Bu CHP Atatürk'ün partisi değil!..

Cumhurbaşkanı Erdoğan devletin başı olarak tarihi bir çıkış yapıp millet adına Atatürk’ü Kemal Beylerin elinden kurtarmalıdır..

Osman DİYADİN o.diyadin@hotmail.com

Kemal Bey 2014 yılında katıldığı bir televizyon programında ne demişti;

“Atatürk’ün kurduğu CHP ile bugünkü CHP aynı değil.”

Yani CHP Atatürk’ün partisi değil artık!

Kemal beyin YCHP'si!..

Yani takke düştü kel göründü misali CHP’nin uzaktan yakından Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi olmadığı gerçeği bugün daha net bir şekilde ortaya çıkmıştır…

Sözde adalet yürüyüşüne destek verenlerin renklerine baktığımız zaman bu gerçeği daha iyi anlamaktayız…

Tek bir şehit ailesi yok!..

Ama;

FETÖ’cüsü orada…

PKK’lısı orada…

HDP’lisi orada…

Hepsi Kemal Bey ile kol kola!..

***

İşte tablo…

 “Bu CHP Atatürk’ün partisi değil” diyen Kemal Kılıçdaroğlu, Mustafa Kemal Atatürk’ü bir kez daha haklı çıkarmıştır..

Neden diyeceksiniz?

İyi okuyun…

“Yıl 1935..

Mustafa Kemal’in önüne imzalaması için bir evrak gelir..

Evrak parti ile ilişkilidir...

Mustafa Kemal isminin yazdığı yere imzasını atarken CHP Genel Başkanı unvanını kullanmaz..

Sorarlar..

-Paşam ‘Neden CHP Genel Başkanı yazmıyor.’

Cevabı ilginç olur…

-Nereden bileyim CHP’nin sonsuza kadar benim partim olarak kalacağını.”

***

Anladınız mı şimdi Mustafa Kemal nasıl haklı çıktı..

Fazla söze gerek var mı sevgili okurlar…

O günden bugünkü CHP’yi de gördü…

Söyleyeceğim şu ki;

Kim ne derse desin Mustafa Kemal’in CHP’si 10 Kasım 1938’de onunla birlikte tarihteki yerini almıştır..

Bugünkü CHP Atatürk’ün partisiymiş!

Geçiniz..

Bu CHP’nin Atatürk’ün kurduğu CHP ile Atatürk’ün ismini kullanarak oy avcılığı yapmak dışında bir hiçbir  ilke bağı yoktur!..

Parti programından, söylevlerden, parti yönetimi anlayışından yani neresinden tutarsanız tutun bunu görürsünüz..

CHP Atatürkçüymüş!..

Kurban oldunuz Atatürkçülüğe! 

***

Öyle ki;

Atatürk’ün CHP’sinin 6 okundan biri olan Milliyetçilikten adeta ödü kopan bir Kemal Kılıçdaroğlu ve arkadaşları var…

Mustafa Kemal “Türk Milliyetçiliği” der…

Kemal Bey ve arkadaşları bir gün dahi diyemez…

Türklük vurgusunu ve Türk Milliyetçiliği söylemini adeta Atatürk’ten kalma bir yük gibi görürler..

Mustafa Kemal “Bu milletin ortak dili Türkçe” der..

Kemal Bey doğru dürüst diyemez.

Atatürk “Ne Mutlu Türküm Diyene” der..

Kemal Bey asla ve asla diyemez…

Öcü gibi korkar…

Ben hiç duymadım!

Siz duydunuz mu?

*** 

Atatürk “Ulus; dil, kültür ve ülkü birliği ile birbirine bağlı yurttaşlardan meydana gelen siyasal ve sosyal bir bütündür” der..

Kılıçdaroğlu  (Yeni CHP’nin programında)

“Türkiye Cumhuriyeti din, dil, ırk ve etnik köken temelleri üzerinde değil, siyasal bilinç ve ideal beraberliği zemininde kurulmuştur” der..

**

Devam edelim…

Atatürk CHP’sinin Batı emperyalizmine karşı mücadele temelinde yükseldiği görülürken, Kemal Bey’in CHP’si Türkiye düşmanı AB ideologlarının bakış açısını kurtuluş reçetesi olarak görmekle meşgul olur..

Atatürk ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ der..

Kemal bey diyemez!

Çünkü yenilen pehlivan güreşe doymaz misali sandığa saygı duymaz!

Kemal Bey aydınlara, “Dürüst olun, cesur olun!” çağrısı yapmasını bilir ama partideki kadroları dağıtırken bu çağrıya en çok kendisinin muhtaç olduğunu düşünmez..

