Bu doktor asrın sahtekarı
Abone olÖyle bir sahtekarlığa imza attı ki işin içine karışmayan kalmadı. Hatta devlet bile... İşte akıl almaz olay;
Düzenlediği sahte diplomayla 10 yıl devlet memuru olarak
doktorluk yapan Zekiye Bahar Karasu’nun 5 yıl 1 aydan, 12 yıl 6 aya
kadar hapis istemiyle yargılanmasına başlandı.
Önce liseye, ardından da Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne
gidiyormuş gibi her gün evden çıktığını, kütüphanelere ve alışveriş
merkezlerine gittiğini anlatan Karasu, yıllar sonra kendi kendine
sahte diploma hazırladığını söyledi.
İLK ANTEP'E ATANDI
Diplomanın fotokopisini notere onaylattığını, onaylı fotokopiyi
daha sonra doktor olarak atanmak için Sağlık Bakanlığı’na verdiğini
anlatan Karasu, ilk olarak Gaziantep’in Nurdağı ilçesi Şatırhöyük
beldesindeki sağlık ocağına atandığını bildirdi. Burada tek
“doktor” olarak 5 yıl
“görev yaptığını” söyleyen Karasu, tayin talebinin
ardından Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı Küçükkuyu sağlık
ocağında görevlendirildiğini anlattı. Bu görev yerinde 5
“doktorun” olduğunu bildiren Karasu, “sahte
doktorluk yaptığı her iki yerde de kimsenin kendisinden
şüphelenmediğini” söyledi.
HARİCİ OTOPSİYE BİLE KATILMIŞ
“Doktor” olduktan sonra tıp kitapları okumaya
başladığını, diğer doktorlar ve sağlık personeli ile ilaç
firmalarının temsilcilerinden çeşitli bilgiler aldığını anlatan
Karasu, “Bakamayacağım hastalar olduğu zaman sevk
ediyordum. Görev yaparken harici otopsiye de katıldım. Böylece
yaklaşık 10 yıl çalıştım. Son olarak 1800 YTL maaş
alıyordum” dedi.
'HİÇ İTİRAZ ETMEDİM'
Sağlık Bakanlığı’nın bir gün kendisine posta yoluyla ulaşarak,
diplomasının aslını bizzat vermesini istediklerini bildiren Karasu,
Ankara’ya geldiğinde durumun anlaşıldığını ifade etti. Karasu,
“Diplomanın sahte olduğunu hemen kabul ettim. Hiçbir
itirazda bulunmadım. Tüm yaptıklarımdan ötürü çok pişmanım. Keşke
olmasaydı” diye konuştu.
TEŞEKKÜR BELGESİ VERİLMİŞ
Sanık avukatı Zaloğlu da müvekkilinin her şeye “bir oyun” olarak
başladığını savundu. Karasu tarafından hazırlanan
“diplomanın ikna kabiliyeti olmadığını” öne süren
Zaloğlu, ilkokul 3. sınıfa giden bir kızı olan müvekkilinin tahliye
edilmesini istedi. Avukat Zaloğlu, “müvekkili için görev
yaptığı yerlerdeki sağlık yetkililerince verilen teşekkür
belgesini” de mahkemeye sundu. Mahkeme Heyeti Başkanı
Bahattin Özbaş, “Sağlık Bakanlığı bu kadar lakayıt mı? Bir
de takdirname vermişler. Belki bunun gibi başkaları da vardır.
İnsan hayatı bu kadar ucuz mu?” diye çıkıştı.