Bu hastalık 1,5 milyon kadının kabusu!
Abone olKadınların kabusu olan bu hastalığın tedavisinin bulunmamasının yanında yarattığı sıkıntılar da dikkate alınmayacak gibi gözükmüyor. İşte uzmanından tavsiyeler..
Gaziosmanpaşa Hastanesi Fizik Tedavi Uzmanı Doç. Dr. Kaan
Uzunca, romatoit artrit hastalığının kalıcı tedavisinin olmadığını,
olguların çoğunda hastalığı ortadan kaldıran tedavi bulunmadığını,
düzenli takip gerektiğini vurgulayarak, özellikle kadınları
uyardı.
Uzunca; eklemlerinde ağrı, kızarıklık, şişlik bulunan, sabah kalktıklarında bir saati aşan eklem tutulmaları olan, halsizlik ve yorgunluktan şikâyet eden kişilerin romatoit artrit hastalığı riski taşıdığını belirtti.
Doç. Dr. Kaan Uzunca, son dönemde yaygın görülmeye başlanan romatoit artrit (İltihaplı Ekrem Romatizması) hastalığı hakkında bilgi verdi. Hastalığın teşhisinin zor olduğunu vurgulayan Uzunca, kalıcı tedavinin bulunmadığını ancak hastalığın bulaşıcı olmadığını söyledi.
Kadınlarda daha sık görülen hastalıkla ilgili olarak Doç.Dr. Uzunca şu bilgileri verdi; "Türkiye'de nüfusun yüzde 2-3'ünü etkisi altına alan bu hastalık, genellikle küçük eklemlerde el, ayak, dirsek, omuz, kalça gibi kemiklerde görülüyor. Hastalığın özelliği ise simetrik olarak seyretmesi... Sağ kolda görüldüğünde, solda da aynı şikâyetler yaşanıyor."
ROMOTOİD ARTRİTİN NEDENİ?
Romatoit artrit hastalığının nedeninin, vücudun kendi savunma
sistemini devreye sokarken, eklem zarına zarar vermesi olduğunu
belirten Uzunca, şunları söyledi; "Hastalık böylece kendini
göstermeye başlıyor ve ilerleyen evrelerde fonksiyon kayıpları ile
birlikte kozmetik bozukluklar, yani el-kol-parmak eğrilikleri
ortaya çıkıyor. Kesin olarak kanıtlanmamakla birlikte hastalığın
nedenleri arasında genetik faktörler ön planda yer alıyor. Ayrıca
çevresel faktörlerden olan mikrobik hastalıklar da iltihaplı eklem
romatizmasına neden oluyor."
BELİRTİLERİ NELER?
Uzunca hastalığın ilk evrelerinde eklemlerde ağrı, şişlik,
kızarıklık gibi bulgular ile sabah tutulmaları olduğunu belirterek;
"Hastalar sabah yataktan kalktıklarında bir saati aşan süre
eklemlerindeki tutukluğun geçmesini bekler. Halsizlik ve yorgunluk
gibi şikâyetler de romatoit artritin belirtileri arasında yer alır.
İltihaplı eklem romatizmasının ikinci evresinde ise parmakların
dışa kayması, parmak kemiğinin yukarı çıkıntı yapması gibi kozmetik
bozukluklar görülür. Bununla birlikte başta göz olmak üzere,
akciğer, kalp gibi organlar da hastalığın ileri evresinde
etkilenir" dedi.
HASTALIĞIN EVRELERİ
Hastalığını beyaz ırkta daha sık görülmekle birlikte tüm ırklarda
yaygın olduğunu belirten Gaziosmanpaşa Hastanesi Fizik Tedavi
Uzmanı Doç. Dr. Kaan Uzunca, halk arasında yaygın olarak konuşulan
iklim şartlarının hastalığın ataklarında etkili olmadığını söyledi.
Uzunca şöyle devam etti; "Hastalık ilk evrelerde atak yapıp
geçebilir. Genel olarak dalgalı bir seyir izler. Bazen şiddetli
ağrılar, bazen sönme görülür. Romatoit artritin ileri dönemlerinde
ağrı romatilmal iltihaptan çok, hastalığın kemiklerde yaptığı
harabiyete bağlıdır. Son evrede hep ağrı vardır ve eklemlerde
eğrilmeler, fonksiyon kayıpları ve kozmetik bozukluklar ortaya
çıkar."
YÜZME ÇOK FAYDALI
Gelişmiş ülkelerde, yaşam standartları yüksek olan kişilerde daha
yaygın görülen romatoid artritin ömür boyu devam eden bir hastalık
olduğunu söyleyen Doç. Dr. Uzunca tedavi konusunda şunları söyledi;
" hastaların önce rahatlatılması sonra hastalığın ilerlemesini
durdurup, iyileştirilmesi lazım. Hastanın ağrı, tutukluk, şişlik
gibi yakınmalarının tedavisi için kortizon içeren ilaçlar da dâhil
olmak üzere çeşitli anti romatizmal ilaçlar kullanılır. Ancak
hastalığın eklemlerde yaptığı harabiyeti durdurmak için modifiye
edici temel etkili ilaçlar uygulanır. Bu süreçte egzersiz ve spor
ihmal edilmemelidir. Özellikle yüzme suyun kaldırma gücünden
yararlanılması ve kasların kuvvetlendirilmesi açısından tercih
edilmesi gereken spordur. Son 10 yılda 'Biyolojik Ajan' olarak
adlandırılan, vücut salgılarını durduran, ancak pahalı olan
ilaçların kullanımı başlamıştır. Bu ilaçlar Sosyal Güvenlik Kurumu
tarafından karşılanan ilaçlar arasındadır."
KAPILICA TEDAVİSİNE DİKKAT!
Romatoid artritte erken teşhisin önemine işaret eden Uzunca, yanlış
bilenen bazı noktaları şöyle aydınlattı; " Hastalar şifa için
kaplıcalara gitmektedir. Kontrol altına alınmamış eklem
romatizmalarında kaplıca aksi tesir yapar. Başka bir söyleyişle
hastalık sönmüşse kaplıca doktor tavsiyesi ile tercih edilir.
Ağrıyla birlikte eklemde tutukluk ve şişlik varlığında sıcak
uygulamalar yerine soğuk tatbiki tercih edilmelidir. Ayrıca
gebeliğin bu tür hastaları olumsuz etkilediği bilgisi de doğru
değildir. Aksine, gebelikte salgılanan bazı hormonlar, hastalığın
bu süreçte görülmesini önlemektedir.
Sonuç olarak romatoid artrit tedavi edilmezse eklemlerde harabiyet
oluşturarak özellikle el, ayak ve dizlerde deformitelere
(çarpıklık, eğrilik ve şekil bozuklukları) yol açan, fonksiyonel
kayıplara yol açabilen bir iltihaplı romatizmal hastalık olup,
doktor takibinde düzenli tedaviyi gerektirir.