Kemal Bey Türkiye’de milli demokratik devrim yapan isimleri CHP’de pasifleştirirken; partiye ajan liberalleri, bölücü sevdalılarını, FETÖ’cü isimlerin makyajlanmış uzantılarını getirir!

Erdoğan’a diktatör der ama dünyada bu kadar seçim kaybetmiş hiçbir ana muhalefet partisi yokken, genel başkanlık koltuğunda kurgulanmış delege yapısı ile diktatör gibi inatla oturmaya devam eder…

Yok mu hakkı teslim edilecek sözü…

Var..

 “Bizim CHP Atatürk’ün CHP’si değildir” sözü bugüne kadar söylediği en doğru sözdür!

O nedenle de Kemal Bey’in yeni CHP’sinin bu millete yapacağı en büyük iyilik, Gazi Mustafa Kemal’in üzerinden elini çekmesi, ismi üzerinden oy avcılığı yapmaktan vazgeçmesidir..

 “Gandi Kemal”miş!

Gandi de senin olsun…

Ne olursan ol ama düşün artık Mustafa Kemal’in yakasından…

***

Ve…

Tarihi bir hamle gelmeli..

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da devletin başı olarak bu millete yapacağı en büyük iyilik Mustafa Kemal Atatürk’e sahip çıkmasıdır…

Cumhuriyet’in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e saldırılar karşısında sesini daha gür çıkarmalı, ‘Gazi Mustafa Kemal CHP’ye değil millete emanettir’ diyerek artık birilerinin milleti  kutuplaşma için kullanmasına fırsat vermemelidir. 

Reis’e yakışan da budur!..

Çünkü devlet o…

Çünkü cumhur o…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk'ün vefatının 75. yılı etkinliğinde bakın ne demişti;

“Herkese göre farklı bir Atatürk olamaz. Herkesin kendi şahsi çıkarına, kendi ideolojisine dayanak olarak kullanacağı, keyfice istismar edeceği bir Atatürk bulunmaz. Şunu altını çizerek ifade etmek isterim ki, Kurtuluş Savaşı'nın başkumandanı ve Cumhuriyetimizin banisi olan Gazi Mustafa Kemal, bir ayrışmanın aracı olabilecek en son kişidir. Gazi, istismar edilmeyi, semboller üzerinden tartışma aracı yapılmayı değil, fikirlerinin anlaşılmasını, duygularının hissedilmesini istemişti. En büyük ideali de İstiklal Savaşı’nda muzaffer olabilmek yani Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarabilmekti. Bütün manialara, bütün yavaşlatma çabalarına rağmen Türkiye, Gazi'nin bu idealini anlamış, kavramış ve bu yolda çok önemli mesafe kat etmiştir.''

İşte söz budur… 

***

O nedenle;

Diyorum ki  son dönemde MHP’nin elinden büyük siyasi argümanlarını alan, ülkücülerin neredeyse ‘Başbuğ Erdoğan’ deme noktasına geldiği Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazi bu milletin ortak değeridir” diyerek Mustafa Kemal Atatürk’ü Kemal Beylerin elinden kurtarmalıdır artık!..

Devletin başı olarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ ü siyasi düşüncelerin uzağında ortak değer vurgusu ile sahiplenmesinin kendisini Türk milletinin gözünde çok daha farklı bir yere koyacağını bilmelidir…

Bakın…

Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ismi gönüllere kazınmıştır, isminin bir yere verilmeye hiç kuşkusuz ihtiyacı yoktur.

Fakat Erdoğan’ın Atatürk’ün ismini bir yere vermesinin milletin birliği, dirliği ve bütünlüğü için bu ülkede çok şeyi değiştireceğini görmek gerekir artık..

Muhafazakar kesimde Reis dışında hiç kimse de bunu başaramaz…

Bakın neler değişiyor Türk siyasetinde…

Kemal Bey ve onun gibiler çırılçıplak ortada kalır!..

***

Diyeceğim şu ki;

Aralarında tek bir şehit ailesi olmayan, Güneydoğu'da Mehmetçiklerimizi kalleşçe şehit edenlerin yargı kararları ile tescilli siyasi uzantılarıyla birlikte yürüyüşün adı ne olur?

ADALET YÜRÜYÜŞÜ MÜ YOKSA,

İHANET YÜRÜYÜŞÜ MÜ?

O nedenle son yazımda Kemal Bey' e şehitlerimiz adına sormuştum..

Tekrar soruyorum;

'Kemal bey bir karar ver. Biz şehit miyiz hain mi?'