Bu futbolun adı Terimizm!
Abone olFinali hedefliğimiz Euro 2008'de başlangıcı kötü yaptık. Spor yazarları oyunu değerlendirdi. Hedefte Terim vardı...
Final hedeflediğimiz Avrupa Futbol Şampiyonası'nda
Portekiz ile oynadığımız karşılaşmayı 2-0 kaybederek istediğimiz
gibi bir başlangıç yapamadık. Goller Pepe ve Meireles'ten geldi.
İşte spor yazarlarının maçla ilgili yorumları...
KAZIM KANAT: FUTBOLUN ADI; TERİMİZM! (SABAH)
Kadro seçimi ve taktik düşünce, 'Terimizm' futbol
felsefesinin eseri. Fatih Terim iki şeyin altını çizdi;
A- Öyle bir 11 çıkardı ki, "Portekiz bizden
korksun" dedi. Bu 11'in adı, 'çılgınca' hücum futboluydu.
Çünkü; takımın 10 futbolcusunun 10'u da ligde gol atmıştı.
B- Tek ön libero (Aurelio), bir oyun kurucu (Belözoğlu) ve
dört forvetle (Kahveci, Şanlı, Kazım, Erdinç) oynamakla
Portekiz'den hiç korkmadığımızı kanıtlamak istedik.
İkinci 45'te Terim, Mevlüt Erdinç-Sabri Sarıoğlu değişimi ile
futbol felsefemizi değiştirdi. Altıntop'u orta sahadan
hücuma çıkardı. Hücumu düşünürken savunmamız dağıldı. Pepe
ve Meireles'in attığı gollerde çizgi savunmanın oyundan düşmesinin
adı skandal!
RIDVAN DİLMEN: ÇOK ŞAŞIRDIM (MİLLİYET)
Karşılaşma öncesi Fatih Terim’e oyun başlamadan
beraberliği verseler hemen kabul edecekmiş. Çünkü sahada
kazanmak için oynayan bir takım değil, sadece Portekiz’i durdurmaya
çalışan bir ekip vardı.
İlk yarı boyunca hiçbir şey yapmadık rakibi sahamızda
beklemekten başka. Sahamızdan çıkamadık. Mevlüt kenarda
fazla kalınca Nihat ileride tek başına kaldı. Hamit de savunmada
kendini gösteremedi. Bunun dışında kendi kapasitesi kadar bile
oynayan oyuncumuz da yoktu. İkinci yarı Mevlüt çıkıp, Sabri girince
tipik 4-5-1 sistemine döndük. Ancak ilk beş dakika hariç rakip
sahada yine yeterince çoğalamadık. Nihat’ın kendisine tutan
Peppe’ye yaptığı asist kalemizde golle sonuçlandı.
Son dönemlerde bu kadar ezildiğimizi hiç görmemiştim. Bir tek şeyi
iyi yaptık diyemiyoruz. Kafa topuna çıkamıyorsunuz, hücum
yapamıyorsunuz, kanatları kullanamıyorsunuz, pres yapamıyorsunuz. O
zaman yenilgi de kaçınılmaz oluyor.
Üstüne basa basa söylüyorum biz bu değiliz. Umarım İsviçre
maçında düzeliriz. Ancak Terim’in orta sahadaki Emre,
Hamit ve Aurelio üçlüsünü bozmaması gerek. Dün gece Terim’in en
büyük hatası buydu.
Takımın en iyisi direklerdi. Üç top direkten
döndü.
AHMET ÇAKAR: ACEMİLER MANGASI (SABAH)
Avrupa Futbol Şampiyonası'nda en iyi 16 takım arasındayız ama çok
tuhaf futbol oynuyoruz. Daha doğrusu oynayamıyoruz. Birkaç
futbolcu dışında hiçbir oyuncunun futbolcu mu yoksa futbolcuya mı
benzediğini anlayamadık.
Hani sistem takımıydık? Neredeyse tek gol pozisyonu bulamadık. Hani
futbol felsefemiz vardı? Herhalde bu felsefede ileride topu
tutamama, yerleşememe, göbekten yarılma gibi basit şeyler atlanmış.
Hani futbol felsefemiz vardı? Demek bu felsefede yan
toplardan da hiç bahsedilmemiş. Eğer bir ülkenin milli
takımının santrforu, İstanbul sokaklarına çıktığında halkın yüzde
99.9'u tarafından tanınmıyorsa o milli takım 'çakma' milli
takımdır.
Önümüzde hayati İsviçre maçı var. İki mağlup karşı karşıya
gelecek.
Yenilen kesin eve gider. Berabere kalırsak belki de küçük bir
şansımız olabilir . Ama bu futbolla değil İsviçre'ye karşı
oynamak, Liechtenstein karşısında bile zorlanırız.
MUSTAFA DENİZLİ: BU FUTBOL YETMİYOR (MİLLİYET)
Oyunu lehimize çevirecek işleri çok zor yapabiliyoruz.
Böylesine bir maçta kaliteli futbol oynamak için gerçekten
topu etkili ve iyi kullanan ayaklar lazım.
Bir takım, bir kişinin üzerine kazanmak için bu kadar yüklenirse
başarılı olmak çok zordur. Koşmuyor muyuz, koşuyoruz. Fakat top
rakipteyken koşuyoruz. Yani oynamak için, hücum etmek için değil,
rakibi oynatmamak için daha çok koşuyoruz. Biz oynamak için daha
çok koşarsak iş yapabiliriz.
