Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen,
CHP'deki ilk günlerinde tabiri caizse adam yerine konulmamıştı!
Öyle ki, en yakınındaki adamları bile sırtından bıçakladı
Erzen'i...
CHP İstanbul İl Başkanlığı'nın ardı arkası gelmeyen isteklerinden
bunalan Erzen, kurtuluşu kaçmakta bulmuş ve bir solukta Baykal'ın
karşısına dikilmişti:
-Bana müsade!
Baykal müsade etmedi tabii; sınırsız destek verdi
Erzen'e:
-Yalnız değilsin!
Erzen, baskı ve dedikodulardan kurtulunca hizmet
yapmaya başladı. Herkese eşit davrandı! Daha doğrusu AK Parti'nin
uyguladığı politikaların bir başka versiyonunu başlattı
Bakırköy'de.
Med-line kartı ile hizmeti vatandaşın ayağına götürdü.
Cami, Cemevi ayırımı yapmadı Erzen.
Okula da, camiye de hizmet götürdü...
Halk siyaseti yaptı yani...
Ve başarı kendiliğinden geldi.
CHP'nin Bakırköy'deki oy oranı şimdi yüzde 49...
Mehmet Ağar konuşmalı!
Ağar, "Beni konuşturma!" diyor Erkan Mumcu
için.
Konuşsa keşke...
Her bir şeyi konuşsa...
Bahattin Şeker'i anlatsa mesela...
Mümtaz Yavuz'u son dakikada neden aday göstermediğini de...
Melek Atalay'ı DP'deki herkes merak ediyor!
Ağar bu hanımı, delegenin çiziğine rağmen, tepe noktada niçin
oturttuğunu açıklasa...
Evet Ağar konuşmalı...
O da konuşmalı...
Kurmayları da...
"Otur yerine beni söyletme" demenin bir başka adı
kaçmaktır bana göre. Her defasında "Mehmet Ağar'ım
ben" diyen Ali Taran'ın Mehmet'i Mumcu'yu
es geçmemeli...
Konuşmalı...
Geride bıraktığı boynu bükük DP'lilerin selameti için
konuşmalı.