Bu davanın kazananı yok
Abone olGörüntü tüyler ürpertiyor. İçimizi acıtıyor. İnsanın isyan edesi geliyor. Hayatlar cehalet uğruna sönüp gidiyor.
İNTERNETHABER- Tarsus'ta sanki iç savaş vardı..
İkilik ve İnce ailelelerinin hesaplaşması vardı.. Olayın hemen
ardından çekilen bu fotoğraflar dehşetin boyutlarını gözler önüne
seriyor..
İnanılması güç ama 20 yıl önce Diyarbakır'da başlayan bir kan davasının son halkasıydı dünkü yaşananlar.. Kız kaçırma nedeniyle iki aile düşman olmuş birbirlerine.
Konuşmak, anlaşmak onların lügatinde yoktu.. Sakin kafayla sorunu medenice, insanca çözme yolunu seçmemişler. Çözümü silahta aramışlar. Silahlar iki tarafa da yaramadı.. Çok ocaklar söndü. Belki de yine sönecek..
Hiç kimseye faydası olmadı bu kanlı davanın. Bir an için içlerindeki ateşi söndürdüklerini zannedenler namlunun kendilerine döndüğünü görünce farkedeceklerdi kısır döngünün büyüklüğünü..
Kan davasından kaçanları ölüm Tarsus'ta yakaladı. Daha korkuncu ise saldırganın yaşlarıydı. 4 saldırgandan birinin yaşı 14, diğeri 17.. Evet yanlış duymadınız.
14 yaşındaki çocuk büyük bir soğukkanlılıkla düşmanlarının kafalarına sıktı. Korkmadan çekinmeden. Sanki duvara mermi boşaltıyormuş gibi tetiğe asıldı. Ölüm makinesine dönüştüler.
O kadar hızlıydılar ki.. Yerlerinden bile kımıldayamadılar.. Oracıkta can verdiler. Geride yetim evlatlar gözü yaşlı anneler kaldı..
Ölenlerden Bahri İkiliik'in cesedine sarılan da 12 yaşındaki oğlu Vedat'tı.. Silah seslerini duyarak 50 metre öteden olay yerine koşan oğluydu..
Kanlı boynuna sarıldı. Ölmemesi için dua ediyordu. Ama çok geçti babası için.. Polisler çocuğu cesedin başından zor ayırdılar.
Belki o da intikm planları yapacak.. Gözünü hırs bürüyecek ve öldürme planları yapacak.. Kan davasını kazananı hiç olmayacak aslında.. Bugün sevindiklrini zannedenler yarın üzülecek.
İnanılması güç ama 20 yıl önce Diyarbakır'da başlayan bir kan davasının son halkasıydı dünkü yaşananlar.. Kız kaçırma nedeniyle iki aile düşman olmuş birbirlerine.
Konuşmak, anlaşmak onların lügatinde yoktu.. Sakin kafayla sorunu medenice, insanca çözme yolunu seçmemişler. Çözümü silahta aramışlar. Silahlar iki tarafa da yaramadı.. Çok ocaklar söndü. Belki de yine sönecek..
Hiç kimseye faydası olmadı bu kanlı davanın. Bir an için içlerindeki ateşi söndürdüklerini zannedenler namlunun kendilerine döndüğünü görünce farkedeceklerdi kısır döngünün büyüklüğünü..
Kan davasından kaçanları ölüm Tarsus'ta yakaladı. Daha korkuncu ise saldırganın yaşlarıydı. 4 saldırgandan birinin yaşı 14, diğeri 17.. Evet yanlış duymadınız.
14 yaşındaki çocuk büyük bir soğukkanlılıkla düşmanlarının kafalarına sıktı. Korkmadan çekinmeden. Sanki duvara mermi boşaltıyormuş gibi tetiğe asıldı. Ölüm makinesine dönüştüler.
O kadar hızlıydılar ki.. Yerlerinden bile kımıldayamadılar.. Oracıkta can verdiler. Geride yetim evlatlar gözü yaşlı anneler kaldı..
Ölenlerden Bahri İkiliik'in cesedine sarılan da 12 yaşındaki oğlu Vedat'tı.. Silah seslerini duyarak 50 metre öteden olay yerine koşan oğluydu..
Kanlı boynuna sarıldı. Ölmemesi için dua ediyordu. Ama çok geçti babası için.. Polisler çocuğu cesedin başından zor ayırdılar.
Belki o da intikm planları yapacak.. Gözünü hırs bürüyecek ve öldürme planları yapacak.. Kan davasını kazananı hiç olmayacak aslında.. Bugün sevindiklrini zannedenler yarın üzülecek.