Bu bilgiler işinize yarayacak
Abone olKaracabey, canlılarda, biyolojik bir ritmin varlığının söz konusu olduğunu, insanlarda biyolojik sistemin çeşitli durumlarda ve farklı sürelerde salınım gösterdiğini söyledi.
Karacabey, canlılarda, biyolojik bir ritmin varlığının söz
konusu olduğunu, insanlarda biyolojik sistemin çeşitli durumlarda
ve farklı sürelerde salınım gösterdiğini söyledi.
Sağlığın, insanların yaşam biçimiyle doğru orantılı olduğunu ifade
eden Karacabey, "Yaratıcımız insanın saati kurması gibi tüm
insanların vücut saatini kurmuş ve bilim adamları da bu saatin
açıklamasını yaparak gün içerisinde hangi aktivitelerin
gerçekleştirilmesi gerektiğini yapılması gerektiğini açıklamıştır"
dedi.
Her işin verimli ve başarılı şekilde yapılabilmesi için ideal bir
saatinin olduğunu, hangi işin hangi saatte yapılması gerektiğinin
insanların genlerine kodlanmış olduğunu kaydeden Karacabey, başarı
ve verimliliğe iş ya da etkinliğin yapıldığı zamanın önemli
etkisinin olduğuna dikkati çekti.
NEYİ NE ZAMAN YAPMALI
Karacabey, hangi iş ya da etkinliğin sağlıklı ve verimli bir
şekilde günün hangi saatinde yapılması gerektiğine ilişkin şu
bilgiyi verdi.
Saat 01.00-02.00: Verimliliğin ve dikkatin en
düşük olduğu saatler. Bu saatte hala çalışanlar hata yapmaktadır.
Çünkü vücut kendini uykuya ayarlamıştır. Görme ve refleksler
zayıftır, istatistiklere göre bu saatlerde yapılan trafik kazaları
oldukça fazladır.
Saat 03.00: Metafizik ve yoğunluk safhası, bu
saatlerde insan içe dönüktür, bedensel ve ruhsal olarak karanlık
bir safhadır. Melatonin hormonun salgılanması arttığından dolayı
kişi tembel ve kararsızdır. Bu saatlerde insanların bunalıma girme
ve intihar eğilimleri yüksektir.
Saat 04.00: Vücut kendini yeni güne hazırlamaya
başlar ve enerji üretilmeye başlanır. Kan basıncında yükselme ve
damarlarda gerilmeler oluşmaya başlar. Bu nedenle 04.00-06.00
saatleri arası enfarktüs krizi geçirme oranı oldukça yüksektir.
Kalp rahatsızlığı olanlar ve erken saatlerde spor yapanların
dikkatli olmaları gereken bir zaman dilimidir.
Saat 05.00-06.00 arası: Yeni güne merhaba
saatidir, stres hormonu gündüz değerinin yaklaşık altı katına
çıkar. Vücudumuz harekete geçer, gece boyu kayıp edilen enerji
tekrar yerine konulur. Metabolizma hareketlenir ve günün işleri
için enerji ve protein sentezlenir. Artık vücut yeni güne başlamak
için hazır pozisyondadır.
Saat 07.00: Organizma uyanmıştır, ancak hala
zayıftır, kaslar ve eklemler ısınmamış hala soğuktur, bu saate spor
yapmaktan kaçınmalıyız. Spor yerine güzel bir kahvaltı yapmalıyız,
sindirim sistemi iyi çalışmaktadır. Karbonhidratlar hiç depo
edilmeden direk enerjiye çevrilmektedir. İstediğimiz gibi kahvaltı
yapabiliriz.
Saat 08.00: Nabız ve tansiyon yükselmeye
başlamıştır. Uyurken yaklaşık 60 olan kalp atım sayımız
uyandığımızda sağlıklı bireylerde yaklaşık 72-78 atış arasına
çıkar. Çalışmamız için gerekli olan bu kalp artışı kalp krizi
riskini de artırabilir. Kahvaltı sonrası içilen sigaralara da çok
dikkat edilmesi gereken bir saattir çünkü damarlar her zamankinden
daha fazla daralmaktadır.
Saat 09.00-11.00: En etkin çalışma saatleridir.
