Bu iddialar yenilir yutulur gibi deği
Abone olSuç duyurusunda birbirinden korkunç iddialar yer alıyor: Suç şebekesi kurmak, yolsuzluk, ölümle tehdit..
İzmir’in Aliağa ilçesinde CHP İzmir Milletvekili Hakkı Ülkü ve
bazı belediye çalışanlarının oluşturduğu bir organize şebekenin
yolsuzluk, görevi kötüye kullanmak, ölümle tehdit ve haksız kazanç
temin etmek suçlarından dolayı Aliağa Cumhuriyet Savcılığına suç
duyurusunda bulunuldu.
Aliağa’da Akıncılar Cam olarak faaliyet gösteren cam şirketinin
sahibi Edip Akıncılar dün Aliağa Cumhuriyet Savcısı Ahmet
Adaçoğlu’na suç duyurusunda bulunarak, Aliağa Belediyesi Yazı
İşleri Müdürü Serdar Turan, Belediye İdare Amiri Nadi Cirit,
belediye Ambar sorumlusu Süleyman Başaran ve Ambar memuru Birol
Atalay’ın kendi şirketi ve diğer şirketler üzerinden belediyeye
karşılıksız fatura kesildiğini, çeşitli paravan şirketler yoluyla
haksız kazanç elde edildiğini belirtti.
Savcılıkta verdiği ifadenin ardından MHP Aliağa ilçe başkanlığına
gelen ve burada MHP İlçe başkanı Nail Kaymak, ANAP Aliağa ilçe
başkanı Hakan Şimşek ve eski DYP İlçe Başkanı Yücel Karaşan ile
birlikte basın toplantısı düzenleyen Edip Akıncılar, ölüm
tehditleri aldığını ve can güvenliğinin sağlanmasını istedi.
Edip Akıncılar, 2000 yılından itibaren yolsuzluk sürecinin
başladığını belirterek, “Bundan yaklaşık üç yıl önce sanıklardan
Serdar Turan’ın ablası Perihan Dede adına kurulan Güven Cam adlı
firma, 8-10 ay çalıştıktan sonra, AYKUT CAM firması olarak benim
şahsım adına devredildi. Kurulan bu paravan firmada, şahsım üzerine
işleyişini sürdürdüğü dönemlerde,bazı usulsüzlüklerin yapıldığını
fark ettim” dedi.
BELEDİYE BİR KAÇ KİŞİ SAYESİNDE HORTUMLANDI
Kendisine devredilen şirkette, Aliağa Belediyesinin Alım-Satım
amiri olan sanıklardan Nadi
Cirit'in bünyesinde,Belediyenin Cam satışı takma işlerini yapmaya
başladığını anlatan Edip Akıncılar, “Genelde, çok düşük olan cam
bedelleri, çok fahiş fiyatlarla fatura ediliyordu. Yani maliyeti
250-300 Milyon lira olan cam bedeli 2- 3 Milyar liraya fatura
ediliyordu. Bazen de hiç cam takılmayan yerlere de sanki cam
takılmış gibi çok yüksek bedelli faturalar kesiliyordu. Dolayısıyla
belediyenin kasası birkaç kişinin sayesinde hortumlanıyordu”
dedi.
Usulsüzce kesilen faturaların her birinin rakamının 3 milyarı
geçmediğini iddia eden Akıncılar, “Fatura bedelleri, kesinlikle 3
Milyar lirayı aşmıyordu. Zira ,3 Milyar liraya kadar olan faturalar
Belediye Encümeninin kararıyla onaydan geçiyor, 3 Milyar üstü
fatura ve harcamalar ise ihale usulüne tabi oluyordu. Alınan ve
tahsil edilen tüm paralar, sanıklardan Serdar Turan'a teslim
ediliyor ve daha sonra da, bu işin içinde olan diğer sanıklar
arasında paylaşılıyordu.” Diye konuştu.
