Bu başlı başına demokratik ayıptır!
Abone olCemil Çiçek, 12 Eylül davasındaki 'çelişki'ye dikkat çekti..
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, 12 Eylül davasına ilişkin
olarak, "Bir taraftan 12 Eylül askeri müdahalesini yapanları
yargılamaya devam edeceğiz ama bir taraftan siyaset kurumu olarak
onların yaptığı anayasa ile idare edileceksek ne iç kamuoyuna ne
dış kamuoyuna bu tezadı, bu çelişki açıklayamayız"
dedi.
Çiçek, hazırladıkları Anayasa taslağını sunmak üzere gelen, Hukuki
Araştırmalar Derneği Başkanı Hüseyin Kaya ve beraberindekileri
makamında kabul etti.
"Bildiğiniz gibi Ankara'da bugün önemli bir davanın
duruşması yapılıyor" diyerek sözlerine başlayan Çiçek, 12
Eylül askeri darbesinin hukuki açıdan yargılanmasına yönelik bir
dava sürecinin başladığını anımsattı.
Davayla ilgili bir şey söylemelerinin söz konusu olamayacağını
belirten Çiçek, şöyle devam etti:
"Ancak, 12 Eylül askeri müdahalesinin birinci derecede
mağduru TBMM'dir. Çünkü, o tarihte yürürlükte olan 1967
Anayasası'na göre de bugünkü Anayasa'ya göre de yasama yetkisi
TBMM'ye aittir. Bu, münhasır bir yetkidir, başkasına devredilemez.
TBMM'nin, güç kullanılarak bu yetkisi elinden alınmıştır. Meclis
iradesi yerine müdahaleyi gerçekleştiren sınırlı sayıda kişinin
iradesi egemen kılınmıştır. Halbuki millet iradesini Meclis temsil
etmektedir. Bu hepimizin kabul etmesi gereken bir husus. Biz de bu
davayı müdahil olarak yakından takip edeceğiz.
Bu, önemli bir dava. Sonucunu hep beraber göreceğiz, hep
beraber yargılama sürecini yakinen takip edeceğiz. 12 Haziran
seçimlerinden sonra TBMM'de grubu bulunan siyasi partilerimiz doğru
bir kararla anayasa yapım sürecine girdi. Dava vesilesiyle yeni
anayasa sürecinin ne kadar anlamlı olduğu çok ortada. Bir taraftan
askeri müdahaleyi gerçekleştirenleri yargılıyoruz bir taraftan da
aynı iradenin yaptığı bir anayasa ile yönetilmeye çalışıyoruz. Bu
başlı başına demokratik eksikliktir, demokratik ayıptır. Bunda
herkes müttefiktir. Meclis içinde, dışında bulunan tüm siyasi
partiler, sivil toplum örgütleri, meslek kuruluşları, birçok
entelektüel çevre bu konuya çeşitli kereler vurgu yapmıştır. Vurgu
yapmak yetmiyor, bunu ortadan kaldırmanın tam
zamanıdır."
"SORUMLULUĞUMUZ ARTIYOR"
"Yeni bir anayasanın yapılması, bugünkü yargılama kadar
önemlidir" ifadesini kullanan Çiçek, yargılamayı yargı
organının yapacağını, yasama organının da kendi üzerine düşeni
muhakkak yapması gerektiğini vurguladı.
Bu dönem yeni bir anayasanın millete armağan edilmesi gerektiğini
belirten Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu siyaset kurumunun, bu dönemki parlamentonun borcudur.
Bunu yapamadığımız sürece bu yargılamaların üzerinden beyanda
bulunmanın çok büyük bir faydası olmuyor. Yargı kendi işini
yapacak, yasama organı olarak üzerimize düşeni yapmalıyız.
Kamuoyunun çok ciddi bir beklentisi var. Siyasi partilerimizin
bugünkü yargılamadan sonra sorumlulukları bir kat daha
artmıştır.
1 Mayıs'tan itibaren yeni bir sürece başlıyoruz. İşin
uzadığı noktasında zaman zaman belli çevrelerden şikayetler
geliyor. O nedenle çalışmaların biraz daha hızlanması gerekiyor. 1
Mayıs'tan itibaren yazılım süreci başlatılıyor. Sonra bunu tekrar
kamuoyunun müzakeresine, katkısına açacağız. Oradan gelen görüşleri
4 siyasi partimiz yeni baştan değerlendirip, Meclis yeni döneme
başladığında muhtemelen ilgili komisyonda ve Genel Kurul'da
görüşüp, sonuçlarını halk oyuna sunmamız gerekir."
Yeni anayasa yapımına katı vermek isteyenlerin çabalarını
sürdürmesini isteyen Çiçek, gelen her görüşün değerlendirildiğini
ifade etti.
"Görülmekte olan dava, bizim biraz daha sorumluluğumuzu
artıyor" diye konuşan Çiçek, siyaset kurumunun anayasa
yapamama gibi bir mazereti ortaya koyamayacağını ifade etti. Çiçek,
"Milletin 'benim anayasam' diyebileceği, içerisinde
kendisini görebileceği, nitelikleri, öncelikleri çok iyi
çerçevelenmiş bir anayasayı ümit ediyoruz ki milletimize armağan
ederiz. Aksi takdirde, bir taraftan 12 Eylül askeri müdahalesini
yapanları yargılamaya devam edeceğiz ama bir taraftan siyaset
kurumu olarak onların yaptığı Anayasa ile idare edileceksek ne iç
kamuoyuna ne dış kamuoyuna bu tezadı, bu çelişkiyi
açıklamayız" diye konuştu.