çalışmalarının başladığı şu son günlerde İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Ünlü'nün önemli tavsiyeleri var.
İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Alper Ünlü, olası bir deprem riskine karşı ilk etapta en az 10
ilçede kentsel dönüşümün başlaması gerektiğini
açıkladı.
Kentsel Dönüşüm Yasası ile ilgili görüşmeler Meclis'te sürerken; İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Ünlü, dönüşümün ayrıntılarını Emlaklobisi.com'dan Semih Çavuşlar'a açıkladı. Ünlü, şehrin dışından merkeze doğru yoğunlaşan göçün kentsel dönüşümle artacağına da dikkat çekti.
Kentsel dönüşümüm uygulama açısından Türkiye için yeni bir tecrübe olduğunu fakat akademik ve teorik açıdan uzun yıllardır üzerinde konuşulduğunu belirten Prof. Dr. Alper Ünlü, "Mevcut konut stokumuzun %60'ının çürük olduğu göz önüne aldığımızda seçilen bu 4 pilot ilçenin yeterli olmayacağını düşünüyorum.Yaptığımız jeolojik araştırmalara göre olası bir deprem riskine karşı ilk etapta en az 10 ilçede dönüşümün başlaması gerekiyor. Sonrasında ise tüm ilçelere yayılan bir yol haritası izlenmeli" dedi.
İstanbul'un merkezine uzak bölgelerinde büyük bir konut stokunun olduğunu ve yapılacak yoğunluk artırımı ile bu stokun daha da artacağını belirten Ünlü, "Yapılan araştırmalara göre İstanbul'un merkezi bölgelerinin dışındaki pilot bölgelere yapılan 400.000 civarında konut var. Yeni yapılan ve yoğunluk artırımını da içine alan plan değişiklikleri ile 200.000 konut daha bu pazarın içerisine girecek. Bu rakamla birlikte pilot bölgelerdeki konut stoku 600.000'e ulaşacak" değerlendirmesinde bulundu.
"VATANDAŞI DA İŞİN İÇERİSİNE KATMAK
GEREKİR"
Kentsel dönüşüm için detaylı bir ön araştırma ve hazırlık yapılması gerektiğini vurgulayarak araştırmaların sadece teknik ve ekonomik boyutla sınırlandırılmamasının önemine değinen Ünlü, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dönüşümün sağlıklı ilerleyebilmesi için sosyo-ekonomik araştırmalar yapılarak dönüşümün halkın tabanına yayılması hedeflenmeli. Bu nedenle de ulusal bir konsensusa ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Bu konsensusta da bakanlığın, yerel yönetimlerin, üniversitelerin ve özel sektörün yer alması gerekir. Ancak böyle bir yapının en uygun kentsel dönüşüm modelini ortaya koyabileceğine inanıyorum. Bu model oluşturulduktan sonra vatandaşı da işin içerisine katmak gerekir. Bunların örneklerine dünyanın farklı bölgelerinde çok sık rastlıyoruz. Örneğin 1995 yılında Japonya'nın Kobe kentinde yaşanan depremden sonra şehrin yeniden inşasında halkı ikna edebilmek için vatandaşlarla ile 250'ye yakın toplantı yapıldı."
Sözlerine halkın ve özel sektörün kentsel dönüşümü bir rant kapısı olarak görmekten vazgeçmesi gerektiğini belirterek devam eden Ünlü, "Halkımız hem inatçı hem rantçı. Artık bu konuların aşılması gerekiyor. Çünkü mevcut bina stokumuza baktığımızda % 60'lık bir kısmın çürük olduğunu görüyoruz. Böyle bir tabloda hayata geçirilecek kentsel dönüşüm modeli, bu dönüşüm içerisinde yer alacak her kesimin kazanacağı bir model olmalı" dedi.
"METREKARELER KÜÇÜLMELİ"
Ünlü, Türk aile yapısının küçülmeye başladığını ve bu nedenle yaşam alanlarının daralması gerektiğini de anlattı:
"Türk toplumu artık parçalanmış aile toplumu olarak karşımıza çıkıyor. Çünkü hayat şartları, kadın haklarının ön plana çıkması ve kadınların çalışma sistemine katılması ile bir parçalanma söz konusu. Dolayısıyla bireylerin yaşamları döngüsel olarak da küçülüyor. Yani daha önce yaptığı faaliyetleri azalıyor. Japon toplumu gibi çok küçük metrekarelerde yaşayabilen bir toplum değiliz ama yaşam alanlarımızın büyüklükleri konusunda Avrupa yaşam tarzı ile Japonya yaşam tarzı arasında bir standart belirlememiz gerekiyor. Çünkü kentsel dönüşüm ile böyle bir yaşam tarzını benimsememiz şart."
