Bu bir Google davasıdır
Abone olTam 402 sayfadan oluşuyor. Büyük merak konusu olan savunma mahkemeye verildi. Metinde ilginç noktalar var.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat
ile AK Parti Grup Başkan Vekilleri Sadullah Ergin ve Bekir Bozdağ,
partinin esas hakkındaki savunmasını dün saat 16.45'te Anayasa
Mahkemesi'ne getirdi.
SAVUNMADAN İLGİNÇ DETAYLAR:
AK PARTİ SAVUNMASI |
GOOGLE İDDİANAMESİ
AK Parti savunmasında iddianamedeki bölümlerin
Google'dan toplanıldığını iddia etti ve şöyle dedi:
"İddianameye ek olarak sunulan dosyalarda yer alan gazete
haber ve yorumlarının büyük bir kısmı bunların yayınlanmasından
yıllarca sonra internet yoluyla derlenmiştir. Bu nedenle bu dava
adeta bir "google davası"dır. Başsavcı, çok sayıda haber ve yorumu
dava açma tarihine yakın bir zamanda anahtar kelime yazarak
"google" arama motorundan arama yapmak suretiyle elde etmiştir.
Örneğin, iddianamenin 10, 14, 29, 74, 93, 95, 97, 100 nolu
eklerinde yer alan bazı deliller bunlardan sadece birkaçıdır."
SAVCININ LAİKLİK ANLAYIŞI PROBLEMLİ
Anayasa Mahkemesi’ne esas savunmasını sunan AKP, Başsavcılığın
laiklik anlayışını, “baştan sona problemlidir" sözleriyle
eleştirdi. Başsavcılığın demokrasi ve laiklik yorumunun evrensel
anlayışla bağdaşmadığı ifade edilen savunmada, AKP’nin laikliği
siyasi ve hukuki bir ilke olarak gördüğü vurgulandı. “Laiklik bir
yaşam biçimi değil, tersine farklı yaşam biçimlerini bir arada ve
barış içinde yaşatan prensibin adıdır."
SAVUNMADAN BAZI ÖRNEKLER
Demokrasinin olmadığı yerde laikliğin tek başına
anlamı yoktur. Demokrasiyi imkânsız hale getiren bir laikliği
savunmak, azınlık diktasını savunmak demektir.
Başsavcının sözde aleyhte bir delili açıkça etkisiz kılan konuşmayı
'takiyye' diyerek geçiştirmesi şartlanmışlıktır.
İlahiyat bilgini Prof. Dr. Hayrettin Karaman'ın TRT'de yaptığı bir
konuşma laikliğe aykırı faaliyet olarak nitelendirilmiştir. Bir
ilahiyatçıyı "dinci" olarak nitelemek, kişilik haklarına açık
saldırı ve masumiyet karinesinin ihlalidir.
Parti üyeleri bir takım eylemler icra ediyor, fakat parti organları
bunları benimsemiyorsa, parti odak haline gelmez.
Düşünce özgürlüğü kapsamındaki ifadelerin kapatma nedeni olarak
görülmesi ifade özgürlüğüyle bağdaşmaz.
8 KLASÖR SAVUNMA
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın 30
Mayısta verdiği esas hakkındaki görüşünün ardından 1 ay içinde esas
hakkındaki savunmasını vermesi gereken AK Parti, yasal
sürenin dolmasına 13 gün kala savunmasını Yüksek mahkemeye
sundu.
ERDOĞAN'A 1 KLASÖR
Mahkeme çıkışında soruları yanıtlayan AK Parti Genel Başkan
Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, savunmanın sekiz ayrı
klasörden oluştuğunu söyledi. 402 sayfalık savunmanın ilk
üç klasörünün savunmaya ilişkin temel hususların yer aldığını diğer
beş klasörün ise savunmaya ilişkin delillerin bulunduğunu ifade
eden Fırat, "Birinci klasörde savunmanın hukuki bölümlerin
yer aldığını ikinci klasörde ise Recep Tayyip Erdoğan'ın hakkında
ileri sürülen iddialara verilen cevaplar bulunmaktadır"
dedi. Son klasörün ise hakkında siyasi yasak istenilen 70 kişi
hakkındaki savunmalarırn yer aldığını belirten Fırat, Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül ile ilgili verilen savunmada özel bir bir bölümün
bulunmadığını ifade etti.
Bundan sonra belirlenecek bir tarihte Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcısı Yalçınkaya sözlü açıklama, AK Parti yetkilileri
de sözlü savunma yapacak.
Bu sürecin ardından, davaya ilişkin bilgi, belgeleri toplayacak
Anayasa Mahkemesi raportörü, esas hakkındaki raporunu hazırlayacak.
Bu işlemler sürerken, gerek Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı gerekse davalı AK Parti ek delil veya yazılı ek
savunma verebilecek.
Raporun, Anayasa Mahkemesi'nin 11 üyesine dağıtılmasının ardından,
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç toplantı günü belirleyecek.
Üyeler, belirlenen günde bir araya gelerek kapatma istemini esastan
görüşmeye başlayacak.
AK Parti hakkındaki kapatma davasını 11 kişiden oluşan
Anayasa Mahkemesi Heyeti karara bağlayacak. Asıl üyelerden
herhangi birinin bulunmaması veya emekliye ayrılması durumunda 4
yedek üyeden en kıdemlileri heyete katılacak.
Anayasa'ya göre bir siyasi partinin kapatılmasına karar
verilebilmesi için nitelikli çoğunluğun oyu aranacak. Buna
göre, kapatma kararı için Anayasa Mahkemesi'nin 11 asıl üyesinin en
az 7'sinin oyu gerekecek.
Anayasa Mahkemesi, Anayasa'nın 69. maddesine göre, ''temelli
kapatma'' yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ''Hazine
yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakma'' kararı da
verebilecek.