Bu hastalık her 100 kişiden 25'inde var
Abone olAlerjik nezlenin her yüz kişiden yirmibeşinde görüldüğü ortaya çıktı.
Göğüs Hastalıkları ve Allerji Uzmanı
Prof. Dr. Gül Karakaya, alerjik nezlenin (AN), burundaki solunum
yollarının alerjik iltihaplanması sonucu ortaya çıkan ve en sık
görülen alerjik hastalık olduğunu belirterek, "Toplumun yaklaşık
yüzde 25’ini etkileyen hastalık, önlemlerle kontrol altına
alınabilir." dedi.
Griple karıştırılan alerjik nezleyle ilgili çarpıcı bilgiler veren Prof. Dr. Gül Karakaya, burundaki bu iltihaplanmanın hapşırık, burun kaşıntısı, burun tıkanıklığı, burun akıntısı ve geniz akıntısı gibi yakınmalara neden olduğunu anımsattı. Prof. Dr. Karakaya hastalık hakkında, "AN birçok insanda zaman içinde artan ya da azalan şikayetlerle ömür boyu devam edebilmekle birlikte tamamen şikayetsiz dönemler de olabilir. AN toplumun yaklaşık yüzde 20-25’ini etkiler ve alerjen adı verilen, havada bulunan, küçük partiküllere karşı burunun verdiği anormal yanıt sonucu gelişir. Bazı insanlarda bu partiküller akciğerlerde (alerjik astım) ve gözlerde de (alerjik konjonktivit) reaksiyona neden olabilir. Astım ya da ekzeması olanlarda ya da ailesinde astım ya da AN olanlarda AN gelişme riski daha yüksek olup herhangi bir yaşta başlayabileceği gibi genellikle çocukluk ya da genç erişkin dönemde ortaya çıkar. Bahar veya saman nezlesi de denilen mevsimsel alerjik nezleye en sık neden olan alerjenler başta çimen polenleri olmak üzere ağaç ve ot polenleri, mantar ve küf sporlarıdır." açıklamasını yaptı.
"KALİTESİZ UYKU, YORGUNLUK VE HALSİZLİK"
Mevsimsel alerjik nezlenin genellikle ilkbaharda 2-3 ay boyunca görüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Gül Karakaya, "Yakınmalar kişiden kişiye farklılıklar gösterebilir. Birçok hastada gözlerde kaşınma, kızarma, batma, göz altlarında torbalanma ve morarma; boğazda ağrı, kaşıntı ve ses kısıklığı, kulaklarda doluluk ve kaşıntı olabilir. Geniz akıntısı nedeniyle tekrarlayan sık boğaz temizlenmesi balgamsız, kesik kesik bir öksürüğe yol açabilir. Burun tıkalı olduğu için uykuda sürekli ağız solunumu yapmak, boğazda kuruma ve sık uyanmaya neden olur. Sonuçta uyku kalitesi bozulacağı için gün içinde yorgunluk, halsizlik de olabilir ve sonuçta kişinin okul/iş başarısı etkilenir." dedi.
"GRİP SANILIP YANLIŞ TEDAVİ
UYGULANABİLİR"
Alerji Uzmanı Prof. Dr. Gül Karakaya, bu hastalığın tanısının
hastanın öyküsü, muayenesi ve deriden yapılan alerji testleri veya
kan testi ile koyulduğunu da söyledi. Prof. Karakaya, şöyle devam
etti: "Bu testlerle bireyin hangi alerjene duyarlı olduğu
belirlenebilir. AN’li hastalar uzun süre grip sanılıp yanlış
tedaviler uygulanabilir. Bir alerjene karşı alerji deri testi ile
duyarlılık saptanmışsa bu alerjenden korunmak tedavinin temelini
oluşturur."
POLENLERDEN KORUNMAK İÇİN NE
YAPMALI
Prof. Dr. Gül Karakaya; polenlerden korunmak için
alınması gereken önlemler hakkında da şu önemli bilgileri verdi:
"Açık havada ve ilkbaharda yakınmalar artıyorsa, polen
allerjisinden şüphe edilir. Bu aylarda arabada camların kapalı
tutulması çok önemlidir. Çünkü yüze hızla esen rüzgarla birlikte
polenler alerjik kişinin ağız, burun ve gözlerine dolmaktadır.
Çimlerin biçildiği ortamlarda bulunmamaları, polen mevsiminde
piknik ve benzeri kır gezilerinden kaçınmaları gerekmektedir.
Tedavide çoğu zaman korunma önlemlerinin yanında ilaç tedavileri de
önerilir. Burun yoluyla uygulanan kortizonlu spreyler yakınmaları
kontrol altına almada kullanılacak ilk seçenek ilaçlardır. Bunlarla
kontrol altına alınamayan bazı hastalarda ‘immünoterapi’ denilen
aşı tedavisi gündeme gelebilir. Aşı tedavisinin etkisi kesin
olmamakla birlikte hastaların bir kısmı fayda görmektedir. Yaşamı
tehdit edici yan etki ve reaksiyonlara neden olabileceği için bu
tedavi yöntemi sadece alerji uzmanları tarafından
uygulanmalıdır."