Bu çocuklara yazık değil mi?

Hacer ALKAN hacer1@internethaber.com

Yeni bir program başlamış ATV'de... İzlediniz mi bilmem! Şu popstar yarışmalarının stilinde. Bu kez çocuklar var sahnede. "Bir şarkısın sen" ismi verilmiş programa... Erol Evgin ile Pınar Altuğ sunuyor...
Sık sık "bu bir yarışma değil" deniyor...
Hemen ardından da sms numaraları veriliyor.

-"En çok hangi şarkıyı beğendiniz..."
-"Yüreğinize hangi şarkı dokundu..." 
Bilmem ne yazıp şu numaraya atın...
Elbette bir de aday numaraları var...

Erol Evgin programın başında elinde bir zarfla çıkıyor...
-"Geçen haftanın en çok SMS oyunu alan nostaljik şarkısı, Kahverengi Gözlerin..." diye anons ediyor...
Birinci olan şarkıyı Berna isminde minik bir ufaklık söylemiş...
-"Hadi gel bir daha söyle" deniyor eline de bir ödül tutuşturuluyor.

Peki nasıl oluyorda o zaman bu yarışma olmuyor...
"Minareyi çalan kılıfını hazırlar" hesabı...
Onlar da bulmuşlar yolunu...
Şarkıyı söyleyeni değil şarkıyı birinci seçiyorlar...
Böylece millete yedirdiklerini sanıyorlar...

Neyse işin bu tarafını bir yana koyalım...
O çocukların psikolojilerini...
Okul ile ekran starlığı arasında yaşayacakları bocalamayı...
Bu programda kullanılıp sonra unutulacaklarını...
Hepsi bir yana koyalım...

 
Ceylan'ın 5 kardeşi var.
Yaşı ise 14... Ailesinden ayrı
kaldığı için sürekli ağlıyormuş.
Bu küçük çocukları ailelerinden nasıl ayırıyorlar...
Ceylan isminde bir yarışmacı var...
14 yaşında...
Gaziantep'in bir köyünden...
Alıp onu İstanbul'a getirmişler...
Çocuk her gün iki gözü iki çeşme ağlıyormuş...

Pınar Altuğ anlatıyor canlı yayında;
-"Bizim Ceylan kızımız ilk geldiğinde çok ağlıyordu. Annesini özledi, köyünü özledi... Ceylan'ın annesine gelememişti bugüne kadar. Çünkü o ailenin direğiymiş. O gelirse aile dağılırmış. O yüzden kızımız sürekli ağladı..."

O küçük kızı düşünün...
14 yaşında..
Bir köyden alınıp...
Spot ışıklar altına salınan bir Ceylan...
Neler yaşıyordur o ürkek yüreğinde...
Ne fırtınalar kopuyordur içinde...
Ne şaşkınlıklar vardır bilmediğimiz beyninde...

Belki ilk kez bir yemekte bıçak kullanıldığını görüyordur?
Belki hayatında hiç görmediği yemekler konuyordur önüne?
Belki şivesi bir garip geliyordur diğer çocukların yanında...
Belki o yüzden ağlıyordur durmadan...
Psikolojisini düşünen var mı bu küçük köylü kızının...
 
Bu ufaklıkta henüz 10 yaşında
Adı Berna Karagözoğlu...
Gerçekten güzel bir sesi var.
Program için Kastamonu'dan
gelmiş.


Bu o programdaki çocuklardan sadece biri... Varın siz bir de ötekileri düşünün...
Kocaeli'nden, Antalya'dan, Urfa'dan, Balıkesir'den, Kastamonu'dan, 
Mersin'den olanlar var...
En küçükleri 10 yaşında...

Hepsi okul çağında...
Okudukları okullardan kayıtları İstanbul'a alınmış...
Gündüz yeni okullarına uyum sağlamaya...
Akşamları da şarkı ezberlemeye uğraşıyorlar...

Peki bu çocuklar işin sonunda ne elde edecekler derseniz...
Valla canlı yayında bir vaat duyamadım...
Girdim sitelerine baktım orada da işin bu kısmından hiç söz edilmiyor...

"Yarışma" formatı dışında...
"Yarıştırılan" minikler onlar...
Programı yapan parayı alacak...
Onlarda eski popstarların akibetine uğrayacak...
Yani kullanıldıkları ile kalacak...
Unutulacaklar...