Bu cami secde ediyor
Abone olSakarya'da inşaatı devam eden Tozlu Cami'nin, şekil ve mimari özellikleriyle dünyada benzeri yok.
Sakarya'da inşaatı devam eden cami, görenleri
şaşırtıyor. "Secde eden insan" şeklinde inşa edilen caminin
duvarlarının büyük kısmı camdan. Bu yüzden avize yok. Alışılmışın
aksine kubbesiz olan camideki cemaatin yüzde 80'i imamı
görebiliyor.
Bu ilginç haber Zaman gazetesinde yer aldı. Duran Savaş imzalı
haberde caminin teknik özellikleri sıralanıyor. Sakarya'da 17
Ağustos 1999 depreminde yıkılan Tozlu Cami'nin yerine yeni bir cami
yapılıyor. Klasik anlayışın dışına çıkılarak projelendirilen camide
kubbe bulunmuyor. Özel siyah mermerle kaplanan mihrabı, Kâbe'yi ve
uzay boşluğunu hatırlatıyor. Alışılmışın aksine bu camide avizeler
de yok.
MİKROFONA GEREK YOK
Aydınlatma büyük cam duvarlarla ve duvarlara yerleştirilen led ışıkların tavana yansıtılmasıyla sağlanıyor. Özel açıyla tasarlanmış tavandaki boşluk ise sürekli hava sirkülasyonuyla havalandırma ihtiyacını karşılıyor. Bu camide sütunlardan ve köşelerden dolayı imamın görülememesi sorunu da çözülmüş. Cemaatin yüzde 80'i imamı görebiliyor. Akustiği çok iyi tasarlandığı için içeride yankı oluşmuyor, mikrofon kullanmaya da gerek kalmıyor.
'SECDE EDEN İNSAN' ŞEKLİNDE
Cami mimari olarak hem eski hem de yeni camilerden oldukça farklı.
Dışarıdan bakıldığında 'secde eden insan' şeklinde. Bu sıradışı
caminin inşaatı henüz tamamlanmamış. Minarelere asansörle
çıkılıyor. Minareler müezzinin 360 derece dönebilmesine imkan
veriyor.
Bu ilginç caminin mimarı Muhammet Dayal, yapının hikayesini şöyle
anlatıyor: "Tozlu Camii, Marmara depreminde yıkılmıştı. Bunun
üzerine yeni bir cami çalışmalarına başladık. Mimarlığını ben
üstlendim. Bir gün sahilde oturmuş projeyi düşünüyordum. Başımı
kaldırdığımda güneşin ufukta battığını gördüm. Bu bana çağrışım
oldu. Rabb'imin yarattığı her şey lisan-ı hal ile bir nevi secdeye
gidiyor. Caminin secde eden insanı hatırlatan mimarisi olsun
istedim."
CEMAATİN ÇOĞU İMAMI GÖREBİLİYOR
İnşaata beş yıl önce başlanmış ve büyük kısmı tamamlanmış. Dayal'a
göre mimarisi ve özellikleriyle caminin dünyada bir benzeri yok.
Klasik mimarinin dışına çıkılmasının yenilik olduğunu anlatan mimar
Dayal, "Cami içeriden üç katlı olarak görülüyor. Ancak katlar
arasında yumuşak geçişle caminin içi bir bütünmüş gibi algılanıyor.
Kadınlara ayrılan bölümden de imam görülüyor. Erkek egemen bir cami
havası yok. Klasik camilerde bir ana mekan namazgah tanzim
edilmişti. Burada kul mantığı var. Kadınların namaz kıldığı alan
camiyle bir bütün gibi görünüyor. Odak noktası olan mihraptan
kopmuyor."
