Haydarpaşa Numune Hastanesi...
Hasta yakını bağırıyor:
-Hemşire hanım...
Çıt yok!
Anam, 5. cerrahi de inliyor:
-Elim kanıyor.
Hemşireyi çağırıyorum geliyor.
Anacığımın eline bakıyor, sonra da hışımla çıkışıyor:
-Bunun için mi çağırdın beni.
Kulağına bağırıyorum:
-Evet...
Sol kolu bırakıp sağ kola takıyor iğneyi.
Kanlar fışkırıyor...
Anacağım laf dinletemiyor.
Hemşire bildiğini okuyor.
Doktora gidiyorum.
Onlar da ağlaşıyor:
-Alternatifi yok!
Yani?
-Başka hemşire yok!
***
Bir başka hasta yakını bağırıyor:
-Hemşire hanım bakar mısın?
Bakıyor...
Ama ne bakmak...
-Ne var?
-...?
-Kör müsün be kadın?
Hayda...
Ben nereye düştüm?
Anam nereye yatmış böyle?
***
-Kalk anam seni buradan çıkarayım.
I ıh...
Anam vefalı.
Doktoru iyi...
Ona ihanet etmek istemiyor...
-Ana hemşire...
-Yok evladım, pireye kızıp yorganı
yakmayalım.
***
Zorla çıkardık anamı, bir başka hastaneye götürdük.
Orada kalanlar baktı arkamızdan.
Esir kampındaymışlar gibi...
Ben anamı kurtardım.
Gerisine Allah sabır versin.
***
Bu arada, anam duymasın Haydarpaşa Numune'yi
yazdığımı.
"Etme oğul" demişti.
Ben yine de yazdım.
O'nun için değil.
Geride kalanlar için.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ'a duyurulur!