Bu DTPye bir tuzaktır!
Abone olAhmet Türk Meclis'te grup toplantısında DTP'ye tuzak kurulduğunu söyledi ve Başbakanla görüşmek istediğini belirtti.
DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, ''Türkiye Milletvekilliği
aslında DTP'yi bir sonraki seçimde grup bile kuramayacak hale
getirmek için tasarlanan bir siyasi tuzak'' iddiasında
bulundu.
OPERASYONUN 4 NEDENİ
Türk, partisinin TBMM grup toplantısında, yapılan son
operasyonlarda en yakın çalışma arkadaşları da dahil olmak üzere
300 civarında parti üyesinin gözaltına alındığını, bunlardan
100'ünün tutuklandığını söyledi. Operasyonun siyasi olduğunu ve
bunun birinci nedeninin DTP'nin yerel seçimlerdeki
başarısının hazmedilememesinden kaynaklandığını iddia eden Türk,
''İkinci neden, PKK'nın seçimden sonra yaptığı
açıklamadır. PKK, (silahları 1 Hazirana kadar susturacağız) dedi.
Daha üzerinden değil günler, saatler bile geçmeden, savaş
tamtamlarını çalmaya başlayanların neden endişelendiklerini görmek
için dahi olmaya gerek yok. Çünkü biliyorlar ki Kürt sorunu
demokrasiyle çözülürse, Türkiye demokratikleşecek, AB üyeliği
hızlanacak ve kendileri güç kaybedecekler'' diye
konuştu.
Üçüncü nedenin, Türkiye'ye barışın egemen olması
ihtimalinden kaynaklandığını savunan Türk, şöyle devam etti:
''Kürtler; Türkiye, İran, Suriye ve Irak olmak üzere Orta Doğu'da
dört parçada yaşıyorlar. Dört parçanın Kürt siyasetçileri; bu
coğrafyada barış sürecini başlatma ve Kürtlerin demokrasi
taleplerinin ne olduğu konusunda ortak bir karara varma konusunda
arayış içindeler. Türkiye kurumsal statükosu, bundan rahatsız oldu.
Dördüncü neden ise DTP'nin Türkiye'deki demokrasi
güçleriyle birlikte yürüttüğü ortak mücadele, birlik ve dayanışma
girişimini engellemektir''
''TEK KURUŞ YARDIM ALAMADIK''
DTP'nin parlamentoda grubu bulunan, ülkenin dördüncü büyük partisi
olduğunu ifade eden Türk, partilerinin, Türkiye'nin, en temel
sorununu çözmek için olağanüstü bir fedakarlık örneği sergilediğini
söyledi.
Bir siyasi partinin böyle bir hizmeti devletin sunduğu Hazine
yardımıyla yapabileceğini kaydeden Türk, ''İki büyük seçim
geçirmemize rağmen, şimdiye kadar tek bir kuruş yardım almış
değiliz'' dedi.
BEN BİR BAYRAK ALAMADIM, SEN 600 MİLYONLUK REKLAM
YAPIYORSUN
Cumhuriyet tarihinden bu yana grubu bulunup da Hazine
yardımı alamayan tek parti olduklarını öne süren Türk, şöyle devam
etti:
''Sayın Başbakan çıkıp diyor ki (DTP belediyeleri, kendi
bütçelerini hizmet için kullanmıyor) Oysa, benim belediyelerim
(hesaplarını) devletin en deneyimli müfettişlerine ayda iki kez
A'dan Z'ye kontrol ettiren belediyelerdir. Harcamalarıyla,
yönetimiyle, hizmetiyle en şeffaf belediyeler, DTP'li
belediyelerdir. Deniz Feneri bizde yok Sayın Başbakan.
Yolsuzluğu bizde bulamazsınız. Zatıalinize sormak istiyorum:
Ben yüzde 80 oy aldığım bir ile tek bir parti bayrağı
gönderecek parayı denkleştirememişim, siz ve denginiz partiler ise
seçimlerde sadece İstanbul'da reklam gideri olarak 600 milyon TL
para harcamışsınız... İstanbul, İzmir, Ankara ve Kocaeli
toplamında bu rakam 2 milyar TL'ye ulaşmıştır. Hazineden aldığınız
yardım tutarı belli. Yaptığınız harcama, Hazine yardımını aşıyor.
Peki bu paranın kaynağı ne? Çıkıp bunları kamuoyuna
dürüstçe açıklamanız gerekir. Böyle yavuz hırsızlık yaparak mı,
kendi suçlarınızı,yolsuzluklarınızı örtbas edeceksiniz? Bu
halk her şeyi görüyor, her şeyi biliyor. Artık mızrak
çuvala sığmıyor.''