KUBBESİ YOK
Cami duvarlarının büyük bir bölümü camdan. Bu sebeple gündüz
aydınlatmaya gerek kalmıyor. En çok dikkat çeken yön de kubbesinin
bulunmaması. Mimar Muhammet Dayal, bunun yadırganmaması gerektiğini
düşünüyor: "Kubbe o günün teknolojisiydi. Kubbesiz cami içindeki
geniş alanı meydana getirmek mümkün olmuyordu. Ancak bugün demir,
çelik ve beton teknolojisiyle kubbesiz de geniş alanlar meydana
getirilebiliyor. Yeni tavan ve duvar uygulamasıyla yankıyı sıfıra
indirdik. İç duvarlara traverten taşlar kullandık ve aralarını
doldurmadık. Bu da sesi emiyor ve yansıtmıyor. Böylelikle de camide
imamın sesi daha net duyuluyor. Ses boğulması ve dağılma
olmuyor."
LED IŞIKLARLA AYDINLATILIYOR
17 Ağustos depreminde yıkılan Tozlu Camii'nin yerine yapılan yeni
cami, şiddetli depremlere karşı da dayanıklı. Çünkü taşıyıcı
sistemi çok güçlü inşa edilmiş. Mimar Dayal, bu mekandaki kapalı
alanların 2 bin 500 kişiye hizmet verebilecek kapasitede olduğunu
söylüyor ve ekliyor: "Teraslarla birlikte ibadet edebilecek insan
sayısı 3 bini geçiyor. Mihrabı siyah mermerle kapladık ve özel
olarak tasarladık. Mihrap, Kâbe'yi ve uzay boşluğunu hatırlatıyor.
Camide hiç avize kullanmadık. İbadet edenler herhangi bir lamba
görmüyor. Duvara yerleştirdiğimiz ledlerle ışığı tavana yansıtarak
aydınlatma sağlıyoruz. Böylelikle ışık sistemi gözleri hiç
yormuyor."
MİNARE ŞEREFESİZ VE 360 DERECE DÖNÜYOR
360 derece dönen bir kule şeklinde tasarlanan ve asansörle
çıkılacak minarenin inşaatı da devam ediyor. Minarede şerefe
bulunmuyor. Şerefenin mantığının müezzinin ezanı her tarafa dönerek
okumak olduğunu anlatan Dayal, "Şerefe noktasından âleme kadar olan
kısmı şeffaf döner kule olarak yapacağız. Müezzin ezanı okurken
kule 360 derece kule dönecek. Ayrıca, müezzinleri de merdiven çıkma
zahmetinden kurtaracağız. Minare asansörlü olacak. İbadethanelerde
de kolaylaştırıcı anlayışlar sergilemek lazım." diyor.
İnşaata şimdiye kadar camii derneğinin katkılarıyla yaklaşık 3
milyon TL harcanmış. İç tefrişatı için de 1 milyon TL'ye ihtiyaç
duyuluyor.
ŞEHİR DIŞINDAN GÖRMEYE GELENLER BİLE VAR
Caminin imamı İlhan Çakır, bir yıldan beri camide görev yapıyor.
Çakır, camiye ilk geldiğinde şaşırdığını, ancak kısa sürede
alıştığını söylüyor. Caminin kendisini etkileyen en önemli yönünün
ferahlığı olduğunu dile getiren Çakır, çok iyi akustiğe sahip
camide severek görev yaptığını anlatıyor. Başka şehirlerden gelip
de burada namaz kılanlarında olumlu tepki verdiğini dile getiren
Çakır, "Cemaat çok beğeniyor. Özellikle cemaatin yoğun olduğu
bayram namazları ve cuma namazları çok rahat kılınması sebebiyle
cemaatten tebrikler geliyor." diyor.
Cami cemaatinden Ahmet Yolcu ise camide severek ve huzur içinde ibadet ettiğini söylüyor. Bu arada camiyi şehir dışından da görmeye gelenler oluyor. Gölcük Sanayi Sitesi 2. Başkanı Hilmi Yıldırım, caminin mimarisini çok beğendiğini, bir benzerinin sanayi sitesinde de yapılmasını istediklerini dile getiriyor.