Bu CHP Atatürk'ün CHP'si mi?

CHP…

Ne yapsa olmuyor…

Yüzde 25 bandının partisi konumundan çıkamıyor…

Bir türlü umut veremiyor…

‘CHP neden başarılı olamıyor?’ sorusu üzerine farklı yorumlar yapılıyor…

Ama görünen köy kılavuz istemiyor…

CHP’ nin AK Parti karşısında girdiği her seçimde büyük bir yenilgi yaşamının nedeni aslında açıkça ortada...

AK Parti ile bir kıyaslayalım…

AK PARTİ

Milliyetçi kesimden oy alıyor mu? 

Evet..

Muhafazakar kesimden?

Evet..

Liberallerden?

Evet..

İnsan hakları savunucularından?

Evet..

Köylüden?

Evet..

İşçi, memur ve emekliden?

Evet..

Güçlü bir lidere sahip olmasından?

Öyle bir evet ki…

 ‘Muhtar seçilemez’ denildi..

Genel Başkan seçildi..

Başbakan seçildi…

Cumhurbaşkanı seçildi..

Şimdi de Başkan seçilme yolunda…

Oyu kim veriyor…

Millet… 

                                                      ***

Peki AK Parti’ye muhalefet edenlerin umut bağladığı CHP, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile ne yapıyor?

Milliyetçi kesimden oy alıyor mu?

Hayır..

Muhafazakar kesimden?

Hayır..

Liberallerden?

Hayır..

Köylüden?

Nerede o eski günler?

Varoşlar bile artık AK Parti diyor!..

İşçi, memur ve emekliden?

Eh işte!

Lider etkinliğinden?

Hayır…

Kimden alıyor peki?

Özgürlükçü ve laiklik duyarlısı kesimden…

Atatürk’ün kurduğu parti olmasına duyulan vefadan…

Açıkçası…

Yoksulun, garibanın, köylünün CHP’sinin yerinde yeller esiyor…

Tam aksine sırça köşklerde oturan elitlerin partisi olup çıkıyor…

Var mı itirazı olan?

                                               ***

Durun daha bitmedi.

CHP yönetimine, parti meclisine bakalım…

TOBB’dan temsilci var mı?

Yok…

Türk-İş’ten?

Yok…

DİSK’ten?

Yok…

KESK’ten?

Yok…

Memur-Sen’den..

Yok…

İnşaat ve Mimarlar Odası’ndan

Yok…

Halk yok  halk!..

Elitler sarmış dört bir yanı...

Muharrem İnce ve Haluk Pekşen gibi yaptıkları konuşmalarla CHP tabanında  ses getiren ,partiye dinamizm  katan  isimlerde olmazsa   zaten şoklar..

Ama CHP tabanında karşılık bulan bu isimlere de  inanın tahammülleri olmayan bir üst yapı var CHP'de!..

Çünkü  'Aman tehlike olurlar' denerek korkuluyor onlardan da...

İnce' nin önü  Genel Merkez tarafından dizayn edilen kurultayda nasıl kesilmişti!..

Yani yok da yok…

Öyle bir yönetim tarzı ki!..

Giren de girdiğine pişman ediliyor!

Ya soğutuluyor yada uzaklaştırılıyor…

Çünkü parti birilerinin tekelinde!

Parti yönetimine bir bakın görürsünüz!...

Millette hiçbir karşılığı olmayan insanlar koltuklarda…

Çünkü  iktidar olma gibi dertleri yok…

Tek dertleri ülkede değil CHP’de iktidar olmak!..

Çünkü yetiyor onlara!

                                          ***

Hani Ziya Paşa ‘Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz’ demişti ya..

15 yıllık ayine ortada!

15 yıldır girdiği bütün seçimleri açık ara kaybeden bir ana muhalefet partisi dünyanın hangi ülkesinde var!..

CHP’nin Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve yönetiminin gelecekteki seçimde başarılı olma şansı var mı?