Yaşam alanlarımızın boyutlarını küçültürken yaşam standartlarını arttırmak gerektiğini ve bu konuda hem inşaat hem de mobilya sektörüne büyük görev düştüğünü de ifade eden Ünlü, "Evlerimizde kullanılan mobilyaları modüler mobilya sistemleri ile değiştirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Yani yatay alanı değil de dikey alanı kullanan yaklaşımlara ihtiyacımız var. Bunların yanında kentsel dönüşüm ile yeşil binaların önemi bir kez daha vurgulandı. Bu konuda özel sektöre ve devlete büyük iş düşüyor" dedi.
"DÖNÜŞÜMLE MERKEZE GÖÇ ARTACAK"
Şu an şehrin dışından merkeze doğru yoğunlaşan göçün kentsel dönüşüm ile daha da artacağına dikkat çeken Ünlü, yaşanan göçün diğer ilçelerde yapılması planlanan dönüşümü tetikleyeceğini söyledi. Genç kesimin uydu kentlerdeki yaşam tarzına adapte olamadığının altını çizen Ünlü, "Yaptığımız farklı bir araştırmada özellikle genç nüfusun uydu kentlerde yaşamak istemediğini veya aileden koparak ailesi ile birlikte tekrar merkeze geri dönüş yaptığını gördük. Çünkü genç nüfus uydu kentlerdeki sakin yaşamdan sıkılıyor. Dolayısıyla şu an gündemde olan kentsel dönüşüm projesi merkeze olan göçü de artıracak" değerlendirmesinde bulundu.
"TARİHİ VE KÜLTÜREL DOKU HERŞEYDEN ÖNEMLİ"
Kentsel dönüşümün uygulama aşamasında da çok dikkatli olunması gerektiğini vurgulayan Alper Ünlü, iki konuda hassas davranılması gerektiğini ifade etti.
İlk olarak dönüşümün çöküntü alanlarında başlaması gerektiğini belirten Ünlü, İngiltere ve Güney Fransa'da hayata geçirilen kentsel dönüşüm projelerinin örnek alınmasını gerektiğini belirterek ikinci olarak dönüştürülen bölgenin tarihi ve kültürel dokusunun korunması gerektiğini anlattı:
"Kentsel dönüşümde dikkat edilmesi gereken en önemli konulardan biri de tarihi ve kültürel dokunun korunması. İstanbul'da tarihi dokusunu koruyarak dönüşen ilçelerimiz var. Bu ilçelerin başında Cihangir geliyor. Tamamen semt sakinlerinin kendi çabalarıyla ve sivil toplum kuruluşlarının da desteğiyle suya sabuna dokunulmadan, en önemlisi de kültürel kimliği ve tarihi dokusu bozulmadan ortaya konulmuş bir dönüşüm örneği. Bunun benzeri bir örnek de Balat. Balat'ta da aynı şekilde semt sakinlerinin kendi çabaları ile ortaya koydukları restorasyon çalışmaları ile güzel bir dönüşüm sergiledi. Şu an gündemde olan dönüşüm çalışmalarında da bu modeller örnek alınmalı"
"SİLÜETİN BOZULMASINA KARŞIYIM"
Şu an gündemde olan silüet tartışmalarına da değinen Ünlü, kentsel dönüşüm kapsamında gökdelenlerin yapılmasına destek verdiğini söyledi.
Gökdelenlerin yeşil alanların artmasında büyük rol oynayacağını fakat dikkat edilmesi gereken noktalar olduğunu belirterek, "Dönüşümün en önemli etkenlerinden biri olan yükseklik konusunda gökdelenlerin yapılmasına karşı değilim. Çünkü binalar yükseldikçe yani dikey alanı kullandığımızda daha geniş yeşil alanlar yapabileceğiz. Sosyal tesisleri şehrin tabanına daha rahat yayabileceğiz. Fakat bu gökdelenlerin kesinlikle tarihi dokusu olan semtlerin dışına yapılması gerektiğini savunuyorum. Ayrıca yapılan bu gökdelenlerin şehrin silüetine en ufak bir zarar vermemesi gerektiğinin de altını çiziyorum" dedi.