Kısa süreli bellek en yüksek seviyede olup bu saatler yoğun çalışma
için en uygun ve en verimli saatlerdir. Aynı zaman da konsantrasyon
ve mantıklı düşünüp karar vermek için en ideal saat olarak göze
çarpmaktadır.
Saat 12.00-14.00: Yorgunluğun baş göstermeye
başladığı saatlerdir. Dikkat dağılmaya başlamış ve uyku hali
oluşmuştur. Beyine giden kan miktarı azalmaya başlamıştır. Çünkü
öğle yemeği saati gelmiş kan sindirim için yoğun olarak mide
tarafından kullanılacaktır. Öğle yemeğinin ardından uyku hali iyice
bastıracaktır. Bu saatlerde öğle uykusu yapabilen kişilerde
enfarktüs geçirme oranı yaklaşık yüzde 30 oranında düşecektir.
Saat 15.00: İnsanın kendisini en mutlu hissettiği
saattir. Bu saatte mutluluk hormonu endorfinin salgılanması en
yüksek seviyeye çıkar. Yeni işler için enerji yeniden gelmiştir,
belleğimiz tam yerindedir. İkinci en verimlilik dönemi yaşanır ama
bu verimlilik oranı sabahkinden daha düşüktür.
Saat 16.00-17.00: Adrenalin hormonu en yüksek
seviyeye ulaşmıştır ve kaslar çok güçlü durumdadır. Kuvvet artışı
en yüksek seviyeye ulaşmış, organlar yüksek performansla
çalışmaktadır. Beyin-kas koordinasyonu mükemmel boyuttadır. Küçük
kas gruplarının da en güçlü ve en etkili olduğu saat dilimidir.
Yapılan istatistiklerde olimpiyat rekorlarının en çok bu saatlerde
kırıldığı saptanmıştır.
Saat 18.00: Vücutta yorgunluk başlar ve vücut
akşam yemeğine kendini hazırlamaya başlar. Kaslarımız güçsüzleşmeye
başlar ve midenin en fazla asit salgıladığı saatlerdir. Pankreas bu
saatte oldukça aktiftir. Akşam yemeğine başlamak için ideal bir
zamandır.
Saat 19.00-20.00: Havanın kararmaya, vücudumuz
uykuya hazırlık yapmaya başlar. Melotonin hormonu havanın kararması
ile birlikte salgılanmaya başlar. Kan basıncı azalır ve nabız
yavaşlarken mide de sindirim işlemi devam etmektedir.
Saat 21.00: Yemek yemenin en tehlikeli olduğu
saattir. Sindirim işlemi sona ermiştir ve organların günlük görevi
sona ermiştir. Bu saat ve bu saatten sonra yenilecek her şey midede
sabaha kadar hazmedilmeden bekleyecektir. Hazmedilmeyen bu besinler
midede çürüyecek ve zararlı çöp halini alacaktır. Bu zararlı
asitler bağırsak ve mide mukozasına zarar verecek ve
rahatsızlıklara neden olabilecektir.
22.00’DEN SONRA VUCÜT SİGARANIN ZEHRİNİ
ATAMIYOR
Saat 22.00: Bu saatte alyuvarların aktivitesi
artar, vücut bağışıklık sistemimiz etkin çalışmaya başlar. Sigara
kullananlar bu saatte son sigaralarını içmelidir. Çünkü bu saatten
sonra vücudumuz nikotin gibi zehirli maddeyi vücuttan
uzaklaştıramaz. Sabah saatlerine kadar vücutta kalan bu zararlı
madde vücudu zehirler.
Saat 23.00: Uyku için en ideal saattir. Stres
hormonu salınımı oldukça azalmış, vücut gevşemeye başlamış,
rahatlama ve sakinleşme hali oluşmuştur. Tansiyonumuz ve vücut
ısımız düşmüştür. Uykuya daldığımızda 10 dakika sonra kalp atışı ve
beynimizin aktiviteleri yavaşlar. Kişi 25 dakika sonra derin uykuya
geçer.
Saat 24.00: Biz uyurken vücut kendini onarmaya ve
yenilemeye başlar. Akşam yemeğinde aldığımız besinler hücrelerin
onarımı için kullanılır. Hücreler yenilenir ve saçlarımız uzar. Gün
içerisinde yıpranan bütün dokularımız uyku esnasında yenilenir. Bu
günlük yenilenme fırsatını kaçırmamız biraz yaşlanmamız anlamına
gelmektedir.