Bu benzetme Erdoğan'ı çok kızdıracak
Abone olAK Parti’den ayrılarak kurduğu Türkiye Partisi’ni kapatan Abdüllatif Şener'in benzetmeleri Erdoğan'ı küplere bindirecek.
Abdüllatif Şener, Türkiye'nin en başarısız insanı dediği
Başbakan Erdoğan'ı Saddam Hüseyin ve Hitler'e
benzetti.
Bir zamanlar Erdoğan'ın en önemli kurmaylarından biriydi. Aldığı
kararlarla Türkiye'ye yön veren isimdi. Ne olduysa oldu, AK Parti
ile yollarını ayırdı. Kurduğu Türkiye Partisi başarı sağlayamayınca
kapatmak zorunda kaldı.
Dün ortaya çıktı ve Erdoğan'ı çileden çıkaracak benzetmelerde
bulundu. Oy oranını başarıyı göstermez diyen Abdullatif Şener bu
tezini şöyle savunuyor:
"Türkiye’nin en başarısız insanı Başbakan Erdoğan’dır. Bu yüksek oy
oranına rağmen izlediği iç ve dış politikada yanlış yapan bir
kişiye başarılıdır demek doğru değildir"
Terör olaylarından en çok etkilenen ülkenin Türkiye olduğunu ifade eden Şener bunun tek suçlusunun da Erdoğan olduğunu iddia ediyor: "1983 yılında başlayan terör olayları, inişli çıkışlı bir seyir takip etmiştir. En son Erdoğan’ın başbakan olduğu tarih itibariyle Türkiye’deki terör sıfır noktasındaydı. Fakat daha sonraki yıllarda tırmanışa geçmiştir ve bugün itibariyle tarihi zirve noktasındadır. Bunda terör örgütünün iç ve dış bağlantılarının önemli bir payı vardır ama terör olaylarını ortadan kaldırmak, terörle mücadele etmek, iktidarın sorumluluğudur"
TERÖR ZİRVE YAPTI
Uygulanan politikalar nedeniyle terörün zirve yaptığını belirten
Şener, "Dünyanın hiçbir yerindeki siyasi iktidar, ülkesinde
var olan terör hadiselerinin sorumluluğunu, başka yerlerin üzerine
atmamıştır. Ancak, Türkiye’de yetkili ve sorumsuz bir iktidar
vardır. Nitekim başbakanın konuşmalarına baktığınız zaman, başta
CHP olmak üzere terör hadiseleri nedeniyle muhalefeti
suçlamaktadır. Bu gerçekten dünyanın hiçbir yerinde görülmeyecek
bir garabeti ifade etmektedir. Bir taraftan başbakanın uyguladığı
iç politika yanlıştır, bir taraftan uyguladığı dış politika
yanlıştır. Bu kadar çok yanlışı bir araya getirirseniz elbette,
sizin devri iktidarınızda terör zirve yapar" diyerek
iktidarın yanlış bir yol izlediğini savunuyor.
UÇAKLAR VURULURSA SORUMLUSU ERDOĞAN’DIR
Hükümetin Suriye politikasının yanlış olduğunu söylüyor
Abdullatif Şener. "Suriye’de muhalefet var, onlara
destek oluyor. Kamplardan bazı insanlar sınırı geçiyor ve terör
eylemleri yapıyorlar" diyor ve ekliyor:
"Suriye’de muhalefet kimdir dediğinizde ilk günden itibaren
elinde silah ortalığı tarayan insanlar var. Sivilleri, yaşlıları,
çocukları ve kadınları katleden bir muhalefet var. Nitekim
Birleşmiş Milletler diyor ki, Suriye’deki muhalefette insan hakları
ihlali yapıyor. Yaptıkları uluslararası basın kuruluşlarında
yayınlanıyor. Böyle bir muhalefeti desteklemek Türkiye’nin görevi
midir? Nerede hapishane kaçkını eşkiya varsa, farklı gruplar
halinde Suriye’deki muhalefeti oluşturmuştur. Böyle bir muhalefet
desteklenmez ki, yani bunları destekleyerek Türkiye’nin sınırları
kevgire çevrildi. Bunların eline son model gelişmiş silahlar teslim
edilemez. Eğer batı basının iddia ettiği gibi bu silahlar
Türkiye’den veriliyorsa, yarın bu silahların PKK’nın eline geçmesi
muhtemeldir. PKK yarın uçakları ve silahları vurmaya kalkarsa bunun
sorumlusu Başbakan Erdoğan’dır"
SADDAM YÜZDE 50 ALIYORDU
Şener, HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş’un, Ak Parti ile görüşmesinin sorulması üzerine ise Erdoğan'ı küplere bindirecek şu açıklamaları yapıyor:
"Dünyanın oyunu alırsınız, yanlış politikalar uygulayarak, ülkenize zarar verirsiniz. İstediğiniz kadar fazla oy alın bu sizin sadece başarısızlığınızı gösterir. Nitekim Saddam bir dönem halkın yüzde 50’sini alıyordu. Ama Irak halkının Saddam’dan çektiğini, Alman halkının Hitler’den çektiğini hiçbir zaman başkalarından çekmediğini biliyoruz. Dolayısıyla oy oranı başarıyı göstermez. Bana sorarsanız Türkiye’nin en başarısız insanı Başbakan Erdoğan’dır. Niçin vatandaş oy vermiştir, yetkilendirmiştir. Bu yüksek oy oranına rağmen izlediği iç ve dış politikada yanlış yapan bir kişiye başarılıdır demek doğru değildir. Dolayısıyla bu kadar çok ülkesine zarar veren bir insanın yanında olmak övünülecek bir durum değildir. Bunu tercih edenler açısından sıkıntı duyulması gereken bir durumdur"