Bu Cemaat iddiaları gündemi sallayacak!
Abone olYeni Şafak'ın derin ismi Cem Küçük'ten her satırı olay niteliğinde bir ifşaat geldi. Küçük, Cemaat içindeki 30 kişinin nerede, nasıl yapılandığını kimleri kullandığını açıkladı.
İNTERNET HABER - Cemaat
ile AK Parti arasındaki savaşta bugün dudakları uçuklatan ifşaatlar
geldi. Yeni Şafak si'nin derin yazarı Cem Küçük, Cemaatin Emniyet
ve Yargı'da bir cunta çetesi olduğunu iddia etti.
İddiasına göre Cemaat'teki bu Emniyet-Yargı cuntası, Başbakan
Erdoğan'ı devirmek istiyor. Yine iddiasına göre merkezleri de
Kuzguncuk'ta bulunuyor. Dediğine göre Başbakanlık yakında bu
Kuzguncuk cuntasını belgeleriyle ifşa edecek.
3 ÜNLÜ GAZETECİNİN ADINI
VERDİ
Cem Küçük isim de verdi. Bu isimler arasında medyanın çok bilinen 3
ismi yer alıyor. Radikal'ın Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can,
Hürriyet'in etkin kalemi Ahmet Hakan ve Sabah yazarı ünlü gazeteci
Nazlı Ilıcak.
Küçük'ün iddiasına göre Nazlı Ilıcak, bu Emniyet-Yargı cuntasındaki
polis şefiyle hemen her gün görüşüyordu. Şimdi de cuntanın 2 adamı
Ilıcak'a istediğini yazdırıyor.
Yeni Şafak'ın derin isminin Ahmet Hakan hakkındaki iddiaları ise
muhafazakar yazarın şantajla susturulduğu yönünde.
İŞTE HER SATIRI BOMBA OLAN
YAZI;
Emniyet-Yargı cuntasının kara propaganda santrali:
Kuzguncuk
Erdoğan'ı indirme planları yapan Emniyet-Yargı cuntasını
önemli istihbarat örgütleri biliyor. Belli başlı
dünya devletlerinin üst düzey istihbaratçıları ve diplomatları her
şeyin farkında. Fakat kendi çıkarları gereği meşru demokratik
hükümetin yanında yer almıyorlar. Bu cuntanın varlığını
Erdoğan'a ve Türkiye'ye karşı koz olarak kullanıyorlar.
İkili görüşmelerde masaya o cuntadan aldıkları kimi istihbari gizli
belgeleri koyuyorlar. Kendi içimizden yaşadığımız bir ihanet
sözkonusu. Kendi devletinin mahremlerini grupsal çıkarları için
başka istihbarat örgütlerine sızdıran bir çete bu. Ana
omurgası 30 kişiden oluşan Emniyet-Yargı cuntası dolaylı
uzantılarıyla birlikte çok daha büyük etki alanına sahip.
TARAF VE SÖZCÜ DE VER
Emniyet-yargı cuntasının en iştahlı şekilde manipüle ettiği
gazete Taraf. Bu gazetenin manşetlerini doğrudan polis şeflerinin
attığını bilmeyen bir diplomat yok Ankara'da. Sözcü'nün
manşetlerini doğrudan bu ekip atmıyor ama Sözcü'de kendilerine
zarar verecek tek satır çıkmasını engelliyorlar.
EYÜP CAN HAKKINDA ŞOK
İDDİALAR
Bu noktada en ilginç aktör Radikal'in başındaki Eyüp Can. Eyüp Can'la ilgili önce Stratfor belgesini beraber okuyalım. Reva Bhalla ile görüşen kişinin ismi geçmiyor. Ama ben kesin bir istihbaratla söylüyorum ki, o kişi Eyüp Can'dır. Aksini kimse söyleyemez.
