Bu faizle iyi gün görmeyiz
Abone olMaliye Bakanı Kemal Unakıtan, ''siz bizim rakamlarımıza bakın. Kimsenin aba altından sopa göstermesine bakmayın'' dedi.
Bölge müdürlüğünde Ankara Sanayi Odası Başkanı Zafer Çağlayan ve
diğer yetkililerden, sanayicilerin sorunları hakkında bilgi alan
Unakıtan, burada yaptığı konuşmada, kapalı kapılar ardında oturarak
kimsenin problemleri çözemeyeceğini, bu nedenle de kendilerinin
sürekli olarak özel sektörle birlikte olacaklarını ifade etti.
''Bugün en önemli hastalık devlette'' diyen Unakıtan, devletin
hantallaştığını, bir yere üç kişi alındığını, gelirlerin giderleri
karşılayamadığını, kamunun borç yükünün de 150 milyar dolara
yükseldiğini belirtti. Bu hantal yapının mutlaka değişitirilmesi
gerektiğine dikkati çeken Unakıtan, ''baba devlet yok artık. Ne işi
var devlette fabrikanın. Devlet ticaret yapmayacak, sanayicilik,
bankacılık yapmayacak. Devlet süratle bu kamburlardan kurtulmalı''
şeklinde konuştu. Bu faizle iyi gün görmeyiz Maliye Bakanı, bugün
Türkiye'nin en önemli meselesinin Irak ve Kıbrıs değil, ekonomi
olduğunu da vurguladı. Türkiye'nin ekonomik problemlerini mutlak
süratla çözmesi gereğinin altını çizen Unakıtan, öncelikle de
faizlerin düşürülmesinin zorunlu olduğunu anlattı. Unakıtan, şöyle
devam etti: ''Bu faizleri düşürmeden iyi gün göremeyiz. Bunun için
istikrarlı bir mali politika uygulamalıyız. Popülist politikalara
yüz vermememiz gerekir. Sürekli söyleniyor. Ek vergi getirdik. Bunu
getirmeyelim, parayı da dağıtalım. Ama o gün, bu günü de arar hale
geliriz. Biz bu vergileri bir defaya mahsus koyduk. Yüzde 6.5'lik
faiz dışı fazlayı tutturmak istedik. 1980'de bütçede faiz diye bir
dert yoktu. O yıl faiz yükü 400 milyon dolar, bugün 40 milyar
dolar. O onun ayıbı, bu bunun ayıbı. Bununla da bir yere varamayız.
Şikayet etmek değil bunu çözmek mecburiyetindeyiz. Ek emlak ve ek
motorlu taşıtlar vergisini bir defalık halkımızdan istedik. Onu da
ev ve arabası olandan istedik. Yoksula gitmek istemedik. Yoksa IMF
(KDV artırın, şunu artırın, bunu artırın) dedi. KDV'yi artırsak
bundan yoksulda etkilenecekti.'' Elin oğlu her şeyi ister Unakıtan,
''vur abalıya'' denilerek hükümete her şeyi söylenebileceğini,
ancak bu memleketin hükümeti ile sanayicisi ile esnafı ile el ele
düzetilebileceğini de söyledi. Maliye Bakanı, ''yoksa elin oğlu
bizden her şeyi ister, burnumuza kancayı takar ister. Sorunlarla
biz mücadele etmeliyiz. hep birlikte mücadele etmeliyiz. Yoksa
fazla vergi koyarak, maliye bakanının cebine ne para girer, ne
çıkar'' açıklamasında bulundu. Yeni hükümet Maliye Bakanı Unakıtan,
daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Unakıtan, yeni
hükümette görev alıp almayacağı yolundaki bir soruya, ''koltuğum
garanti değil ama umut fakirin ekmeği yani'' şeklinde espirili bir
yanıt verirken, yeni hükümetin bir kaç gün içinde açıklanmasını
beklediğini vurguladı. Unakıtan, ''önümüzdeki yıl da ek vergilere
başvurulup baş vurulmayacağı ve IMF ile müzakereler'' konusundaki
soru üzerine de şunları söyledi: ''IMF ile hesaplama yönteminde