Görünen köy klavuz istemiyor…

Sizi bilmem ama bence hayal…

Bir zamanlar köylünün, işçinin, emeklinin, varoşların tek umudu olan CHP yok artık!..

Doğu ve Güneydoğu’da sıfır çekiyor..

İç Anadolu’da yok…

Karadeniz’de yok…

Sadece  kıyılarda var!..

Bu nasıl sosyal demokrat parti?

                                               ***

Bugünkü CHP ’nin Atatürk’ün CHP’si  ile aynı istikamette olduğunu söylemek mümkün mü?..

Kurultay söylemlerine bakınca görürsünüz!..

Bakın MHP’nin efsane genel başkanı ‘Başbuğ’ Alparslan Türkeş ne demişti:

“CHP, Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden gitseydi MHP’ yi kurmazdım.”

Neyi anlatmış Türkeş!

Mustafa Kemal’in CHP ile bugünkü CHP arasındaki farkı!..

Ne diyordu Mustafa Kemal;

'Biz doğrudan doğruya millet severiz ve Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk topluluğudur. Bu topluluğun fertleri ne kadar Türk kültürüyle dolu olursa, o topluluğa dayanan cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur.'

Siz  bugün CHP’yi yönetenlerden bu tür sözler duyabilir misiniz?

Bugün CHP yönetiminde yer alan Güneydoğu’daki azgınlara, hainlere ‘demokrasi’ adı altında sahip çıkanlar Atatürk döneminin CHP’sinde olabilir miydi?

Bakın Kılıçdaroğlu  20 Haziran 2014’te  Habertürk’ de yaptığı bir konuşmada ‘Atatürk’ün kurduğu CHP ile bu CHP aynımı?’ diye soru gelince bakın ne demişti;

“Hayır… Biz 1930’ların CHP’si değiliz.”

‘Peki farkınız ne? ‘ diye sorulunca da.

“Dünya kadar fark var’ cevabı vermişti…

Yani diyor ki Atatürk’ün kurduğu CHP ile aramızda dünya kadar fark var..

Ne kadar  doğru demişti!..

O zaman Takke düşmüş kel görünmüştü..

                                                   ***

Bu noktada Mustafa Kemal’in geleceği gören adam olarak nasıl bir deha olduğunu bir kez daha ortaya koyacak, tarihe not düşen bir anısını sizlerle paylaşmak gerekir…

Atatürk döneminin en önemli gazetecilerinden 1923’ten 1938’e kadar hep onun yanında olmuş Falih Rıfkı Atay, ‘Babamız Atatürk’ adlı eserinde tanık olduğu bir anısını bakın nasıl anlatıyor:

“CHP Genel Sekreteri Recep Peker CHP ile ilgili bir vesikayı Atatürk'e imzalatmaya getirdiğinde Atatürk vesikanın üzerine ‘PARTİM...’ sözünü yazınca Peker ‘ PAŞAM NİÇİN CHP YAZMIYORSUNUZ?’ sormuş…
Atatürk’ün cevabı bakın ne olmuş 

‘NE BİLEYİM SONUNA KADAR CHP’ NİN BENİM PARTİM OLARAK KALACAĞINI “

Evet, Atatürk bir kez daha haklı çıkıyordu…

Söylenecek söz şudur…

Bu ülkede sağından soluna kadar her çevre sıkıştığında kendilerine olumlu ya da olumsuz siyasi rant sağlamak için Mustafa Kemal Atatürk’ün ismini  ayrıştırarak kendilerine  siyasi  malzeme edenler üzerinden elini çeksin...

Öncelikle CHP!..

Çünkü bu CHP Atatürk’ün CHP’si olamaz!

Ne diyordu  Mustafa Kemal;

“Ne bileyim sonsuza kadar CHP’nin benim partim olarak kalacağını…”

Kılıçdaroğlu bu sözü tekrar  iyi düşünsün!..

Pardon  ne demişti;

“Biz Atatürk’ün CHP’si değiliz. Aramızda dünya kadar fark var’

Ne kadar haklıymış Kemal bey!..