Bu Baharda Görülen Çiçek Osman Nuri Kabaktepe mi?

“Bir çiçekle bahar olmaz ama her bahar bir çiçekle başlar"

Mustafa Sabri Beşer msbeser@internethaber.com

Siyaset, doğası gereği rekabet üzerine kuruludur ama bu rekabetin de belli ölçüleri ve nezaket kuralları olmalıdır. Uzun zamandır ölçü ve nezaket çizgisini kaçıran ülkemiz siyaseti yeni bir nefese kavuştu gibi. Umarım bu yeni nefes, iktidarı ve muhalefetiyle bütün siyasilerimize yeni pencereler aralar.

Geçtiğimiz hafta AK Parti İstanbul İl Teşkilatı’nda yeni bir yönetim iş başına geldi. Adeta bir bayrak devir teslimi olan bu yeni değişim öncelikle Ak Parti saflarında bir dalgalanma ve heyecan meydana getirdi.

AK Parti İl başkanlığına gelen Osman Nuri Kabaktepe, görüldüğü kadarıyla söylem ve eylemleriyle yeni bir rüzgâr estirecek Türk siyasetinde. Zira Z kuşağı ile aynı dili konuşabiliyor olması sebebiyle yeni neslin dikkatini çekmeyi başarmış olmasının yanında, kuşatıcı ve yapıcı üslubu sayesinde şimdiden İstanbul halkı üzerinde olumlu etkileri görülüyor. Kuvvetle muhtemeldir ki ilerleyen zamanlarda da toplumun tamamına etki edecektir.

Bu yeni rüzgârdan öncelikle AK Parti payına düşeni almalı ve uzun zamandır üzerine serpilmiş olan ölü toprağını silkelemeli. Silkelemeli ki 20 yıl önce çıkılan yoldaki ruh ve heyecan geri gelebilsin. Dava ve hizmet şuuru canlandırılabilsin.

Kabul edin veya etmeyin, özellikle son yıllarda, Türkiye siyaseti adeta rayından çıktı. Kullanılan dil, üslup ve yöntem maalesef milleti ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı nitelikte. Toplum hızla, farklılıklar üzerinden uçlara doğru itiliyor. Suçlama dili o kadar keskin ki siyasiler hakkında art arda davalar açılıyor, tazminatlar kazanılıyor. Bu demektir ki birileri bodoslama gidiyor ve duvara çarpıyor. Bu arada olan da güzel memleketime oluyor.

Oysaki rekabetin ve düşmanlıkların olabildiğince arttığı küresel dünyada bizim en çok ihtiyaç duyduğumuz şey birliktelik. Hem de hiç olmadığı kadar güçlü bir birliktelik.

Bugün bütün dünyada devletler ve milletler bir araya gelip daha güçlü birlikler kurarken biz, tam tersini yapıyoruz. Bölünüyoruz ve ayrışıyoruz. Başkaları güç kazanırken biz ise kan kaybediyoruz.

Osman Nuri Kabaktepe’nin göreve gelirken ve geldikten sonraki söz ve eylemleri uzun zamandır özlemini çektiğimiz mahiyette. Kabaktepe’nin özellikle muhalefet partisinin il yetkilisine yönelik yapmış olduğu kahve daveti ve bunun karşılık görmüş olması uzun zamandır siyaset arenasında unutulmuş bir politika endamı. Darısı diğer siyasilerimizin başına.

Umudum ve ümidim odur ki bu yeni rüzgârı bütün siyasetçilerimiz ve siyasi partilerimiz yakalayabilsin. Uzun zamandır siyasete hâkim olan nefret dili terk edilip yerine daha yapıcı ve kapsayıcı bir dil geliştirilsin.

Bu mümkün mü?

Evet mümkün.

Kabaktepe, bunun yapılabileceğine dair ilk sinyalleri verdi. Şimdi bize yani millete düşen bu yeni döneme sahip çıkmak ve desteklemek. Yoksa bu iş bir kişinin tek başına başarabileceği bir şey değil.

Dönüşüm bir kişiyle başlar ama kurumlar ve kurullar ile devam eder. Erbakan Hoca’nın da dediği gibi: “Bir çiçekle bahar olmaz ama her bahar bir çiçekle başlar"

Eğer AK parti 2023 seçimlerini kazanmak istiyorsa Kabaktepe’nin oluşturduğu heyecana sımsıkı sarılmalı ve fabrika ayarlarına geri dönmelidir.

Çocuk eğitimi gibi siyasetin de olgunlaşma ve eğitilme sürecine ihtiyaç duyduğuna inananlardanım. Siyasetçiler “sen anlayışı”ndan “ben anlayışı”na ve son tahlilde “biz anlayışı”na doğru adım attıkça olgunlaşma kemale erecektir.

“Biz” bilincine ulaşmış bir siyaset, şahsiyetini kavileştirmiş demektir. Siyasetçilerin “biz” anlayışıyla konumlandırılması; kişilikli, kendi ayakları üzerinde durabilen, düşünce ve fikrî oluşumlarında bağımsız, ben-sen kavgasından ve politize ruhlu fanatizmden uzaklaşmış, kendi çıkarları kadar ötekinin de menfaatine saygılı bir toplum oluşmasına olanak sağlayacaktır. İşte o zaman kanaatimce “bir”lik de sağlanmış olacaktır.

Bu hem AK Parti’nin hem de milletin hayrına olacaktır.

“Sen” “Ben” kavgası bırakılıp “Biz” dostluğuna yelken açabilmek dilek ve temennileriyle…