Edip Akıncılar, Aliağa Cumhuriyet Savcısı Ahmet Adaçoğlu’na verdiği
3,5 saatlik ifadelerinde “Sanıkların tamamı gerek kendi evlerine ve
gerekse yakın çevrelerinin evlerine taktırılan camların bedelini de
Belediye'ye fatura ettirerek hem görevlerini kötüye kullanıyorlar
ve hem de haksız kazanç sağlıyorlardı Belediye Yazı İşleri Müdürü
Serdar Turan'ın Kuşadası'ndaki yazlık evinin tüm cam ve iç
aksesuarları, benim kestiğim faturalarla belediye bütçesinden
karşılanıyordu. Yine Serdar Turan’ın Aliağa'daki evinin cam ve
Ege-Pen çerçeveleri ve evin iç dekorasyonunun bedelleri de,
Belediyeye fatura ediliyordu. Aykut Cam olarak toplam kestiğim
cam
fatura bedeli yaklaşık 100 Milyar lira tutmaktadır.Gerçekte takılan
cam bedeli ise toplam 5 Milyar lirayı geçmemiştir. Bu camların
toplamı 330.000.m2 cam ve aynaya tekabül etmektedir.Bu ise Aliağa
tamamen fanus gibi kapatılabilir” dedi
VİCDAN AZABI ÇEKİYORUM
“Vicdan azabı çektiğim için ve çocuklarıma haram yedirmemek için
artık bu pisliklerin ortaya çıkmasını istiyorum. Cezam ne olursa
olsun razıyım” diye konuşan Edip Akıncılar, Nadi Cirit’le
aralarında yaptıkları itirafları içeren ses kasetini ve yüksek
bedellerle belediyeye kesilen faturaları da Cumhuriyet Savcısına
teslim etti.
“Geçirdiğim rahatsızlıktan dolayı.böbrek ameliyatı oldum ve
hastaneye yattım.Benim hastane masraflarımı da, yine bu kişiler
karşıladı. Ben o dönemlerde, bu kişilerin saptıklarını iyi niyet
ilişkisi olarak değerlendirmiştim. Ama Zaman içersinde ben
hastanede yatarken.; yüklü miktarlarda ve yine hiçbir iş yapılmadan
fatura kesildiğini sonradan öğrendim. Bu faturalara benim imzamı
taklit ederek, sanıklardan Nadi Cirit imza atmış ve yüksek bedelli
faturalar yine belediyeden tahsil edilmiştir. Koçanları halen
elimde bulunan faturaları da Sayın Savcılığınıza teslim ettim”
diyen Edip Akıncılar, kendi şirketinin dışında başka şirketlerin de
belediyeye yüklü faturalar kestiğini açıkladı.
PARAVAN ŞİRKETLERLE FAURALAR KESİLDİ
Akıncılar, “Benim alet olduğum gibi yine benim bilgim altında olan
bazı firmalarla belgelediğim aynı zamanda da ses kasetine aldığım
birçok bu tarz faaliyetleri olan firmalar da mevcuttur.Bu
firmalardan bazılarının İçişleri Bakanlığı tarafından teftiş
geçirmiş ve halen ,adalete intikal etmiş olan dosyalan mevcuttur.
Bu firmalardan Alev Elektrik 3-4 Trilyon Lira., Hisar Ticaret ve
İnş Malz 100-150 Milyar Lira., Baykar Elektrik 100 Milyar Lira,
Başmer Elektrik 150 Milyar Lira, -Foça-Pen 30 Milyar Lira., EgePen
100 Milyar Lira., Köşem Büfe Aylık ortalama 2-3 Milyar Lira fatura
kesmiştir.” Dedi.
Aliağa belediyesinde yapılan yolsuzluğun her aşamasını itiraf eden
Edip Akıncılar, kestiği yüksek bedelli faturalardan sonra yüklü bir
vergi borcuyla karşı karşıya kaldığını belirterek “bu borcumu
ödemelerini istedim. Hiçbiri yanaşmadı.Ben de hem duyduğum vicdan
azabı ve hem de biriken vergi borçlan yüzünden (Fatura bedellerini
kendileri tahsil ettikleri halde) bu açıklamaları yapmak
zorunluluğu duydum.” Dedi.
