10 Eylül'de yani bugün "asrın deneyi" yapılacak olan asrın deneyi başladı. "Büyük Patlama" (Big Bang) teorisini doğrulayacak deney için bilim adamları uyarıyor: "Dünyayı yutabilecek mini kara delikler ortaya çıkabilir." Avrupa Nükleer Araştırma Örgütü’nün (CERN) İsviçre’deki merkezinde büyük bir deney hazırlığı var.“Büyük Hadron Çarpıştırıcısı” deneyi insanoğlunun şimdiye kadar gerçekleştirdiği en önemli deney olmaya hazırlanıyor. Deney, evrenin oluşumunu tetikleyen "büyük patlama" (Big Bang) teorisini doğrulayabilecek nitelikte. Bunun için nükleer deneylerden bile daha karmaşık sayılan "parçacık çarpıştırma" işlemi gerçekleştirilecek. Tehlikeli bir deney olduğu için yerin altında kurulan devasa laboratuvarda gerçekleştirilecek. Bu yüzden deneyi gerçekleştirecek olan ekip "güvenli ortam var" diyor ve deneyin yapılmasını savunuyor. Burada, evrenin başlangıç noktası olarak kabul edilen büyük patlamadan (Big Bang) çok kısa bir süre sonrasının koşulları laboratuvar ortamında oluşturulacak. Ancak bir başka grup bilim adamı dün müthiş bir uyarıda bulundu. Onlara göre bu deney o kadar tehlikeli ki "dünyanın sonu olabilir". En az 10 yıl sürecek deney ve gözlemlerle modern fiziğin günümüze kadar yanıtlayamadığı birçok önemli konu açıklığa kavuşturulacak Mesela isimlerin neden bir kütlesi olduğunu açıklayacak olan ve Tanrı Parçacığı olarak adlandırılan Higgs parçacığının gözlenmesi gibi... Deneyin kanser tedavisinde çığır açacağı, Grid teknolojisi sayesinde hücrelerdeki kanserli tümörlerin tespit edilip yok edilmesinin çok kolaylaşacağı belirtiliyor. Ancak bazı bilim adamları onlarla aynı fikirde değil. Bu dev parçacık hızlandırıcının faaliyete geçmesiyle “Dev bir kara delik oluşacak, bu delik etrafta ne varsa içine çekerek yutacak. Ve belki de bu kara delikler dünyanın sonunu getirecek! Hatta dünyayı yok edeceğine inandıkları bu deneyin durdurulması için dava bile açtılar. Ama AİHM davayı reddetti. CERN'de çalışmalar tam gaz devam ediyor. İsviçre-Fransa sınırında bulunan CERN’de halihazırda 30 kadar Türk fizikçi değişik laboratuvarlarda hem deneylere katılıyor, hem de doktora veya doktora sonrası bilimsel çalışmalarını tamamlıyor. Ancak Türkiye’nin kuruluşta sadece gözlemci statüsünün bulunması, şimdiye kadar tam üye olmaması Türkiye’nin bilim camiasında büyük heyecan yaratan bu bilimsel çalışmalara daha yakından katılmasını önlüyor. CERN, Dan Brown’un çok satan romanı “Melekler ve Şeytanlar”a da konu oldu. Romanda, CERN’in başarılı fizikçilerinden Leonardo Vetra cinayete kurban gider. Vetra’nın tek gözü oyulmuş ve göğsü “Illuminati” sembolüyle dağlanmıştır. Kitaptaki hikayeye göre CERN’in tek kaybı Vetra değildir. Ünlü fizikçinin son derece tehlikeli buluşu “karşı madde” de çalınmıştır. Cinayeti gizleyen CERN direktörü, Harvard Üniversitesi Simgebilim Profesörü Robert Langdon’u İsviçre’ye çağırır. Dr. Vetra’nın kızı Vittoria ile Langdon, Roma sokaklarında, kiliselerde ve katakomplarda soluk soluğa, Illuminati’nin 400 yıllık izini sürerek cinayetleri önlemeye çalışacaklardır.