Bu fotoğraflarda asıl sır darbeymiş
Abone olEmekli Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün 7 yıl önce çektirdiği bu fotoğrafların sırrı bugün ortaya çıktı.
Emekli general Çetin Doğan imzalı 'Balyoz' darbesini, dönemin
Genelkurmay Başkanı Özkök'ün önlediği ortaya çıktı. Özkök'ün F-16
ve denizaltıyla verdiği mesajların sırrı 7 yıl sonra
anlaşıldı...
Taraf Gazetesi'nin ortaya çıkardığı Balyoz Harekat Eylem Planı'nı
organize eden emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın 'darbe hazırlığının'
dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök tarafından engellendiği
anlaşıldı. Doğan'ın komutasındaki 1. Ordu'ya bağlı birlikleri diğer
başkalarına bağlayan Özkök, "sağlığı bozuldu"
dedikodusuna da F-16 ve denizaltıya binerek cevap
verdi.
"SAKİN GÜÇ"ÜN MESAJLARI
Balyoz Planı'yla ilgili tartışmalar sürerken Orgeneral Doğan'ın 1.
Ordu Komutanlığı yaptığı dönemde Özkök'e karşı yürütülen birçok
faaliyette rol aldığı iddia edildi. Chronicle Dergisi'nin 2007'de
çıkan 8. sayısında darbe girişimlerini önleyen Özkök'ün yaşamı
'Sakin Güç' başlığı ile masa yatırılmış. Yazıda
darbe planlarını nasıl sonuçsuz bıraktığı detaylarıyla anlatılan
Özkök'ün o dönem verdiği kritik mesajların ne anlama
geldiği de bu hafta ortaya çıkarılan Balyoz Darbe Planı'yla da gün
yüzüne çıkmış oldu.
BALYOZ'A DENK DÜŞEN TARİHLER
Orgeneral Kıvırıkoğlu'nun yerine 2002 Ağustos'unda Özkök
Genelkurmay Başkanlığı'na getirilirken, iki ay sonra 3 Kasım
2002'de de AK Parti iktidara geldi. Dönemin 1. Ordu Komutanı
Orgeneral Doğan tarafından Aralık 2002'de hazırlanan Balyaz Harekat
Eylem Planı Mart 2003'de Selimiye Kışlası'nda Doğan başkanlığındaki
komutanlarca masaya yatırıldı.
Bir taraftan AK Parti'ye yönelik darbe planı hazırlayan
Doğan ve ekibinin bir taraftan da darbe girişimlerine onay
vermeyen Özkök'ü hedef seçti. Özkök Paşa, yeni görevinin
ilk aylarından itibaren eleştirilerin odağında yer almaya başladı.
Medyada Özkök'ü eleştiren yazılar yayınladı. Aynı dönemde
'Genç Subaylar Rahatsız' manşeti de yapıldı. Ergenekon
sanığı Mustafa Balbay tarafından yapılan haberde Başbakan Erdoğan
ile görüşen Özkök'ün sözde genç subayların rahatsızlığını ilettiği
ileri sürüldü.
SUİKAST İDDİASI VE SEFER TASI
Özkök'e yönelik en tehlikeli girişim 2004 yılı başında oldu.
CIA, 3 Şubat 2004'te Ankara'daki üst düzey
bir görevlisiyle istihbaratı uyardı. Özkök Paşa'ya karşı
"çok ciddi fiziki bir eylem" yapılacaktı. Sabri
Uzun'un başkanlığını yaptığı Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat
Daire Başkanlığı harekete geçti. Eylem Ankara Merkez Garnizon
Komutanı Tümg. Fehmi Büyükbayram'ın da yoğun çabalarıyla sonuçsuz
kaldı. Tümg. Büyükbayram, Özkök Paşa'nın kullandığı yol
güzergâhını değiştirecek, yoğun güvenlik önlemleriyle de girişimi
akamete uğratan isim oldu. Özkök bu dönemde karargahtaki
yemeklerini 'sefertası' ile evinden getirdiğini
tartışıldı.
F-16 VE DENİZALTIYA NİYE BİNDİ
Yine aynı tarihlerde Ankara'da Hilmi Özkök'ün sağlığının bozulduğu
dedikoduları yayıldı. Genelkurmay Başkanı'nı istifaya zorlamak veya
sağlık raporuyla görevden aldırmayı amaçlayan dedikodulara Özkök'ün
cevabı çok ilginç oldu. Özkök ilk olarak 9 Mayıs 2003'te Akıncı
4. Ana Jet Üs Komutanlığı'nda Hava Kuvvetleri Komutanı
Cumhur Asparuk'la F-16'ya bindi. Özkök, havada yakıt
ikmali yapıp temsili olarak dört kol halinde üsse taarruz
gerçekleştirdi. Özkök'ün ikinci hamlesi 12 Haziran 2003 Denizkurdu
Tatbikatı'nda gerçekleşti. Aksaz Deniz Üssü'nde "14 Mart
Denizaltısı"yla dalış yaptı. İki saat su altında kaldı. Özkök'ün
her iki hamlesi "En zorlu koşullarda bile görev yapabilecek
durumdayım" mesajı olarak yorumlandı.
DOĞAN'IN KADROSUNU UZAKLAŞTIRDI
Özkök'e karşı yürütülen kampanyanın perde arkasındaki isimler bir
süre sonra gazetelerce deşifre edildi. Ege Ordu Komutanı Org.
Hurşit Tolon, Jandarma Genel Komutanı Org. Şener Eruygur, Kara
Kuvvetleri Komutanı Org. Aytaç Yalman'ın da yer aldığı isimlerin
arasında en dikkat çekici isim ise 1. Ordu Komutanı Org. Çetin
Doğan oldu. Haberi 'lanetliyorum' diyerek yalanlayan Özkök,
bu sırada gerekli gördüğü tedbirleri kararlılıkla
uyguladı.
Özkök, İstanbul'daki Birinci Ordu Komutanı Em. Org. Çetin Doğan'a
bağlı tüm birlikleri, diğer ordu komutanlıklarının emrine verdi.
Komutanlığının son günleri tamamen sembolik bir görev ifa etmekten
öteye geçemeyen Doğan daha fazla direnç göstermeden aynı yıl
içerisinde emekli oldu.