Dünyada her 10 kişiden 2'si anti depresan kullanıyor ve birçok insanın psikolojik sorunları mevcut. Daha ileri seviyelerde olanlar ise akıl hastanelerinde tedavi altına alınıyor. Ancak birazdan görecekleriniz tüyler ürpeten cinsten. New York’lu fotoğrafçı Andrea Star Reese, Endonezya'daki enstitülerde aç bırakılan, zincirlere bağlanan akıl hastalarının içler acısı durumunu "Disorder" isimli belgeselle tüm dünyaya duyurdu. Andrea Reese, "Pasung" ya da "Disorder" adıyla yayınlanan belgeselin hazırlık sürecini şu sözlerle anlattı: “Şartlar korkunç olsa bile, kapıdan kolaydı. Esas zor olan ve üzücü olan gitmek oldu.” Akıl hastanesinde kalan Agus, küçük hücresinde şarkı söylüyor. Yetkililer, kaçar korkusuyla Agus’u hiç dışarı bırakmıyor. Burası Jakarta’daki Galuh Hastanesi. Devlet lisans verdiği bu hastanenin iki aylık yemek ihtiyacını sağlıyor, konaklama ise kafesi andıran hücrelerde yapılıyor. Kadınlarla erkekle tel bir örgüyle ayrılıyor. Anne, on yıl boyunca penceresiz bir odada çok az yemek yiyerek yaşıyor. Eskiden koşmayı çok seven Anne şimdi ayakta duramıyor. Akıl hastalarının bu içler acısı durumunu belgeselleştiren Andrea Reease çalışmasının sonunda istediği etkiyi yaratamamış. Endonezya'daki akıl hastanelerinin şartların hala kritik, iyileşme süreci çok yavaş ilerliyor. Endonezya devletinin uluslararası basının söylediklerine kulak asmadığını söyleyen sanatçı, belgesele devam etmeyi planlıyor. Seapudin’s (sağda) 9 yıldır engelli. Bacakları hareketsiz kalan hastanın kemikleri iyice zayıflamış. Hastalar için açlık ve hücrede kapalı kalmak artık bir rutinin parçası. Saimun, 5 yıldır tahta bir bacakla yaşıyor. Kırk yaşındaki hasta konuşamıyor ve kendisi gibi akıl hastası olan abisiyle beraber kalıyor. İki kardeş ve anneleri komşularının yardımlarıyla ayakta kalıyor. Bina Lestari Tesis’inde titreyen genç kız. Hastalar arasında sosyal bir etkileşim olamıyor, sosyalleşmeleri için hiçbir şey yapılmıyor. Endonezya’nın en iyi akıl hastanesi olan Wediodining Lawang Psikaytri, yaşlılar için bir bölüm açan ilk hastane. Muhammed, (solda) toplu bir iyileştirme seansı gerçekleştiriyor. Bu seanslarda hastalar gün boyunca bitki çayı içiyor, dua ediyor, istifra ediyor ve sonunda hipnotik transa giriyorlar. Yemek, konaklama gibi temel ihtiyaçlar için bile ayrılmış bir bütçe yok.