Bu da MİT'in kadın ajan açılımı
Abone olHollywood filmlerindeki gibi yabancı ülkelerde casusluk yapan 'Dişi Bond'lar, Türkiye'de de gerçek oluyor. MİT, kadın ajanları sahneye sürüyor.
İstihbarat teşkilatı yeniden yapılanma sürecinde. Artık
kadınların sadece masa başında görev yapan “analist” olarak değil,
sahada da koşturan ajanlar olarak kullanılması planlanıyor.
Milliyet Gazetesi'nden Aslı
Aydıntaşbaş, bugünkü köşesinde ilginç bir gelişmeye
yer verdi.
Dün Başbakanlık’ta yapılan terör zirvesiyle ilgili Anadolu
Ajansı’nın geçtiği haberde çok önemli bir detayın altını çizen
Aydıntaşbaş bir isme dikkat çekti:
Devletin resmi ajansı, katılımcılar arasında “MİT Müsteşar
Yardımcısı Afet Güneş”in de olduğunu yazdı.
Böylece yıllardır adı bir sır gibi kamuoyundan saklanan, sadece
“A.G.” olarak anılan, medyaya tek bir fotoğraf
karesi bile sızmamış olan efsane isim, devletin ajansi
tarafindan deşifre edilmiş oldu.
Afet Hanım’ın varlığını ilk kez yıllar önce sürgündeki Iraklı Kürt
liderlerin birinden duymuştum. “Sizin MİT’te bir Ortadoğu
uzmanı bayan var ki çok zeki. Bizimle toplantılara o
giriyor” demişti şimdilerde Irak’ta önemli bir mevkideki
siyasetçi.
KADINLAR HER YERDE OLSUN |
Kadınların, hanım hanımcık rahat yerlerde değil,
devletin hizmet verdiği her alanda olması önemli. Haliyle geçen ay
MİT’in kadınları saha ajanı olarak kullanmaya başladığını duyunca,
bunun olumlu olduğunu düşündüm. Tabii kurum içinde var olan pozitif
ayrımcılık ve kadınların yükselmesine imkan veren çağdaş kültürü
yok etmemesi şartıyla. Tabii bu teşkilatta son dönem yaşanan revizyonların sadece biri. Aydıntaşbaş'ın yazısının tümünü okumak için bu tıklayın |
TÜRK DİŞİ JAMES BONDLAR GELİYOR
Emre Taner’den sonra MİT’in başına gelen Hakan Fidan, kurum içi
dengelerde sarsıntı yaratmamak çabasıyla Taner’den devraldığı
istihbarat ve operasyondan sorumlu müsteşar yardımcılarıyla
çalışmaya devam etti.
“Peki bir kadın, nasıl bu kadar yükselebilir güvenlik gibi
erkeklerin egemen olduğu bir alanda?” diyebilirdiniz.
Bunu sorguladığımda aldığım cevap beni son derece şaşırttı.
Anladığım kadarıyla MİT, devlet içinde en fazla kadın
yöneticinin olduğu kurumlardan biri. Sekreterler, muhbir, asistan
ya da analistlerden söz etmiyorum. Onlar da var tabii ama bir de
MİT’te asıl hatırı sayılır kadın yönetici, daire başkanı, birim
yöneticisi var.
Yıllardır siyasette, bürokraside, devlette niteliksiz erkeklerin
kadınları adeta yönetici pozisyonlarına
“yaklaştırmadığını” gözlemlemiş biri olarak,
MİT’te birçok kadın daire başkanı olduğunu duymak beni memnun
etti.
Ancak MİT’te kadınların yükselmesinin asıl nedeni, kurumda çok
feminist ya da “eşitlikçi” bir çalışma kültürü olması değil,
kadınların şu zamana kadar çoğunlukla Yenimahalle’deki merkezde ya
da bölge müdürlüklerinde masabaşında “analist”
olarak görev yapmalarından.
Casus romanlarını okuyan herkes bilir. İstihbaratta iki tür insan
var; sahada kimliğini gizleyerek hücre sistemi içinde bilgi
toplayan, muhbir devşiren, operasyon yapan “saha
ajanları” ve merkeze gelen bilgileri değerlendirerek
çıkarımlar edinen ya da operasyonel kararlar alan
“analistler.” Anladığım kadarıyla MİT, şu zamana
kadar aile, terör, yaşam koşullarının zorluğu gibi sebeplerden
dolayı bünyesindeki kadınları saha ajanı değil analist olarak
kullanma eğilimindeydi.
Ancak bu durum, artık hızla değişiyor. Yeni müsteşar Hakan Fidan
döneminde yürürlüğe konan uygulamalardan biri de, bundan sonra genç
kadın ajanların da sahaya çıkacak oluşu. Şu zamana kadar zor saha
görevleri ve operasyonel konular, tamamen erkeklerdeydi. Bu artık
değişiyor. MİT, bünyesindeki genç kadın ajanları, Türkiye ve
dünyanın dört bucağına göndermeye başladı.
Hayır, bitirim Rus ajan Anna Chapman ya da Mata Hari’nin Türk
versiyonlarından söz etmiyorum. Onlar istihbarat dünyası için
önemsiz tipler. Basbayağı kolları sıvayıp görev yapacak olan Türk
dişi James Bond’lar geliyor.