Bu ihale Erdoğan'ı çileden çıkaracak
Abone olTakvim gazetesi yazarı Emin Pazarcı, Orman Genel Müdürlüğü'ünün yangın söndürme ihalesinde yaşanan birbirinden ilginç ayrıntılıları kaleme aldı
Takvim gazetesi yazarı Emin Pazarcı'nın yazısına göre
bugüne kadar başarıyla görevini yapan ve sezon dışı dönemde bile
elinde söndürme araç gereci bulunan THK ihaleden elenirken, elinde
sadece helikopter işletme ruhsatı bulunan ve çok yakın zamanda
Sağlık Bakanlığı'nın açtığı ihaleden de yetersiz görülerek elenen
bir firmaya büyük ihale verildi.
İşte Pazarcı'nın gündem yaratan o yazısı...
ŞAKA GİBİ
Yazacaklarım şaka gibi. "Aman ha kimse duymasın" dedirtecek cinsten. Bu ülkede öyle gariplikler yaşanıyor ki, inanılır gibi değil.
Hem de Başbakan Erdoğan'ın, Türkiye'nin önüne koyduğu vizyona
rağmen!
Başbakan, "yerli otomobil" çağrıları yapıyor.
Genelgeler yayınlayıp, kamu ihalelerinde yerli firmalara avantaj
sağlayan düzenlemelerin çalıştırılmasını istiyor. Bize ait ve
bizden olanları koruyup geliştirmek için çırpınıp duruyor.
Bazılarının umurunda bile değil! Tersine, fareye kedi boğdurmaya
çalışıyorlar!
Türkiye'de 4 yıldır orman yangınlarına THK müdahale ediyor.
Üstelik, oldukça başarılı. Avrupa'da çıkan yangınlarda kaybedilen
alan ortalama yüzde 4.5'ken, bizde sadece binde 4.
Üstelik, THK sürekli olarak ülke hizmetinde.
Sezon bitse de uçaklarını hazır bulunduruyor.
Gerektiğinde her türlü yangına müdahale ediyor. Karşılığında da
bir kuruş para almıyor.
Bu kadarla kalmıyor, komşularımızın imdadına da koşuyor. 2010
Yılı'nda Başbakan'ın talimatı üzerine İsrail'e gitti, 3 gün
çalıştı. 1453 ton köpük ve su sıktı. İsrail Hükümeti'nin para
teklifini de "Hayır, biz Türkiye adına geldik"
diyerek reddetti. Ardından bizzat Başbakan tarafından aranıp taltif
edildi:
- Devletimizin ve milletimizin onurunu çok yükseklere taşıdınız, size teşekkür ederim. Şimdi ise boğulmaya çalışılıyor! Orman Genel Müdürlüğü, bu yıl havadan yangın söndürme ihalesi yaptı. Önce, yerli firmalara yüzde 15 avantaj sağlayan yasayı dikkate alıyor göründü. Şartnameyi buna göre düzenledi. Ardından da bu avantajı ortadan kaldıracak düzenlemeleri birbiri ardına sıraladı.
Sonuçta ne oldu biliyor musunuz?
Dev THK elendi. İhaleyi, elinde sadece bir helikopter ve helikopter işletme ruhsatı bulunan başka ortaklık kazandı.
Oysa bu firma, geçen yıl Sağlık Bakanlığı'nın ambulans uçak ihalesinde yeterli görülmeyip elenmişti. Garip, ama Sağlık Bakanlığı'nın yeterli görmediğini Orman Genel Müdürlüğü yeterli gördü!
MAÇIN ORTASINDA KURAL DEĞİŞTİ
İhale sürecinde öyle gariplikler yaşandı ki...
İlk şartnamede, işe ortaklıkla talip olunması halinde, her iki
ortaktan da Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nden onaylı bir işletme
ruhsatı istendi. Sonra iş deneyiminin kapsamı genişletilip, her
türlü havacılık faaliyetini kapsayacak hale getirildi. Uçurtma
uçurmak ve meteoroloji balonu bırakmak bile yangın söndürme
ihalesinde "iş bitirme" olarak sayıldı.
Yetmedi, maçın tam ortasında kural değişti.
İkinci ortak inşaat firmasının "iş ortağı" olarak, havadan yangın söndürme ihalesine katılabileceği bir ortam yaratıldı.
En önemlisi de yangın söndürme işinin "alt yüklenici" kullanılarak yapılmasının yasak olduğu bile unutuldu. İhale, elinde tek bir uçak bulunmadığı için uçakları, pilotları ve teknisyenleri bir başka ülkeden kiralayarak "alt yükleniciye" yaptıracağı açık ve net olarak görülen firmaya verildi.
THK, bütün bu gerçekleri ortaya koyup itiraz etti. Ona da "hayır" denildi. Eğer bu ihale iptal edilmezse olacaklar belli...
TEK ŞANSIMIZ DUA ETMEK
Elimizde 12 ay hazır bulunan uçaklarımız çürüyecek. Yabancıdan 4
aylığına uçak kiralayacağız. Diğer 8 ay sıkıntı yaşarsak, Allah'a
dua etmekten başka şey yapamayacağız.
THK, zarar etmemek için elindeki uçakları satacak. O durumda da
asgariden 100 kişi işini kaybedecek.
Yetmeyecek, ortaya çıkan durumdan THK Üniversitesi ve Yerli Uçak Projesi olumsuz etkilenecek.
En önemlisi, kendisini ispat etmiş THK devreden çıkarıldığında, bu ülkenin akciğerleri olan ormanlarımız da zarar görebilecek.
Sonuçta Türkiye kaybedecek! Üstelik, halen vakit geçmiş değil.
THK yetkilileri, "Orman Bakanlığı'nın belirleyeceği bir
fiyattan biz bu işi yapmaya hazırız" diyorlar.
Ülke menfaatleri, bu çağrıya kulak verilmesini gerektiriyor!
Çünkü, THK artık deriyle, bağırsakla uğraşan ve bunun için kavga veren bir kurum değil. Tersine, kurban derisi toplama işinin kendilerinden alınmasını istiyor. Büyük düşünen, Başbakan'ın çizdiği vizyon çerçevesinde uçakla, uzayla, üniversiteyle ilgilenen bir milli kuruluş olarak faaliyet gösteriyor. Yazık, destekleneceği yerde köstekleniyor! Acaba neden ve niçin?