Bu hastalığı hissetmeyebilirsiniz! Körlük riski taşıyor
Abone olGöz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Jülide Canan Umurhan Akkan, dünyada 70 milyona yakın glokom hastası bulunduğunu ve bunların yarısının hastalığından habersiz olduğunu belirtti.
Kırklı yaşlardan sonra ortaya çıkan ve sinsice ilerleyerek
hiçbir belirti vermeyen glokom rahatsızlığı, körlük nedenleri
arasında da ikinci sırada yer alıyor. Doç. Dr. Akkan ise,
dünyada 70 milyona yakın glokom hastası bulunduğunu ve bunların
yarısının hastalığından habersiz olduğunu bildirdi.
Hastaların yüzde 10'unun tedaviye başladığında geç kalmış olduğunu ve kalıcı görme kaybının geliştiğini kaydeden Akkan, göz tansiyonunun yüksek olmasının glokom olma olasılığını yükselttiğini ancak bu hastalığın nedeni olmadığını belirtti.
Ciddiya alınması gerekir
Glokomun ciddiye alınması gerektiğini vurgulayan Akkan, "Ne yazık
ki kaybedilen görme ve görme alanı hiçbir şekilde tekrar geri
kazanılamaz. Sadece kalan görmeyi, görme alanını ve gözün şeklini
korumak mümkün olabilmekte. Ya da varsa göz ağrılarının geçmesi
için ömür boyu tedavi edilebilirler. Yeni doğanlarda acil cerrahi
tedavi ve ek damlalar, erişkinlerde ise öncelikle damlalar, yeterli
olmazsa lazer veya cerrahi tedavi gerekir." ifadelerini
kullandı.
Glokom riskini artıran faktörler
Doç. Dr.
Akkan, her yaş grubunda grubunda görülebilen glokomun, "optik
sinirin, yani görüntüleri gözden beyine taşıyan sinirin bir
hastalığı" olduğunu belirterek, teşhis edilmemiş kronik (müzmin)
tipte glokomu olan çoğu insanın, hastalığının ileri evrelerine
kadar hiçbir rahatsızlık hissetmeyebildiğini vurguladı.
Körlük olabilir!
Kişide görme azalması fark edildiğinde hastalığın çok ileri aşamaya
gelmiş olabileceği uyarısında bulunan Akkan, hastalığın sonunun
uygun tedavi edilmediği takdirde körlük olacağının altını
çizdi.
Akkan, halihazırda yıllık periyotlarla göz muayenesi yaptırarak erken teşhis ve tedavi ile glokomdan korunmanın mümkün olduğunu kaydederek, risk grubunda yer alanlarla ilgili şu bilgileri verdi:
"45 yaşın üzerinde olanlar, ailesinde glokomlu yakınları bulunanlar, şeker hastaları, yüksek numara gözlük takanlar (aşırı miyop ve hipermetroplar), gözüne darbe alanlar, uzun süre kortizon kullananlar, vücut tansiyonu yüksek olanlar veya aşırı düşük olanlar, gece hipertansiyon ilacı kullananlar, gözlerinin saydam tabakası (kornea) ince olanlar risk grubunda yer alıyor. Özellikle birinci derece akrabalarına glokom teşhisi konulanlarda risk 6 kat artıyor."
Tetkikler yapılmalı
Akkan, düzenli ve tam kapsamlı yapılan bir göz muayenesinde fark
edilen şüpheli göz içi basıncı yüksekliği ya da görme siniri
değişikliği durumunda daha detaylı tetkikler yapılması gerektiğini
bildirdi.
Gözün saydam tabakasının kalınlığının da göz tansiyonu ölçümlerinde hesaba katıldığını kaydeden Akkan, "Kritik olan görme siniri, muayenede görülmekle birlikte, görme sinirinin başı ve bunu oluşturan sinir lifi tabakası, Optik Koherens Tomografi gibi objektif bilgisayar destekli yöntemlerle değerlendirilebilmektedir. Görme alanı testi de sübjektif yardımcı bir yöntemdir." ifadelerini kullandı.