Bu bir ihanet romanı ve tümüyle de gerçek!

Abone ol

Sayım Çınar, Selma Curtis ile kayınvalidesinin yaşadığı ihaneti konu ettiği romanını konuştu.

SAYIM ÇINAR

Anlatılanlar olduğu gibi gerçek, anlatılanların hepsi birebir yaşandı. Acılı bir ihanet, son nefes verilene kadar yürekte taşınan bir yaranın öyküsü bu. Sayım Çınar, Selma Curtis ile kayınvalidesinin yaşadığı ihaneti konu ettiği romanını konuştu.

Kitabınız hayırlı olsun. Siz Amerika’da yaşan bir yazarsınız. Bir çiftin hayat hikayesini anlatıyorsunuz, üstelik bu çift kayınvalideniz ve kayınpederiniz. Selma Curtis Evimdeki İhanet’i nasıl yazdı?

Öncelikle çok teşekkür ederim. Türkçenize hayranım. Yarım Türkçemle size izah etmek isterim. Kayınvalidem ve kayınpederimi anlattım aslında. Türkiye’ye geldiğimde kayınvalidem yalnız başına bir odada oturur, el işi yapar, onu dinleyecek birini beklerdi. Ona hep vakit ayırırdım. Bana devamlı geçmişinden hatıralar anlatırdı. Ben bunları dinlerdim ama kimi zaman sıkılırdım. Annenizi dinleyin derdim kızlarına, biz onu yıllarca dinledik der, geçerlerdi. Aklımda o dönem onun hayatına yazmak yoktu. Kayınpederimden uzak durmamı isterdi, ona sakın elini verme diyordu. 42 sene sonra boşanmışlardı. Laleli’de küçük bir odada yaşayan bir hanımmış, eşine sürekli yardım eden bir hanımmış, güzel bir hayata kavuşmasını sağlamış. Seneler sonra kayınpederim parayı bulduktan sonra kendini başka yerlerde görüyor. Pul koleksiyonu yapan biriydi, aynı zamanda bir gazetede köşe yazarlığı yapıyordu. Evdeki eşi yeterli gelmemeye başlamış, yanında çalışan bir kadın hayatına giriyor. O kadın ne pahasına olursa olsun onu koparıyor ailesinden. Kayınvalidem bunu herkese anlatmak istiyordu. Kimse dinlemiyordu onu.

Siz neden yazdınız?

Kayınpederim Beyaza Dönen Yaşam adlı bir kitap yazmış, bu kitabı okuduktan sonra kayınvalidemin feryadı daha da kuvvetlendi. Ona sorular sordum, o yanıtlar verdi, kitap böyle ortaya çıktı.

Kitabınız yayınlandığında hayatta değildi kahramanlar?

Bitirmiştim kitabı, tekrar baştan başladım. Kayınpederim hastalandı ve devam etmesi gerektiğini düşündüm. Eşim o gün gidiyordu ve ben onu uçaktan indirdim. Kitaba devam ettim, o anları yaşadım, ihanete uğrattığı hanımın her saniyesini gördüm, takip ettim.

YAŞADIM HEM DE SONUNA KADAR

Yazmak için yaşadınız.

Yaşadım, hem de sonuna kadar.

Kayınpederiniz pişman mıydı?

Ölmeden üç gün önce konuştum onunla, son anlarını yazarken, erkenden kalktı. Selam ne yapıyorsun diye sordu beni görünce, kitap yazdığımı söyledim. “Sizin hayatınızı yazıyorum” dedim. Hatırlıyor musun yaşananları dedim, hatırlamıyorum dedi. Biraz okuyunca ağlamaya başladı.

Aldatılmak olayı günümüz dünyasında norma bir şeye dönüştü. Hala aşka inanıyorsunuz.

Bu kitabı yazma sebebim kayınvalidemin feryadını tüm dünyaya duyurmaktı.

Siz kime inandınız?

Sıtkı Bey kayınpederim yani, iyi bir insan ama hayalperest biriydi. Ailesinden başka herkese iyilik yapan biriydi. Onun için kayınvalideme inanıyorum ben. Eşime bile yaptığı çok büyük bir kötülük var. Hilton otellerinde baloya giderken, eşim bir dükkanda bekliyordu. Kızları da evde acı çekiyordu. İhanete uğrar insanlar ama unutur. Hepimiz uğramışızdır. Bazı insan asla unutamaz. Ömrü o ihaneti düşünerek geçer. Kayınvalidem de her gün yaşadı o ihaneti. Hem affetmiyor, hem de seviyor. Allah razı olsun bana çocukları verdi diyor.

Bu ilişkide gördükleriniz roman haline geldi. Gerçek hayat bu ve gerçek bir hikaye.

Kitabın içinde hiç kurgu yok. Bu bir yaşam öyküsü. Bir anlatı. Bazı yerlerde değerlendirmelerim var ama kurgu yok.

İngilizcede yayınlanmış bir kitabınız da var.

Evet oğlumla ilgili.

Eşiniz neler düşündü?

Bazı mahrem konular olsa da, memnun. Eşim çok memnun, kendi memnuniyetini bana söyledi. Kardeşleri çok memnun. Emine Hanım’ın dünyaya duyurmak istediklerini duyurdum.

Neden İngilizce yazmadınız?

Türkçe olsun istedim. Türkçe başladım. İngilizceye çevrilecek zaten.

Yakın çevrenizden okuyanlar nasıl tepki gösterdi?

Soluksuz okudum diyenler var, okumayı bu kitaptan sonra sevdim diyenler var. Her okuyan beğeniyor.

Bu tür hikayeler riskli de öykülerdir aslında. Kitabı yazdıktan sonra keşke yazmasaydım dediğiniz noktalar oldu mu?

Olmadı. Bazı isimleri değiştirdim. Pişmanlık olmadı.

En büyük acı aşk acısı mıdır?

Evet. Dünyanın en büyük acısı evlat acısı, aşk acısı da büyüktür ama yeni aşkla unutursun.

AMERİKALILAR AİLEYE BİZDEN DAHA BAĞLILAR

Amerika’da ihanet durumu nasıl?

Amerikalılar bizden daha bağlılar aileye. Tek evlilik çok az. Boşanmalar yaşanıyor. Kuaför olduğum için sandalyemde oturanlarla konuşuyorum. Genç nesli görüyorum.

Güzellik merkeziniz var, ailece yapıyorsunuz işi. Amerikalı tarafınız mı ağır basıyor, Türk tarafınız mı?

Amerikan tarafım ağır basıyor ama Türkiye’de de yaşamak istiyorum. Düşüncelerim, özgürlüğüm Amerika’ya yaklaştırıyor beni.

Bu kitabı yazarken kayınvalidenizle yakınlık hissettiniz mi?

Benim hayatım çok farklıydı onunkinden. Trajik tarafları daha farklı benim hayatımın. Kayınvalidemin hikayesinde bağımlılık var.

Günün Önemli Haberleri