ÖLÜMLE TEHDİT TELEFONLARI GELİYOR
Vergi borçlarının ödenmesini isteyen Edip Akıncılar, olumsuz yanıt
alınca bu kez ölüm tehditleri almaya başladığını iddia etti.
Akıncılar, “Şikayetçi olacağımı söylediğimde hepsi, beni
suçlayacaklarını ifade ettiler.Daha sonra da evime ve cep
telefonlarıma ,Ölümle Tehdit telefonları gelmeye başladı.”
CHP MİLLETVEKİLİ HAKKI ÜLKÜ, “İMPARATOR” MU?
Edip Akıncılar yaşanan yolsuzluk ve usulsüzlük ilişkilerinin CHP
İzmir Milletvekili Hakkı Ülkü’ye de ulaştığını iddia ederek,
“Serdar Turan ve Nadi Cirit ile yaptığım görüşmelerde, Vergilerini
ödemeyeceğiniz faturaları neden kestiklerini sorduğumda, bana tüm
bu uygulamaların ve yolsuzlukların, Eski Belediye Başkanı Hakkı
Ülkü'nün bilgisi dahilinde yapıldığını ifade etmişlerdir. Hatta bu
paraların ve haksız gelirlerin seçim çalışmaları masraflarında
kullanılacağını da ifade etmişlerdir. Daha sonra konudan haberdar
olan Hakkı Ülkü, beni telefonla arayarak, (Sen ne yapmaya
çalışıyorsun, canımı sıkıyorsun, bu yaptıkların senin için iyi
olmaz, aklını başına topla) diyerek nasihatta bulundu. Bu
görüşmenin akabinde,ayrı ayrı kişiler telefonla ölümle tehdit edip,
Hakkı Ülkü'yü kastederek “İmparatorla uğraşma” dediler. Ayrıca
Serdar Turan'da (hepimiz için iyi olmaz ve en çok da sen yanarsın)
diyerek benim üzerimde baskı kurmaya çalışmıştır. Dedi.
AYVALIKTAN GELEN SİYAH POŞETTE NE VAR?
Edip Akıncılar düzenlediği basın toplantısında, savcılık
dilekçesinde de yer verdiği bir olayı anlatarak kafalarda soru
işareti bıraktı. Akıncılar, “Bu olayların başlamasından önceki bir
dönemde de, Serdar Turan rica ederek, içinde ne olduğunu bilmediğim
bir çantayı bana verdi ve Ayvalık'a götürmemi söyledi. Ben bu
çantayı Serdar Turan'ın arabasıyla götürmek istedim.Ancak bana
araba kiraladılar.Yolda merakımdan çantayı açtığımda, Yüzlük
banknotlar halinde destelenmiş Dolarlar gördüm. Bu parayı Ayvalıkta
buluştuğum iki bayana ve yanlarındaki bir beye verdim.Karşılığında
bana siyah bir poşet verildi. Bu poşeti çekindiğim için açmadan
Serdar Turan'a teslim ettim. Ayrıca Alev Elektriğin arabasıyla da,
Aliağa Plajlarından ve barakalarından yaklaşık 20 çuval, yine
Ayvalık'ta 2. kattaki bir eve teslimatta bulundum.” Dedi.
BELEDİYE YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ SERDAR TURAN’IN MALVARLIĞI
Edip Akıncılar, yolsuzluk sürecini organize ettiğini iddia ettiği
Serdar Turan’ın 400 milyon TL maaşına karşın malvarlığının çok
anlamlı olduğunu ifade ederek, “Serdar Turan'ın mal varlığı aylık
400 Milyon lira maaş alan bir kişi için çok fazladır. Sanık Serdar
Turan'ın; Kuşadası’nda bir yazlık ev, Karşıyaka’da bir daire,
Bornova da bir daire, Aliağa'da 4 daire ve 2 dükkan, Ayvalıkta bir
yazlık, Ayvalıkta bir otelin ortaklığı, 2000 Model Wosvagen Bora
özel aracı bulunmaktadır.” Dedi.
