Bu iddialar Meclis'i karıştırdı
Abone olÖzelleştirme tartışmaları, TBMM'yi karıştırdı. Şener, eleştirileri "Siyasi tutarsızlık" olarak gördü. CHP'nin kozu ise Erdoğan'ın Berlusconi'yle pazarlık yapması oldu.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, özelleştirme uygulamalarına
açıklık getiren yasa tasarının tümü üzerindeki görüşmeler
tamamlandı. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın yurt dışında olması
nedeniyle tasarı hakkında komisyona bilgi veren Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, 2003 yılı başından beri
yürütülen uygulamalar kapsamında 65 iştirak, işletme ve şirketin
özelleştirildiğini, 800 gayrimenkul satışının yapıldığını söyledi.
Özelleştirmeden 2003 yılında 500 milyon dolar, 2004 yılında 1.5
milyar dolar, 2005 yılının ilk 5 ayında da 1.3 milyar dolar olmak
üzere 2003 yılından bu yana 3.2 milyar dolar nakit girişi
sağlandığını anlatan Şener, TELEKOM, ETİ Alüminyum A.Ş, TÜPRAŞ,
ERDEMİR, KTHY, Adapazarı Şeker Fabrikası, TEKEL'in Ankara
Başmüdürlük binasının özelleştirilmelerine ilişkin süreçlerin de
devam ettiğini kaydetti. Şener, özelleştirme karşıtlarına da işaret
ederek, ''Özelleştirme için ekonomik konjonktürün ve piyasa
şartlarının oluştuğu bir ortamda bu kuruluşları şu veya bu
gerekçelerle özelleştirilmesin'' demenin siyasi tutarlılıkla ilgisi
bulunmamaktadır. 'Bu kuruluş karlı, şu kuruluş stratejik'
tanımlamalarıyla özelleştirmeye karşı ileri sürülen tezler ise
tamamen ekonomik ve mali değerlendirmelerin dışındadır'' dedi.
NİKAHIN FATURASI Görüşmelerinde CHP'li üyeler, Hükümet'in
özelleştirme politikasını eleştirdi. CHP İstanbul Milletvekili
Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye dışında özelleştirmenin sosyal boyutunu
gözardı eden başka bir ülke olmadığını belirterek, özelleştirilen
kuruluşlarda çalışanların bir makine gibi görüldüğünü ve
kendilerine ''ben sattım bitti'' denildiğini ileri sürdü.
İktidarın, KİT'leri yabancılara satma isteğinde olduğunu savunan
Kılıçdaroğlu, ''Bir ülke düşünün ki haberleşmesi, bankacılığı,
ulaşımı yabancıların elinde olsun. O ülkeye ne denir? Özelleştirme,
kar-zarar mantığı ile yapılmaz. Devletin elinde olması gereken
yerler vardır. ERDEMİR, bunlardan biridir. Özelleştirmede devlet
tekel yaratamaz'' dedi. İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi'nin
Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın kızının nikahı için değil başka
amaçlarla Türkiye'ye geldiğini savunan Kılıçdaroğlu, ''Bunun
altında 2.5 milyar dolarlık bir fatura yatıyor. Bunu da 70 milyon
olarak ödedik. Berlusconi, İtalyan şirketlerini kurtarmak için
geldi. Şimdi o şirkete 'TELEKOM'u al' deniyor ama o, 'diğerleri
çekilirse alırım' diyor. Aycell-Aria birleşmesi, tam bir
felakettir. Bununla ilgili Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu
raporu açıklandığında asıl bomba patlayacak'' diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Bakan Şener'e, ''TELEKOM borçlandırılsın, sonra
satılsın'' değerlendirmesini içeren bir yazısı olup olmadığını
sordu. CHP İstanbul Milletvekili Birgen Keleş, Hükümet'in
özelleştirme politikasının hatalı ve tehlikeli olduğunu savunarak,
''Türkiye gibi üzerinde komplolar kurulan bir ülkede 'her şeyi
satacağız' demek doğru mu? Ekonomik bağımsızlığı olmayan bir
ülkenin dış politikası bağımsız olamaz'' dedi. CHP İstanbul
Milletvekili Ali Kemal Kumkumoğlu da özelleştirme karşıtlarının
ideolojik yaklaşımla suçlandığını belirterek, iktidar ve iktidar
milletvekillerinin özelleştirme karşıtlarına düşmanca tavır
sergilediğini ileri sürdü. CHP Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi
ise TÜPRAŞ'ın blok satışının yanlış olduğunu ifade ederek, ''talip
olan yabancı şirketlerdeki devlet paylarına bakınca bu kuruluşun
özelleştirilmemesi gerektiğini görüyoruz. Hindistan şirketi gelip
TÜPRAŞ'ı almak istiyor. Ulusal gurur diye bir şey olmalı'' görüşünü
ifade etti. ÖZELLEŞTİRİLMEK İÇİN KÖTÜ YÖNETİLDİ Milletvekillerinin
eleştiri ve sorularını yanıtlayan Şener, TELEKOM ile ilgili yazdığı
yazıya açıklık getirdi. 2002 yılı Kasım ayında TELEKOM için değer
tespit komisyonu kurulduğunu, bunun için bir danışman firmanın
belirlendiğini anlatan Şener, prosedür gereği danışman firmanın
görüşünün alınması gerektiğine işaret etti. ''Gönderdiğim raporda
danışman firmanın görüşü yer aldı. Ama bunu raporun eki olarak
göndermem gerekiyordu. Zaten böyle de görülmesi gerekir'' diyen
Şener, danışman firmanın TELEKOM konusunda ''TELEKOM'un çok fazla
nakdi var. Alacak olan bu nakdi de alacak. İçindeki nakit
boşaltılıp Hazine'ye aktarılsın. TELEKOM'un borçlandırma kapasitesi
var, borçlandırılsın. Alacak olan firma borcu da alacak. Böylece
Hazine, daha karlı çıkar'' görüşünü kendisine ilettiğini,
kendisinin de raporunda bu görüşe yer verdiğini anlattı. Şener,
bugüne kadar özelleştirmenin tutarlı bir teknik altyapısının
oluşturulamadığına işaret ederek, konunun farklı düzlemlerde
tartışılması gerektiğini söyledi. ''1980'den sonra KİT'lerin
özelleştirilmesinin yolunun açılması için kötü yönetildiği
gerçeğini kabul ettiğini'' belirten Şener, ancak bunun dünyadaki
gelişmelerle bağlantılı farklı açılımları olduğunu da kaydetti.
Şener, Doğu blokunun çözülüşünün, milli ekonomilerdeki değişim ve
küresel rekabetin KİT'lerin sürdürülebilirliğini olumsuz
etkilediğini ifade etti. Tasarının tümü üzerindeki görüşmelerin
tamamlanmasının ardından maddelerine geçildi. CHP'nin, tasarının
alt komisyona gönderilmesi önerisi kabul görmedi ve görüşmelere 21
Haziran Salı günü devam edilmesine karar verildi.