Bu elbise Türkiyeye dar geliyor
Abone olAnayasa tartışmaları hızlandı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Kapusuz 1980 Anayasasını yerden yere vurdu.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, ''Bu Anayasa, bu ülkeyi taşıyamıyor, tartamıyor. Dar geliyor bu elbise, değişmesi lazım'' dedi.
Kapusuz, Çanakkale Girişimci İş Adamları ve Sanayicileri Derneğince (ÇAGİAD) Truva Otel'de düzenlenen kahvaltılı toplantıda yaptığı konuşmada, partilerinin isminin ne olacağı konusunda detaylı çalışmalar yaptıklarını, adalet ve kalkınma gibi toplumun temel ihtiyaçlarının göz önünde bulundurularak AK Parti isminde karar kılındığını söyledi. Adaletin her şeyin temeli olduğunu vurgulayan Kapusuz, şunları kaydetti:
''Üzülerek ifade edeyim ki, bugün ihtilal döneminin ürünü bir Anayasa ile karşı karşıyayız. Bu anayasa bu ülkeyi taşıyamıyor, tartamıyor. Dar geliyor bu elbise, değişmesi lazım. Sayın milletvekilim, 'seçtik gönderdik, 336 milletvekiliniz var, yapsanız ya', yine hakkınız olabilir, 'değiştirin' diyebilirsiniz.
Arkadaşlar, anayasalar toplumun tamamını ilgilendiren genel yasalardır. Elbette, sayısal güçle sonuçlar alabileceğinizi düşünseniz bile, şu bir vakıadır ki, bunu birlikte yapmak doğrudur. Bugüne kadar siyasi partilerin söylemlerine, geriye doğru bakarsanız, herkes 12 Eylül Anayasası'ndan şikayetçidir, geçmişte YÖK'ten şikayetçiydi, başka şeylerden şikayetçiydi. 'Gelin kardeşim, bunu birlikte yapalım' dediğimizde, dün şikayet edenler bugün hepsi kaçıyor.''
Anayasa'nın 10. ve 42. maddelerinde değişiklik yaptıklarını ve 411 milletvekilinin oyuyla TBMM'de kabul edildiğini hatırlatan Kapusuz, bu değişikliğin Anayasa Mahkemesi'ne götürüldüğünü ifade ederek, şöyle devam etti:
''Anayasa gereği, değiştirilemez üç maddenin dışında, bugüne kadar çok değişiklik yapıldı, 15 kez Anayasa'da değişiklik yapıldı. Benim içinde bulunduğum parlamento dönemlerinde, hatırımda yanlış kalmamışsa, 36 maddesi birden değiştirilmişti.
Şimdi çıkıyor Sayın Kanadoğlu diye bir beyefendi, peşinde Cumhuriyet Halk Partisi, 'Siz anayasayı değiştiremezsiniz'. 'Bu meclis anayasayı değiştiremezmiş', şimdiye kadar değiştirildi, oldu da şimdi niye olmuyor, beyefendilerin hoşuna gitmiyor bu yapı.
Peki başka bir örnek daha hatırlarız değil mi? Bir rezalet. Rahmetli Özal öyle seçildi, Ahmet Necdet Sezer öyle seçildi, Demirel öyle seçildi, cumhurbaşkanı seçtik. Anayasa'da da bu konuda değişiklik yapılmadı.
Cumhurbaşkanlığı seçimi başladı, maç başladıktan sonra Anayasa Mahkemesi'ne gittiler, itiraz ettiler. Anayasa Mahkemesi kararı herkesi bağladı, biz de uyduk ama 367 gibi, herkesin tartıştığı, hiç de doğru olmayan, fevkalade yanlış bir karar aldı.''
BU ANAYASA İLE ÇAĞ YAKALANMAZ
''411 milletvekili olarak Anayasa'nın 2 maddesini değiştirdik, gönderdik. Anayasa Mahkemesi'ne gitti, Anayasa Mahkemesi, tarihinde Meclise karşı devrim, ihtilal yaptı, bu dönem yaptı bunu'' diyen Kapusuz, şu görüşleri dile getirdi:
''Nedir o? Kendi kararları ve Anayasa'da var olan hükme rağmen yanlış karar aldı. Aldığı karar şu: Anayasa'nın ilk üç maddesini ilgilendiren direkt veya dolaylı değişiklik yapamazsınız. Doğrudur. Anayasa'nın ilk üç maddesini direkt olarak değiştirmeyi Anayasa yasaklamış. Dolaylı olan, soruyorum size, hangi konuyu isterseniz dolaylı hale getirir misiniz, getirebilirsiniz. Böyle bir kararla Anayasa Mahkemesi, Meclisin elinden yasama görevini almış oldu.
Anayasa Mahkemesi'nin kararı bağlayıcı olduğu için şimdi anayasa değişikliği konusundaki bizim tereddütlerimiz arasında bu var, muhalefet bu konuya hiç yaklaşmıyor, sayısal olarak sıkıntı var. Üçüncü olarak da arkadaşlar hangi konuyu Türkiye'de bugün tartışıyorsak, sıkıntımız varsa, kaynağı dönüyor, dolaşıyor bu Anayasa'ya gelip tıkanıyor.
Bir formülünü bulup, baskı grupları başta olmak üzere, iş adamları, sanayiciler, medyamız, sivil toplum örgütlerince, bize ve bizim gibi bu sorumluluk altında olması gereken siyasilere, anayasa değişikliği konusunda mutlaka hatırlatma, baskı ve ikazda yarar gördüğümü ifade etmek isterim.
Çünkü bu Anayasa ile biz çağı yakalayamayız, bu Anayasa ile Türkiye'yi istediğimiz noktaya taşıyamayız. Bugün iktidarda biz varız, yarın başkası olabilir, önemli olan bu değil. Bu ülkeye ne yapıldığı önemlidir.''