SUÇLANAN YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ SERDAR TURAN, “SADECE GÜLERİM”
Yolsuzluk iddiaları üzerine görüşlerine başvurduğumuz Belediye Yazı
İşleri Müdürü Serdar Turan, “Buna sadece gülerim. Savcılık benim
malvarlığımı araştırma yapar, benim adıma kayıtlı var mı yok mu
tespit eder. Şikayetini okudum. Tüylerim diken diken oldu. Fazla da
yorum yapmam. Sadece ‘Vay Vay Vaay, ben neymişim be abiii’ derim”
diyerek suçlamalar karşısında yasal haklarını savunacağını ifade
etti.
İZMİR MİLLETVEKİLİ HAKKI ÜLKÜ, “BUNLAR, DELİ SAÇMASI”
Ankara’da bulunan İzmir Milletvekili Hakkı Ülkü, ise iddialar
kendisine sorulduğunda “deli bir şey söylüyor, denecek bir şey yok
ki buna. Deli yani! Sıkışmış demek ki, sağa sola saldırıyor. Bir
delinin kendince uydurduğu bir senaryodur bu. Olur mu öyle şey. Ona
birileri hayal kurduruyor.
SKANDALA ALİAĞA’DAN TEPKİLER
NAİL KAYMAK- MHP ALİAĞA İLÇE BAŞKANI
“İddiaları dinlediğimde şok oldum. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını
yiyenlerin, yargıda hesap vereceklerine inanıyorum. Bu olay beni
çok üzmüştür. Belediyede yolsuzlukların dizboyu olduğunu duyuyorduk
ama ispatlı değildi. Bu faturalar büyük bir yolsuzluğu apaçık
gösteriyor. Bu kadar camla Aliağa’ya bir akvaryum yapılırdı. Ortada
organize bir suç söz konusudur. İlk kez böyle belge ve tanıklarıyla
yolsuzluklar açığa çıkıyor. Bundan sonra yargının kararını
bekleyeceğiz.
HAKAN ŞİMŞEK – ANAP ALİAĞA İLÇE BAŞKANI
“Yıllardır bu ülkede yolsuzluğun belgesi olur mu deniliyordu. İşte
yolsuzluğun belgesi. Çok ciddi bir olay. Bu yazılanlar doğruysa
Aliağa olarak büyük bir sorun ortaya çıkmaktadır. Aliağa
belediyesine baktığımızda bu kadar camın kullanılması mümkün değil.
Öyle bir organizasyon yapılmış ki, sadece belediye encümeninden
geçecek şekilde 3 milyarı aşmayan faturalar kesilmiş. Konu hukuka
intikal etmiştir.Ama şunu söylüyorum; bu ödemeler belediye
encümeninden geçerken, o dönemde belediyenin başında olan şahsın
bunlardan habersiz olması mümkün değil. Bu konuyla ilgili bir
vurdumduymazlık hissedersem sonuna kadar bu olayın takipçisi
olacağım”
YÜCEL KARAŞAN – DYP ESKİ İLÇE BAŞKANI
“ Çorap sökülmeye başladı. Biz iki- üç yıldır belediyede yapılan
yolsuzlukları söylüyorduk. Ama iş burada bitmiyor. Belediye
kooperatifi, belediye şirketi, akaryakıt istasyonundan da bunların
kat kat fazlası fatura kesildiğini duyuyoruz. Aynı konu jeotermalde
de yaşanmıştı. 20 milyarlık fizibilite projesini arkadaşlarına 240
milyara çizdirdiler. Aliağa Belediyesi nereye koşuyor diye bir köşe
yazısı yazmıştım. İşte Aliağa belediyesinin nereye koştuğu bu
belgelerle açığa çıkıyor”