farklılıklarımız ortaya çıktı. Biliyorsunuz ayni krediler, bütçeye
iz bedel olarak konuyordu. Biz şeffaf bütçe yapıp, 2.3 milyar dolar
tutarındaki ayni kredileri de bütçeye aktardık. IMF hemen ''ben
bunu bütçe hesaplama yöntemine alırım'' dedi. Ama daha önceki
yıllarda alınmıyordu. Alınsın alınmasın peki dedik. Buna rağmen
bütçede yüzde 6.5'lik faiz dışı fazlayı tutturduk. Önümüzdeki yıl
böyle bir nokta ile karşılaşmamış olacağız. Gelecek sene inşallah
böyle beklenmedik vergilerle de karşılaşmayacağımızı ümit
ediyorum.'' Aba altından sopa Unakıtan, bugün 2 aylık bütçe
uygulama sonuçlarının da açıklanacağını, burada mali disipline ne
kadar uyduğumuzunda ortaya çıkacağını ifade etti. Ödemelerde artış
yapmamaya çalıştıklarını, ancak gelirlerin umulanın üzerinde
yükselmediğini bildiren Maliye Bakanı, Dünya Bankası ve Moody's'in
Türkiye hakkındaki açıklamaları ile ilgili de şöyle konuştu: ''Bu
açıklamaları bırakalım da, gerçeklere bakalım. Biz ne yapıyoruz ona
bakalım. Bu ev bizim evimiz. Bizim bugün açıklayacağımız rakamlara
bakalım. Kimsenin aba altından sopa göstermesine bakmayın''
Unakıtan, 2003 bütçesinin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda revize
edilip edilmeyeceğinin sorulması üzerine de, bütçede herhangi bir
değişiklik yapılacağını zannetmediğini kaydetti. Bir başka soruya
karşılık, vergi barışı uygulaması sonuçlarının bir ay sonra
alınabileceğini belirten Unakıtan, vergi borcu olan iş adamlarına
yurt dışına çıkış yasağı konusunda da şu açıklamada bulundu: ''Bu
konuda bana çeşitli talepler geldi. Bir paradokos içindeyiz.
İşadamı bir bağlantı yapmak için yurtdışına çıkacak. Yurt dışına
çıkış yasağı benim açımdan kabul edilebilir bir şey değil. Vergi
borcu var. Zaten söylüyor. Vergi barışı ile bunu sağlıyoruz.
İhracattan da yurt dışına 70 milyon lira alınıyordu. Bunu
kaldırdık. Şimdi vergi barışına müracaat ettiğinde, yurtdışına
çıkış yasağını da kaldıracağız. ''Ben vergi barışından istifade
ediyorum'' diye yazı verecek. Vergi dairesi de çıkış yasağını
kaldıracak.'' Çağlayan'ın konuşması Ankara Sanayi Odası (ASO)
Başkanı Zafer Çağlayan da konuşmasında, İş Güvencesi Yasası ile ek
vergilerden şikayet etti. İş güvencesinin ne İsa'ya ne Musa'ya
yaradığını kaydeden Çağlayan, ''bu geçmiş dönem siyasetçisinin bir
kazığıdır, popülist bir yaklaşımla yapılmıştır. Onun karşılığını da
bulumamışlardır. Çünkü hiçbiri bugün mecliste yoktur'' dedi. Yasa
ile ağır şartlar getirildiğini savunun ASO Başkanı, söz konusu
düzenlemeyi AB'nin Türkiye'ye bir kazığı ve tezgahı olarak da
niteledi. Ek vergilerin de kalıcı vergiye dönüştürüldüğünü öne
süren Çağlayan, maliye bakanından sıfır kilometre yeni bir vergi
reformu istedi. Çağlayan, Türkiye'nin son gelişmelerine de dikkat
çekerek, ''bir yandan ABD bastırıyor, Dünya Bankası, Moody's
açıklama yapıyor. Kıbrıs sorunu ortada. Sanki Türkiye'ye karşı
organize bir hareket var. Türkiye'de huzur olmasın isteniyor''
açıklamasında bulundu. Maliye Bakanı daha sonra, organize sanayi
bölgesinde yer alan bazı tesisleri ziyaret etti.