''TÜRKİYE MİLLETVEKİLLİĞİ' BİR TUZAK
Ahmet Türk, Hükümetin, ''Türkiye Milletvekilliği'' adı altında,
adil bir siyasi temsil modeli oluşturacağını ileri sürdüğünü ancak
seçim barajına dokunmadığını söyledi. Çok masum ve adil bir reform
paketi gibi sunulmaya hazırlanan bu değişikliğin, aslında
DTP'yi bir sonraki seçimde grup bile kuramayacak hale getirmek için
tasarlanan siyasi bir tuzak olduğunu iddia eden Türk,
''Halk iradesinin parlamentoya yansımasının yolu Türkiye
Milletvekilliğinden değil, seçim barajının en az yüzde 5'e
düşürülmesinden geçmektedir'' dedi.
İSRAİL DEVLET BAŞKANINA SİZ ÖLDÜRMEYİ BİLİRSİNİZ DİYOR! YA
SİZ?
Türkiye'nin her tarafında 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk
Bayramı kutlanırken Hakkari'de bir çocuğun kafasına dipçikle
vurularak dövüldüğünü öne süren Türk, bunun Kürt halkına karşı
beslenen kin ve düşmanlığın açık bir ifadesi olduğunu iddia etti.
Ahmet Türk, ''Bu, Filistinli çocuğun kolunu kıran İsrailli
askerin görüntüsünden farklı değildir. 12 Eylül'de
bizlerin kafasına vurulan dipçik darbeleri, şimdi de çocuklarımızın
başına indirilmektedir. Davos'ta İsrail Devlet Başkanı'na
(Siz öldürmeyi iyi bilirsiniz) diyen bir Başbakan, kendi
ülkesindeki çocukların başına gelenler karşısında üç maymunları
oynuyor. Bir kez daha Sayın Başbakan'ı, Kürtlerden ve
çocuklardan özür dilemeye çağırıyoruz''diye konuştu.
BİR TEK BARIŞÇIL ÇÖZÜM DENENMEDİ
Türkiye'nin önünde önemli bir fırsat bulunduğunu ifade eden
Türk, şunları söyledi:
''PKK'nın 1 Haziran'a kadar uzattığını açıkladığı
eylemsizlik kararı devam etmektedir. Bu umut verici ve
sevindirici bir gelişmedir. Bu, aynı zamanda DTP'nin seçimlerdeki
yükselişiyle oluşan ve asla heba edilmemesi gereken önemli bir
fırsattır. 1993'te, 1995'te, 1998'de ve yine 1999-2004 arası
süreçlerde Türkiye, silahların sustuğu ortamların doğurduğu
bu çok değerli fırsatları heba etti. Devlet ve dönemin
iktidarları, çözümü değil şiddeti derinleştirdi. Bugün itibariyle
artık bu tür seçeneklerin hepsi tüketilmiştir. Geriye
denenmemiş tek bir seçenek kalmıştır. O da sivil, demokratik ve
barışçıl yöntemdir. Demokratik siyaset, bugün Kürt
sorununun çözümü için yegane araç durumundadır.
Seçim sonrası başlattığınız operasyonlar ve baskılar ile halkın
iradesini teslim alacağınızı ve bu şekilde çatışmalı ortamı
sürdüreceğinizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Çatışmalı ortamda
ısrar ederseniz, duygusal kopuşa yol açar ve bunun sonucu olarak
Kürt'leri kaybedebilirsiniz.
''BAŞBAKANLA GÖRÜŞME TALEBİ''-
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a görüşme çağrısında bulunan Türk, bu
taleplerini bugün resmi olarak ileteceklerini bildirdi.
Sorunların çözümü için konuşulması gerektiğine işaret eden Türk,
''Gençlerimizin ölmemesi için, demokrasi ve kalkınma için, ortaya
nasıl formüller koyabiliriz? Bunları tartışalım, Meclis'te bir
inisiyatif ortaya çıkaralım. Bu parlamentonun, rüşdünü
kanıtlaması için bir imkan yaratalım. Vesayet altında olmadığını,
gerçek bir demokrasiye doğru gittiğini herkese gösterelim''
dedi.
1 Mayıs kutlamalarına da değinen Türk, sendika ve meslek
örgütlerinin düzenlediği tüm etkinliklere katılacaklarını
söyledi.
Ahmet Türk'ün konuşmasının ardından, salonda bulunan Türkiye Barış
Meclisi adına konuşan Tayfun Mater de ABD'nin Kürt sorunu için plan
ve programı olduğunu, ancak ABD'nin plan ve programlarının halklara
hayır getirmediğini söyledi.
Seçimlere de değinen Mater, Kürt halkının, neyi seçtiğini,
temsilcilerinin kim olduğunu belirlediğini ifade ederek, ''Kürt
halkı temsil kabiliyetine ulaşmıştır'' dedi.