Bu belirtiler krizden önce son ikaz
Abone olKalp krizi her zaman kapıyı aniden çalmaz; genellikle öncesinde sessiz çığlıklarla uyarır. Medipol Sağlık Grubu’ndan Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ertuğrul Okuyan, kalp krizinin çoğu kez göz ardı edilen sinyaller verdiğini belirterek risk faktörlerinin ve zamanında müdahalenin yaşamsal önemini vurguladı.
Türk müziğinin sevilen ismi Volkan Konak’ın ani kaybı, kalp
krizlerinde erken müdahalenin hayati önemini bir kez daha gündeme
getirdi. Kalp krizinin her zaman aniden ortaya çıkmadığını belirten
Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr.
Ertuğrul Okuyan, kriz öncesinde vücudun bazı sinyaller
verebileceğini vurguladı. Prof. Dr. Okuyan, özellikle risk
faktörlerine dikkat edilmesi ve ilk yardım konusunda toplumun
bilinçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Kalp krizine bağlı
ani ölümlerin önüne geçmek için erken tanı ve hızlı müdahale şart”
dedi.
Kalp krizi her zaman ani gelmez
Kalp krizinin çoğu zaman önceden sinyal verdiğini ancak bunun herkes tarafından bilinmediğini belirterek Prof. Dr. Okuyan, “Kalp krizleri genellikle aniden ortaya çıkar gibi düşünülse de, aslında pek çok vakada öncesinde uyarıcı belirtiler görülebilir. Göğüste baskı hissi, yürürken veya efor sarf ederken ortaya çıkan ağrı, nefes darlığı, çabuk yorulma gibi şikayetler kalp krizinin habercisi olabilir. Ancak bazı durumlarda hiçbir belirti vermeden de ortaya çıkabilir. Özellikle yoğun stres veya ağır fiziksel efor sonrası bir anda gelişen kalp krizleri, ölüm riskini daha da artırabilir.”
Ana damar tıkanırsa risk daha büyük
Kalp krizlerinin sebebinin çoğunlukla damar tıkanıklıkları olduğunu söyleyen Prof. Dr. Okuyan, tıkanıklığın yerine göre kriz sonucunun değişebileceğini belirtti. Prof. Dr. Okuyan, “Kalp krizine sebep olan şey, genellikle damar sertliği nedeniyle oluşan plakların yırtılması ve bu yırtılmanın damarda pıhtı oluşumunu tetiklemesidir. Eğer bu pıhtı damarı tamamen tıkarsa, kan akışı kesilir ve kalp kası oksijensiz kalır. Eğer tıkanıklık ana damarın başında olursa, kalbin geniş bir bölümü kansız kalır ve ani ölüm riski yükselir. Çünkü bu durum, ölümcül ritim bozukluklarına yol açarak kalbin durmasına neden olabilir” şeklinde konuştu.
Kalp krizinin en büyük nedenleri
Kalp krizinin en yaygın sebepleri arasında damar sertliği olduğunu dile getiren Prof. Dr. Okuyan, “Kalp krizine yol açan en büyük neden, damar sertliğidir. Bunun oluşmasında birçok faktör rol oynar. Genetik yatkınlık, yaş, hipertansiyon, şeker hastalığı, yüksek kolesterol, obezite, sigara tüketimi ve hareketsiz yaşam tarzı bu riskleri artırır. Kadınlarda bu risk, özellikle menopoz sonrası hormon koruyucu etkisini kaybettiğinde daha da yükselir. Ancak bu faktörlerin çoğunu değiştirebiliriz. Sigarayı bırakmak, düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek, tansiyon ve şeker hastalığını kontrol altına almak kalp krizi riskini ciddi oranda azaltır” dedi.
İlk 5 dakika çok önemli
Kalp krizlerinde ilk yardımın hayati önem taşıdığını belirten
Prof. Dr. Okuyan, özellikle ani kalp durmalarında hızlı müdahalenin
hayat kurtarıcı olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Okuyan, “Kalp krizi
geçiren bir kişiye ilk 5 dakika içinde müdahale edilmezse hayatta
kalma şansı hızla düşer. Kalbin durması durumunda, ilk müdahale
olarak hemen kalp masajına başlanmalı ve mümkünse elektriksel
şoklama (defibrilasyon) uygulanmalıdır. Ancak ülkemizde bu konuda
yeterli bilinç yok. Özellikle kalabalık etkinlik alanlarında,
otellerde ve konser mekanlarında defibrilatör cihazlarının
bulunması şarttır. Maalesef Volkan Konak’ın ani kaybı, bu
cihazların eksikliğinin ne kadar büyük bir sorun olduğunu bir kez
daha gözler önüne serdi” diye konuştu.
Defibrilatörler hayat kurtarabilir
Kalp krizlerinde defibrilatör kullanımının önemine değinen Prof. Dr. Okuyan, bu cihazların daha yaygın hale gelmesi gerektiğini belirterek şu ifadeleri kullandı: “Bugün havalimanlarında ve bazı alışveriş merkezlerinde defibrilatör cihazları bulunuyor. Ancak binlerce kişinin konakladığı otellerde ve konser alanlarında bu cihazların eksik olması büyük bir problem. Oysa ki bu cihazların maliyeti oldukça düşük ve kullanımı kolay. Eğer Volkan Konak’a zamanında elektriksel şok uygulanabilseydi, hayatta kalma şansı çok daha yüksek olabilirdi. Bu nedenle, büyük etkinlik alanlarında ve turistik tesislerde bu cihazların bulundurulması ve personelin ilk yardım konusunda eğitilmesi hayati önem taşıyor.”