Bu çocukların ölmesi mi bekleniyor?
Abone olOysa Doğu'da , Bingöl'deki okulu aratmayacak binlerce harabe okul var.. Yetkililere soruyoruz..
Bingöl depremiyle birlikte farkına vardığımız Türkiye
gerçeklerinden biri olan Yatılı İlköğretim Bölge Okulları, (YİBO)
hakkında Bilgi Üniversitesi ve Milli Eğitim Bakanlığı işbirliğiyle
yürütülen bir çalışma sonucunda rapor hazırlandı. Yeni Şafak
Gazetesi'nin haberine göre, bu okullarda yaşanan sefaleti tüm
ayrıntılarıyla gözler önüne seren raporda; YİBO'larda eğitim gören
öğrencilerin pet şişelerle temizlendiklerini, yosunlu yataklarda
uyuduklarını ve hapishanelerde bile bulunmayan 100'er kişilik
koğuşlara doldurulduklarına yer veriliyor. Bilgi Üniversitesi
tarafından yürütülen proje kapsamında Kars, Ağrı, Siirt, Eruh,
Diyarbakır, Van ve Muradiye bölgelerindeki çeşitli YİBO ve
Pansiyonlu İlköğretim Okulu'nu (PİO) ziyaret eden Ekonomistler
Platformu Başkanı Tuna Beklevic, izlenimlerini anlattı. Su
sıkıntısı sebebiyle çocukların haftada ancak bir kez toplu olarak
duş alabildiklerini belirten Tuna Beklevic, "Su geldiğinde ise suyu
pet şişelerine doldurarak dolaplarında saklıyorlar, öğrencilerin
temizlenmek için birbirlerinin su dolu pet şişelerini çaldıklarını
öğrendik. Bir YİBO Müdürü akşam çocukların yanına gittiklerinde
kokudan koğuşlara giremediklerini anlattı." Okulların fiziki
koşulları nedeniyle kış aylarında da büyük sorunlar yaşandığını
belirten Bekleviç, "Bazı YİBO'larda 10 kişilik odalar bulunurken,
bazı YİBO'lardaki yatakhaneler, hapishanelerde bile eşine zor
rastlanacak şekilde 96 kişilik koğuşlardan oluşuyor" diyor.
Kars'tan Diyarbakır'a kadar yaptığı gezi sırasında, ziyaret için
seçtiği okullardan sadece birisinde derme çatma bir spor salonu ile
karşılaştığını dile getiren Bekleviç, şunları söylüyor: Öğretmen
eşittir gardiyan "Spor salonunun eksikliğinden dolayı, kış
aylarında yüzlerce çocuk sabahtan akşama kadar binalarda hapsolmak
zorunda kalıyorlar. Bir YİBO müdürü sabahtan akşama kadar öğrenciyi
kilit altında tutmanın doğal bir sonucu olarak, çocukların son
derece hırçınlaştığını belirtiyor. Bu sorunu aşamadıkları için sopa
kullanmak zorunda kaldıklarını söylüyor. Aynı okul müdürü şu
korkunç tanımı da yapıyor: YİBO'da öğretmen eşittir gardiyandır".
Bekleviç'in YİBO'lara ilişkin aktardığı bir olay ise bu okullarda
okuyan binlerce zeki öğrencinin yeterince ilgi gösterilmedikleri
için kaybolduklarına işaret ediyor: "Okul idarecileri, bir
öğrencinin sürekli okuldan kaçtığını farkediyorlar. Çocuğun kaçış
nedeninin üzerine gidiyorlar. Müdür velisini çağırıyor ve çocuğun
evde ne yaptığını soruyor. Veli çocuğun evde, traktör parçalarını
söktüğünü ve yeniden monte etmeye çalıştığını söylüyor. Bunun
üzerine çocukla daha da ilgilenen müdür, özel bir çalışma ortamı
sağlıyor. Neticesinde çocuk bir süre çalıştıktan sonra, havayla
çalışan bir kepçe icat ediyor. Kimse gözlerine inanamıyor. Çocuk
kepçenin hidrolik sistemini bile yağlarla sağlıyor, kompresörle
kollara dokunduğunda sistem çalışıyor ve kepçe kalkıyor". Rüzgar
çıksa yıkılacaklar DEVLETİN aylık olarak 3,5 milyon lira harçlık
verdiği YİBO ve PİO'lardaki öğrencilerin eğitim gördükleri
ortamlara dikkat çeken Tuna Bekleviç, şunları söylüyor: "YİBO ve
PİO'lardaki sorunları anlatmak gerçekten mümkün değil. Tüm
okulların binalarının kolonları hasarlı, çatlak; hatta bazıları
rüzgar çıksa yıkılacak derecede yıpranmış görünüyor. Ziyaret
ettiğim tüm bölgelerdeki binalar, maalesef orta şiddette bir deprem
gördüğünde ayakta duramayacağının sinyallerini veriyor. Tüm YİBO ve
PİO'ların su tesisatı bozuk. Binalarda sızan su nedeniyle
yatakhaneler, yemekhaneler, derslikler; kısaca tüm tavanlar yosun
tutmuş, bu nedenle son derece sağlıksız koşullarda eğitim vermek
durumunda kalınıyor. Binaların her yerinden su sızmasına rağmen,
özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne doğru inildiğinde müthiş bir
su sıkıntısı var. Okulların su ihtiyacının yüzde 40'ı bile
karşılanamadığı için çocuklar kişisel temizliklerini dahi
yapamıyorlar".