Bu baba ayakta alkışlanır
Abone olBir babanın hayranlık uyandıran azmine tanıklık edeceksiniz. Terör örgütü PKK'yı dize getiren babanın mücadelesi..
Bir babanın evlat sevgisi terör örgütü PKK'yı dize
getirdi. 6 yıl önce PKK'nın kaçırdığı evladını geri almak için
verdiği mücadele filmlere konu olur..
Çok uğraştı, her yolu denedi, çalmadığı kapı kalmadı.. BM'nin terö
sempozyumlarına bile katıldı.. Fransa'da kamuoyu
oluşturdu.
Babanın azmi sonuç verdi ve 14 yaşındayken kaçırılan
oğluna 20'sinde kavuştu.. Bitmek bilmeyen azme, bu müthiş
savaşa sadece ayakta alkışlamak düşer..
Sabah'ın Sırrıberk Arslan imzalı özel haberi, pes etmeyen, yılmayan
bir babayı, terörün karanlık ve acımasız yüzünü ve bu uğurda
perişan olan aileyi gözler önüne seriyor..
Propaganda yaptırmadı cezayı yedi
Fransa'nın Strasbourg kenti yakınlarındaki Selastat'ta yaşayan Kahramanmaraşlı Süleyman Soğan'ın kabusu, altı yıl önce, babaannesinin adını taşıyan bir kimsesizler yurdu yaptırmak istemesiyle başladı. Bu amaçla para toplamak üzere bir gece organize eden Soğan, gecede PKK'lıların propaganda yapmasını engelleyince, toplanan 25 bin euroyu ceza olarak örgüte kaptırdı.
Baba olayı medyaya duyurunca oğlunu
kaçırdılar
PKK'nın "Sessiz kalmasını" istediği işadamı olayı medyaya duyurunca da başı belaya girdi. Soğan'dan intikam almak için harekete geçen terör örgütü 13 Mart 2003'te, Soğan'ın 14 yaşındaki oğlunu kaçırdı. Fransız polisi, Hakan'ı kaçıran "Gabar" kod adlı Bayram Çamur'u yakaladı. Bu gelişmeye rağmen Hakan'ın izi bulunamadı. Bayram Çamur da 13 ay sonra tahliye edildi.
Örgüt babayı nasıl tuzağa düşürdü?
[PAGE]"Gel al" dediler bayılana kadar dövdüler
Bu sırada, Süleyman Soğan'a, "Sefkan" kod adı verilen oğlunun Kuzey Irak'taki örgüt kampında çekilmiş fotoğrafları ulaştırıldı. Ardından, "Oğlun Fransa'ya geri döndü. Gel al" denilerek bir eve çağrılan Soğan, burada bayılıncaya kadar dövüldü. Örgüt üyeleri, "Oğlunun peşini bırak" diyerek tehdit ettikleri Soğan'ı sokağa bırakıp kaçtı.
Sarkozy'e mektup yazdı, tazminat davası
açtı
Soğan pes etmedi ve oğlunu aramayı sürdürdü. "14 yaşındaki
bir çocuk, kimliksiz, pasaportsuz nasıl Fransa sınırından dağa
kaçırılabildi?" diyerek Fransa'ya 2 milyon euroluk
tazminat davası açan Soğan, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'e
bir mektup yollayıp "Fransız Hükümeti olarak, açıkça PKK'ya
karşı olduğunuzu söyleyebiliyor musunuz?" diye sordu.
AİHM'e, Erdoğan'a, Genelkurmay'a, Dışişleri'ne başvurdu
Avrupa Konseyi ve AİHM'e de başvuran acılı baba, Türkiye'ye gelerek Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı, Genelkurmay Başkanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Dışişleri Bakanlığı'na dilekçe yazdı. Soğan, Strasbourg'a yaptığı ziyaret sırasında da Başbakan Erdoğan'a bir mektup ileterek yardım istedi.
Fransa'yı ve BM'yi ayağa kaldırdı
[PAGE]Anne felç oldu
Bu süreçte anne Ayşe Soğan, felç geçirirken, Hakan'dan iki yaş büyük olan ağabeyi Ali Soğan psikolojik sorunlar nedeniyle akıl hastanesine yatırıldı.
BM'de 3 günlük sempozyuma katıldı
Mücadeleye devam eden Süleyman Soğan ise, Birleşmiş Milletler'de geçen yıl 9-10 ve 11 Eylül'de düzenlenen "Terör Mağdurları Sempozyumu" na katıldı. Her gün 3'er dakikalık konuşma yapan Kürt kökenli baba Soğan, PKK'nın insanları nasıl perişan ettiğini anlattı. Soğan, "Benden intikam almak ve terör örgütüne taraftar kazandırmak için anne baba sevgisine muhtaç yavrumuzu kucağımızdan aldılar" diye başladığı konuşmasını "Terörizm mağduru bir kişi olarak tüm üye ülkeleri tedbir almaya davet ediyorum" diyerek tamamladı.
PKK çocuğu nasıl teslim etti?
[PAGE]Fransa'da Kandil'e 'bırakın' talimatı
Babanın bu kararlı mücadelesi yetkilileri harekete geçirirdi. PKK'nın üst düzey yöneticilerinden Kandil'deki sorumlulara, "Hakan'ı bırakın" talimatı gitti. Hakan Soğan, Erbil'de, Fransız istihbaratı DGSE'nin elemanlarına teslim edildi. Buradan da, özel bir savaş helikopteri ile Fransa'ya götürüldü.
14 yaşında kaçırıldı 20 yaşında geri döndü
14 yaşında bir çocukken kaçırılan Hakan'a, 6 yıl sonra, 20 yaşında bir yetişkin olarak kavuşan Soğan Ailesi büyük sevinç yaşadı. Hakan'ın dönüşüyle birlikte kabustan uyandıklarını söyleyen Süleyman Soğan, "Orada, aç susuz geçirdiği günleri, acı içinde akıp giden yılları anlatmıyor. Biz de sormuyoruz. Önemli olan yanımıza gelmesi. Diğerlerinin de kurtulması gerek" dedi.