Bhalla'nın notları şöyle: 'Washington'da
buluşuyorlar. 10 yıl boyunca muhafazakar bir Gülenci olan yazar
ancak birkaç yıl önce değişim yaşamış. Gülen'den kurtulmak istiyor
ama kurtulamıyor. Buluşmanın ilk anlarında bir hayli paranoyak
davranıyor. Gülen modelinin açık bir şekilde çok başarılı olduğunun
altını çiziyor. Fethullah Gülen'in şeker hastası olması nedeniyle
hareket içinde eskisi kadar aktif olmadığını, cemaatin çoğu ABD'de
yaşayan 12 kişilik bir akil adamlar grubu oluşturduğunu da
anlatıyor. Gülen okullarının veri tabanını hazırlamaya çalıştığını,
ancak çabalarının boşa gittiğini belirtiyor. Cemaat bünyesinde
hiyerarşi çok katı. Hücre örgütlenmesi şeklinde çalışıyorlar. 'Ben
beş kişiden sorumluyum. Bir başkası da, benim seviyemde beş kişiden
sorumlu' diyor Eyüp Can. Üst düzey Gülenciler de hepsinin 'vesayeti
altındakilerin' maddi durumu ve sağlığıyla ilgili bilgi alıyor.
Onlara kafa tutabilecek buna benzer bir teşkilat yok. Polisin
içinde çok güçlüler. Yargı sisteminde de daha fazla Gülenci yargıç
olması için çalışıyorlar.'?
CEMAATİN GÖNÜLLÜ DEĞİL ZORUNLU EMİR
SUBAYI
Aslında bu belge bile Eyüp Can'ın işlevini kanıtlıyor. Belki
gönüllü değil ama zorunlu bir emir subaylığı Eyüp Can'ınki. Zaten o
yüzden Radikal'in başında. Hiyerarşi çok katı ve ağabeyler isterse
bir günde Can'ı bitirir. Sözde solcu gözüken Radikal öyle kritik
zamanlarda öyle manşetler atıyor ki, cuntadan alkış alıyor Eyüp
Can. Öte yandan Can, Başbakan'a eskiden yakın olmuş birini de
dönüştürmeyi başardı. Bunu artık hangi yöntemlerle yaptı bilmem ama
başardı. Bu zor dönemde hakikatleri yazamayan biri haline getirdi o
kişiyi. Sözde Erdoğan'ı savunan o yazar epey iyi bilir bu cunta
gerçeğini ama herhalde korkudan susuyor.
AHMET HAKAN DOSYALARI
VAR
Buna benzer şekilde gönüllü değil zorunlu kontrol altına
alınanlardan biri de Ahmet Hakan. Ahmet Hakan için iddianame bile
hazırdı. Emniyet ve Yargı cuntasının elinde Ahmet Hakan'la ilgili
olmasını istedikleri hemen her şey vardı. Sonra tutuklanmadı. Bu
şekilde boynuna yular takıldı. Kendisini tutuklamak isteyen o
yapının aleyhine tek satır yazmıyor Ahmet Hakan.
NAZLI ILICAK CUNTA İLE HERGÜN
GÖRÜŞÜYOR
Ve tabii değişmez ismimiz Nazlı Ilıcak. Daha önce Nazlı Hanım'ın
Emniyet-Yargı cuntasının başlarından biri tarafından nasıl yasadışı
şekilde kullanıldığını, ona kitaplar yazdırıldığını deşifre
etmiştim. Sonra her hafta bir araya geldiği o polis şefiyle
görüşmeyi çok azalttı Ilıcak. Ama Emniyet-Yargı cuntasının
kara propaganda santrali Kuzguncuk, Ilıcak'la görüşmeye
devam etti. Polis şefleri Kuzguncuk'a talimatları veriyor.
Kuzguncuk'tan iki görevli de Ilıcak'a kibarca (!) rica da
bulunuyor. Yine aynı hukuk dışı ilişki sözkonusu.
BAŞBAKANLIK İFŞA
EDECEK
Zaten Kuzguncuk'un hoşgörü, diyalog, insan hakları kamuflajları
altında nasıl bir cuntacı kara propaganda merkezi haline geldiği
yakında ortaya çıkacak. Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun Kuzguncuk
raporu en nihayet açıklanacak ve herkesi şaşırtacak...
HÜKÜMETİ DEVİRMEK İSTİYORLAR
Buradan ilan ediyorum: Kirli, pis bir oyun oynuyorsunuz. Emniyet ve yargıda yer etmiş bir cunta medyayı da kullanarak seçilmiş, meşru hükümeti devirmek istiyor. Bu yapılan dünyanın her demokratik ülkesinde suçtur. Devletin bütün kurumları her şeyin farkında. Devlet kendisine yönelik cunta faaliyetlerini artık anında öğreniyor. Eski Türkiye değil burası. Bu sevdadan vazgeçin. Bu cuntayı içinizden söküp atın.