ERMAN TOROĞLU: HAVAMIZ YOK (HÜRRİYET)
Uzun yıllardır A Milli Takımı bu kadar aciz görmedim.
Yenilebiliriz fark etmez, ama insan biraz top oynar mücadele eder.
Takımda 5 tane oyuncu var, veresiye oynadılar.
Marco, Kazım, Servet biraz da kalede Volkan, işte o kadar.
Mesela bir Tuncay var, Fatih Terim nasıl sabretti ona... Servet’in
sakatlığı yüzünden ona dokunamadı. Birkaç tane hücum ettik, rakip
ceza alanına girdik. 3’ünde Tuncay, 2’sinde Nihat hücum faul yaptı.
Bir de acizliğimizi hesap edin.
Emre’den beyin olursa...
Kimse skora aldanmasın. Allah’ın yardımıyla 5-0 bitecek maç 2-0
bitti. Eğer bir gol atsaydık berabere kalsaydık, futbol adına yazık
olurdu. Peki, bütün bunlarda Fatih Hoca’nın günahı yok mu?
Kesinlikle var. Çünkü bazılarına esas evlat, bazılarına üvey evlat
muamelesi yaptı.
LEVENT TÜZEMEN: DÜNYANIN SONU DEĞİL (SABAH)
Aklın düzeltemeyeceği birçok kusuru şans düzeltirmiş.
Ronaldo'nun ve Nuno Gomes'in direkten dönen toplarında "Şans"
sırtımızdaydı. Ama biz kusurlarımızı düzeltmek için çaba
harcamayınca "Şans" kazanmayı daha çok isteyen Portekiz'den yana
tavır koydu. Neydi kusurlarımız?
1- Terim, "Biz takım olarak başarıya açız"
demişti. Sahaya çıkardığı onbir birbirini tamamlamayınca
akordu bozuk bir Milli Takım izledik. 3 Lejyoner
Tuncay-Nihat-Mevlüt hücumda tek top tutamadı. Özellikle
Mevlüt-Nihat ikilisi sprinter özelliklerini sergileyecek boş alanı
hiç bulamadı.
2- Sabri arkada Hamit önde formülünü bozmak hataydı. Hamit içeri
kaçtığı için Simao ve Ronaldo değişerek sağ kanadımızdan etkili
geldi. Bunun için Hamit'i suçlamamak gerekir. Çünkü bir
futbolcunun yeri bu kadar değişirse katkısı da doğal olarak
azalır.
Terim, Mevlüt ve Nihat'tan santrfor yaratmakta artık ısrar
etmemeli. Elinde Semih varsa Semih oynar. Üstelik geçen sezon Semih
çok fazla uluslararası maç oynadı ve çok gol attı. Emre Belözoğlu
oyunun liderliğini üstlenemiyor. Bu görevi Tümer üstlenmeli.
Yenilgi dünyanın sonu değil. Yeter ki; bu uyumsuz görüntüyü
final maçı gibi görünen İsviçre önünde sergilemeyelim ve kadro
seçiminde hatalardan arınalım.
SELÇUK YULA: ÖNLEM ŞART (FOTOMAÇ)
Fatih Terim bize "Bu şampiyonada çok güzel izler bırakacağız"
mesajını vermişti. Yani demek istediği, yensek de yenilsek
de Milli Takımımız bu turnuvaya damgasını vuracaktı.
Turnuva daha bitmedi. Umarım Terim'in dilekleri gerçekleşir. Ama
dün akşamki maça bakarsak Milli Takımımızın bu turnuvaya damga
falan vuracak hali olmadığını söylememiz gerekir.
FATİH DOĞAN: KÖTÜ BAŞLADIK (FOTOMAÇ)
2002 Dünya üçüncülüğünden sonra futbol arenasına ve başarıya hasret
kalan Türkiye, EURO 2008'e Portekiz'e 1-0 yenilerek başladı. Sahaya
çıkan futbolcularımız Stade de Geneve'de binlerce, ekranları
başında milyonlarca insanımızın yüreğinin yanlarında olduğunu
biliyordu.
İkinci yarı Hamit'in kafayla pasında ağır kalan Gökhan'ın hatası ve
Nuno Gomez'in direkten dönen plasesiyle başladı. Maçın yıldızı Pepe
61'de Nuno Gomez'le girdiği verkaçı gole çevirerek skoru 1-0 yaptı.
İkinci yarı sağdan sola geçen Ronaldo'nun 65'te ortasında Nuno
Gomez'in kafaşı yine direğe takıldı. 3 kez direkten dönen
takımımızda Sabri, Emre Aşık ve Semih'in oyuna girmesi de oyunun
dengesini değiştirmedi. 82'de Nihat'ın ortasında Emre Aşık'la gole
yaklaştı ancak o da kaleyi bulmadı. 88'de Nihat'ın indirdiği topu
Tuncay'ın maçı olduğu gibi posisyonu da ıska geçmesi beraberlik
umutlarımızı bitirirken, 90+2'de Ronaldo, Mouitnho paslaşmasında
Meireles son sözü söyledi: 2-0. Nani'ye krampon izi bırakan
Aurelio'nun kırmızı görmemesi tek tesellimiz olurken, umutlarımızı
son iki maça bıraktık.