Bu cevap Feneri küplere bindirecek!
Abone olTürk Futbol Federasyonu'ndan Fenerbahçe yönetimine yanıt: Galatasaray'ın Stadı sizinkinden daha iyi...
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), Fenerbahçe Kulübü'nün 2016
Avrupa Futbol Şampiyonası adaylığı için UEFA'ya bildirilen stadlar
içinde Şükrü Saraçoğlu Stadı'nın olmaması nedeniyle yaptığı
açıklamaya cevap verdi.
Futbol Federasyonu'nun internet sitesinden yapılan açıklamada
Avrupa 2016 Futbol Şampiyonası'nı düzenlemek için önemli bir
yarışın içerisinde oldukları ifade edilerek, "Bu aşamada tüm
ülkemizin desteğini, Türkiye'nin projesinin yanında görmek
arzusundayız. Adaylık çalışmalarına başladığımız günden bu yana
yerli ve yabancı kamuoyundan aldığımız takdir, bu konudaki
şevkimizi artırıyor." denildi.
Dün Fenerbahçe Kulübü'nden konuyla ilgili yapılan açıklamanın
kendilerini şaşırttığı belirtilirken, açıklamanın ön yargılı ve
somut bilgilerden uzak olduğu savunuldu.
Federasyonun açıklamasında, UEFA'ya bildirilen 8 şehir 9 stadın
hangi kriterleri içermesi gerektiği konusunda bir bilgilendirme
yapmanın yerinde olacağı kaydedilerek, şöyle denildi: "Adaylık
dosyasının alt başlıklarından olan ev sahibi şehirler ve stadlar
konusu, UEFA kriterleri çerçevesinde titizlilikle ele alınmıştır.
Söz konusu kriterler içinde; 'Şehrin raylı sistem ya da metroya
sahip olması, aday şehirler arasındaki mesafenin kısa olması,
şehirlerin birbirine toplu taşıma sistemleri ile bağlanmasına engel
olacak bir problemin yaşanmaması, ev sahibi şehrin yaz turizminde
çekim merkezi olması, 50 bin seyircinin bir gecede diğer şehirlere
rahatlıkla ulaştırılabilmesi, maçların oynanacağı stadyum ve
çevresinin en az 100 dönümlük bir arazi içinde yer alması, aday
şehrin turnuva için belirlenen 4 konaklama merkezine yakın olması,
şehrin minimum 2600 odalık otel kapasitesine sahip olması' konu
başlıkları, Haziran ayından bu yana UEFA ve Türkiye Futbol
Federasyonu arasındaki teknik toplantılarda değerlendirilmiş ve
uzun çalışmalar sonucunda aday şehirler belirlenmiştir.
UEFA'nın aynı şehirde en fazla 2 statta maç oynanmasına müsaade
etmesi ve final maçının oynanacağı stadyumun minimum 60 bin
kapasiteli olmasının istenmesi, İstanbul'da 2 stad ile sınırlı
tutulmasını beraberinde getirmiştir. Yeni projesiyle 81 bin kişiye
ulaşması hedeflenen kapasitesi ile Atatürk Olimpiyat Stadyumu,
final için belirlenen koşullara uygun tek staddır. Çevresindeki
geniş alanlar ve UEFA'nın ana önceliği olan güvenlik konusunda
oluşacak yeterliliğin yanı sıra ulaşım kolaylığı ve kapasitesiyle
Türk Telekom Arena'nın, İstanbul'un 2.stad kontenjanına alınması
daha uygun bulunmuştur.
Ayrıca Türkiye'nin daha önce farklı federasyon yönetimlerinde aday
olduğu 2008 ve 2012 Avrupa Şampiyonluklarında aday gösterilen
şehirler incelendiğinde, bu seçimin hemşerilik duygularına
indirgenmeyecek kadar kapsamlı bir süreç sonucu yapıldığı
rahatlıkla da görülebilir. Hatırlanacağı üzere EURO 2012 adaylık
dosyası ile en yüksek teknik puanı alan TFF, EURO 2016 adaylığında
da yine en yüksek teknik puanı almayı hedeflemektedir. Keza, teknik
puanlama ev sahibi ülkeyi belirleyecek en önemli unsur haline
gelmiştir. Türkiye Futbol Federasyonu, sadece bu adaylık konusunda
değil, bütçesiyle ilgili tüm harcama kalemlerinde en üst düzeyde
sorumluluk ve şeffaflık anlayışı ile hareket etmektedir. TFF
bütçesi ile ilgili her detaya, bugüne kadar olduğu gibi bundan
sonra da Haziran ayında yapılan olağan mali genel kurulda cevap
verilecektir.
Son olarak şunu vurgulamak isteriz; bu proje, Türkiye'nin
projesidir. Bir futbol etkinliğinden ibaret olmayan EURO 2016;
turizm, kültür, tesisleşme, spor eğlencesi ve en önemlisi ülke
tanıtımı konularında ülkemize tarihi katkılarda bulunma
potansiyeline sahiptir. Ülkemizde futbolun kaderini değiştirecek ve
kazanmaya oldukça yakın olduğumuz bu projeye başta büyük
kulüplerimiz olmak üzere futbol kamuoyundan destek beklerken,
böylesine bir tartışmanın açılması; oluşturmaya çalıştığımız
sinerjinin geriye çekilmesi anlamına gelmektedir. Bu kadar
prestijli ve keyifli bir projeye, "Ben yoksam proje de olmasın"
yaklaşımıyla bakmak, en azından büyük kulüp olmanın misyon ve
sorumluluğuna ters düşmektedir."