Bu çorba kansere davetiye çıkarıyor
Abone olKışın vazgeçilmezi çorbaları hazırlarken yağda unu kavurmak büyük bir tehlikeye yol açabilir.
Kışın vazgeçilmezi çorbaları hazırlarken yağda unu
kavurmak büyük bir tehlikeye yol açabilir.
Kış aylarında tatlı krizleriyle başa çıkmak, bağışıklık
sistemini güçlendirmek sanıldığı kadar zor değil. Günlük
alışkanlıklarda yapılacak küçük değişikliklerle kilo vermek ve
hastalıklardan korunmak mümkün.
Yapacağınız doğru seçimler ve sağlıklı pişirme yöntemleriyle sağlıklı bir kış geçirebilirsiniz. Medical Park Hastanesi'nden Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Keservuran, "Hava sıcaklığının düşmesiyle birlikte vücudumuz değişen iklim koşullarına uyum sağlamak adına kendi önlemlerini alır ve yağ yakımı odaklı değil yağ depoları vücudunuzu korumak adına harekete geçer. Aynı zamanda soğuk havayla birlikte vücudumuzun enerji ihtiyacı artar. Bunun yanında bağışıklık sistemimiz de vücudumuzu hastalıklardan ve enfeksiyonlardan korumak adına daha fazla enerjiye ihtiyaç duyar" açıklamasını yaptı. Keservuran kilo ve bağışıklığı korumanın ve sağlıklı kalmanın formüllerini verdi. İşte o formüller...
KANSERE DAVETİYE!
Kışın vazgeçilmezi çorbaları hazırlarken yağda unu kavurmak, bir diğer deyişle terbiye hazırlamak yaygın bir uygulama. Oysa yüksek ısıda kavurma işlemi, kanserojen öğelerin açığa çıkmasına sebep olacak, kullandığımız beyaz un besin değeri düşük bir karbonhidrat kaynağı olacaktır. Beyaz un yerine tam buğday unu, yağda unu kavurma yerine yumurta ile tam buğday ununu karıştırarak kıvam vermek mümkün.
MERCİMEK ÇORBASINA ZERDEÇAL KATIN
Doğanın bize sunduğu sebzelerden soğangiller ailesinden kuru soğan
ve pırasa, içerikleriyle bağışıklık sistemimizin savunma
kalkanlarıdır. Yeşil mercimek-kırmızı mercimek ise yüksek besin
değerleri ve posa içerikleri ile bağışıklık sistemini güçlendirici
özelliklerini göstermektedir. Baharatlar ise adeta orkestra şefi
gibi yemeklerimizin lezzetine yön vermektedir. Kış aylarında
hastalıklardan korunmak adına zerdeçallı-tarçınlı mercimek
çorbanıza her akşam yemeğinde yer verebilirsiniz.
KESTANEYİ SOĞUTUP SÜTLÜ KAHVEYLE YİYİN
Kestaneyi patates gibi düşünnün; çok sıcakken tükettiğinize kan
şekeriniz yükselir akabinde düşme eğilimi gösterir ve kısa sürede
tekrar açlık hissi oluşur. Kestaneyi soğuduktan sonra ister
közlenmiş ister haşlanmış fark etmez yanında 1 bardak sütlü kahve
ile tükettiğinizde sizi uzun süre tok tutar.
TATLI KRİZİNİ "BİTTER"LE BİTİRİN!
Kışın karbonhidrat ihtiyacımız daha da artar. Bu gibi durumlarda
akla ilk gelen şerbetli tatlılar, çikolata ve baklava gibi enerji
içeriği yüksek tatlı çeşitleri olur. Oysa İşlenmiş şeker içeriği
yüksek besin tüketimi; tat eşiğimizin yükselmesine, sık aralıklı
acıkmamıza neden olur ve kan şekeri kontrolü zorlaşır. Kakao oranı
yüksek bitter çikolata, kakao antioksidan aktiviteye sahiptir ve
tatlı krizlerinde sağlıklı bir seçimdir.
MANTI YERİNE ALDANTE MAKARNA
Tahıl grubu besinler temel karbonhidrat kaynaklarımızı oluşturmaktadır. Ancak püf noktası; pirinç pilavındaki nişastanın yüzde 80'i vücudumuzda emilirken, bulgur pilavı ve az pişmiş makarnadaki nişastanın yüzde 40'ı emilmektedir. Bu nedenle ana yemeklerde pirinç pilavı yerine bulgur pilavı, mantı yerine aldante (dişe dokunur anlamına gelmektedir)-az pişmiş makarna doğru seçimler olacaktır. Doğa, mevsime uygun olarak ihtiyacımız olan tüm sebze ve meyveyi bize sunmaktadır; örneğin balkabağı. Kış aylarının vazgeçilmez tatlısıdır. Kabak tatlısı sevmiyorsanız eğer, mevsim meyvelerinden olan ayva tatlısı da tercihleriniz arasında yer alabilir.