Bu haber dişçi koltuğundan korkanlar için...
Abone olAğız ve diş sağlığı konusunda korkunun önüne geçmeyi hedefleyen bilim insanları, tedavi sırasında çocuk ve yetişkinlere özel film izleyerek ...
Ağız ve diş sağlığı konusunda korkunun önüne geçmeyi hedefleyen
bilim insanları, tedavi sırasında çocuk ve yetişkinlere özel film
izleyerek bu süreyi daha iyi geçirmeleri için gözlük
geliştirdi.
Dentinternational Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nden Prof. Dr. Sedat
Küçükay, gerçekleştirilen basın toplantısında, korkunun en büyük
nedeni geçmişte çocukluk döneminde yaşanılan kötü deneyimler
olduğunu belirtti. Küçükay, “Hastalar korkuyorsa elbet bir nedeni
bir vardır hastaya da böyle yaklaşmak gerek. ‘Canım korkulacak ne
var’ gibi bir yaklaşım hiç doğru değil. Bu hastaların güvenini
kazanmak gerekir. Ayrıca tedaviden korkan hasta diş hekimini de
tedirgin eder. Bu sebeple işe ağrısız işlemden, basit işlemden
başlayıp, hasta ile aranızda güven bağı kurmanız gerekir. Aslında
bu işe çocuk hastalarda başlamak en doğrusu. Asla zorlayarak çocuğa
bir şey yapmamak, ilk randevularda çocuğun etrafı tanımasını
sağlamak, giderek hekime güven duymasını sağlamak gerekir. Yine
acele etmeden, oyun oynayarak bu işlemlere girişmek gerekir.
Sonunda yaşamı boyunca Diş hekimi korkusu nedir bilmeyen kişiler
kazanırsınız ki, biz bunu çok önemsiyoruz” dedi.
Prof. Dr. Sedat Küçükay, kendisinin de çocukluktan kalma diş hekimi
fobisi olduğunu vurguladı. Küçükay, “Ben de diş hekimi olmama
rağmen diş tedavilerinden korkuyorum. Benim de korkum çocukluk
dönemine dayanıyor. Bir diş hekimimiz vardı. Annem giderken beni de
yanında götürdü. Birlikte giderdik, elinde kelpeten gülen bir
insanı hatırlarım. Ama o kelpeteni hiç unutmuyorum. Öyle olunca bu
koltuğa oturmak kolay olmuyor. Diş hekimi olduğumda tüm bunları
düşünerek hastalarıma daha dikkatli davrandım” diye konuştu.
Diş tedavisinin çocukken sevdirilmesi gerektiğini belirten Küçükay,
Türk toplumunda eski kuşakta çok sayıda kişide dişçi koltuğu fobisi
olduğunu kaydetti. Küçükay, “Çocukluk döneminde evebeynlerimiz
tarafından diş hekimlerine götürülebilsek kontrol amaçlı da olsa,
muayenehaneyi biraz dolaşabilsek, diş ünitelerini gezebilsek belki
de daha rahatlıkla dişçi koltuğuna oturabileceğiz. Bunlar
olmadığında ve yeteri kadar çocuk hekimimiz olmadığı için diş
hekimlerimiz kimi zaman sabır gösteremiyor ve çocukların çok da
sevmedikleri müdahale olunca ömür boyu beyinde öyle kalıyor”
dedi.
Prof. Dr. Küçükay, diş hekimliğinde tedavi seanslarının uzadığını,
gözlük ile hastalarını bu uzun seansları eğlenceli geçirdiğini
kaydetti. Küçükay, “Diş hekimliğinde tedavi seansları uzadı. Artık
eskiden 4-5 seans gelmeniz gereken tedaviler bir kere de
halledilebiliyor. Örneğin kanal tedavisinde insanlar 3 ay diş
hekimine gidip gelirdi. Artık çoğu kanal tedavisini tek seansta
yapıyoruz. Ama iki saatimiz alabiliyor. Yani hastayı iki saat ağzı
açık şekilde koltukta oturtuyorsunuz. Oyalayacak bir şeye ihtiyaç
var. Gözlük hastanın o iki saate tahammül edebilmesine yarıyor. Hem
bizim için, hem hasta için çok iyi” şeklinde konuştu.
Sadece yetişkinler için değil, çocuklar için de bu gözlüğün önemli
olduğunu ifade eden Dentinternational Ağız ve Diş Sağlığı
Merkezi’nden Prof. Dr. Sedat Küçükay, “Çocukların dünyası bize göre
çok daha olanaklı… Diş tedavileri sırasında sevdiği çizgi film
kahramanlarını, üstelikte büyülü bir gözlük içinde görmesi, diş
tedavilerinin yapılması sırasında hekime çok yardımcı oluyor. Çocuk
da sıkılmıyor ve zorluk çıkarmıyor. Gözlük hastaları başka bir
dünyaya götürüyor. Hastanın gözüne bu gözlüğü takıyorsunuz. Film
izleyebiliyor. Konser izleyebiliyor” diye konuştu.
Diş tedavisi sırasında gözlük kullanan Ufuk Canga ise, “Dişçi
koltuğunda biraz korkuyorum. Hele de tedavi esnasında çıkan sesler
çok rahatsız ediyor. Bir de uzun süren diş tedavileri sırasında çok
sıkılıyorum. Bu gözlüğü taktığımda sinemada gibiyim. Film
seyrederek bu süreyi sıkılmadan, korkmadan geçiriyorum” şeklinde
konuştu.
(İHA)