Bu gün seçim olsa ne olur?
Abone olProgramda Erdem'e, "Bugün seçim olsa ne olur" diye soruldu. Erdem'in cevabı netti: "AK Parti siler süpürür"
www.nethavadis.com sitesinin haberine göreTarhan Erdem, DEHAP’ın
mahkeme sonucunun Meclis aritmetiğini değiştirip değiştirmeyeceğine
ilişkin bir soruya “Yüksek Seçim Kurulu seçimi iptal etmemelidir.
Bu parlamenter rejime ters düşer. Buna ancak Meclis karar verir”
diye yanıt verdi. Erdem daha sonra partilerin bugünkü durumları
hakkındaki düşüncelerini söyledi. Seçmenin 3 Kasım’da Ak Parti’ye
bir avans verdiğini söyleyen Erdem, verdikleri bu avansı geri almak
için gerekli zamanın geçmediğini ve siyasi sonuçları görmediğini
belirtti. “Siyasi hayatımızda öyle büyük şeyler olur ki bunlar bu
işi yapamıyor dedirtecek bir olay olmadı” diyen Erdem “Eğer bugün
seçim yapılsa Ak Parti 3 Kasım’dan daha yüksek oy alır” şeklinde
düşüncesini belirtti. Irak’a ilişkin olarak hükümetin hangi kararı
alırsa alsın bir mağlubiyet veya galibiyete ulaşmayacağını söyleyen
Erdem, “dış politika iç politika malzemesi olmamalıdır. Dış
politikadan tüm Türkiye vatandaşları fayda ya da zarar görecektir.”
Dedi. Erdem DYP’ye ilişkin düşüncelerini de şöyle açıkladı: DYP’nin
seçimlerde ne sonuç alacağını tahmin etmek çok zor. DYP’de çok
ciddi bir iniş yok, ama çok ciddi bir çıkış da yok... Kitlelere
Doğru Yol Partisi tarafından verilmiş bir heyecan ve hedef yok. Ama
3 kasımda kendine oy verenler hadi başka yere gidelim demiş de
değiller..” Değerlendirme sırası CHP’ye geldiğinde söze 50 yıllık
CHP’li olduğunu söyleyerek başlayan Erdem “CHP bence halkın gözünde
diğer partilerden farklıdır” dedi. CHP’nin bugün oy oranının
düşmesini olması gereken parti olmayışına bağlayan Erdem “CHP’nin
oyu önemli değildir. Onun taşıması gereken bir misyon vardır.
Misyonu taşıyorsa oyunun yükselmesi önemli değildir. 3 sene sonra
yükselir. Halkla olan ilişkisini kurması gerekir. CHP ilk 50 yılda
topluma ileri hedefler söyleyen ve bunu topluma benimseten ve o
hedeflere ulaştıran parti olmuştur. Ama o hedefe varıldığı zaman
kendisinin ya da başkasının iktidarda olması önemli değildir.
Önemli olan o hedefleri halkın ister hale getirmektir. Misyonu
budur” dedi. Erdem “Bugün halk partisini yönetenler böyle bir
misyona amaçla çalışma istidadında değildirler” diye görüşünü
belirtti. Tarhan Erdem Genç Parti’yi değenlendirirken, “GP siyaset
bilimcilerin incelemesi gereken enterasan bir gelişme gösterdi”
dedi. Erdem sözlerine “Bir adam çıktı ve seçilme katılma özelliği
olan bir partiyi parayla satın aldı. YDP diye bir partide parti
başkanlığına Cem Uzan seçildi ve adını da Genç Parti yapılıdı.
Doğru mudur, yanlış mıdır, hile var mıdır, etiğe uygun mudur bu
ayrı...” diye devam etti. Kendi yaptıkları araştırmada Temmuz
ayında %2,5 olan GP’nin Eylül ayının sonunda %16’ya çıktığını, ve
daha sonra Ekimin 7’sinde 13,5, 14’ünde 12 ve 26 Ekim’de de % 8,5
olduğunu hatırlatan Erdem oy oranındaki bu düşüşü halkın
sağduyusuna bağladı. “Önce o günkü meçlisi teşkil eden 5 siyasi
parti hakkında kamuoyu bunlardan kurtulmalıyım diye düşünüyordu.
Bir arayışın sonunda seçmenler Cem Uzan’ın kişisel özelliklerin de
etkilenerek, genç dinamik sempatik diye oy oranını yüzde 16’ya
kadar yükselttiler. Daha sonra ne gazetelerde, ne siyasi arenada
karşı bir kampanya olmadığı bir zamanda tamamen sağduyularıyla
hareket ederek ona sempati duyan 5 milyonun yarısı yaptığı
yanlıştan vazgeçti” dedi. “Bizim halkımız bundan sonra kararlarını
doğru kararlarını verecektir. Ben zaten buna inanıyorum bizim
seçmenimiz o günkü durum için doğru karar verir.” Diye sözlerine
devam etti. Uzanların şu anda içinde bulundukları durumun partinin
seçmen sayısında bir değişiklik yapmayacağını söyleyen Erdem
“Diyelim ki Uzan ailesi bu işten yara almadan, mahkum olmadan,
herhangi bir ceza almadan çıktı. Öyle de olsa, 10 yıl mahkumiyet de
alsalar ikisini arasında siyasi durum olarak hiç fark yok. Bugün
Cem Uzan neyse 1 yıl sonra da odur. Ya da şöyle diyelim. Cem Uzan
bugün bir seçimden 100 alıyorsa mahkum olsa 95 alır mahkum olmasa
105 alır. Çünkü halk hüküm vermiştir.” Dedi. Tarhan Erdem son
olarak yerel seçimlerle ilgili araştırma yapmanın çok zor olduğunu
çünkü aday gösterilenlerin şahsiyetlerinin ön plana çıktığını
söyledi.