Bu ayıba kim dur diyecek?
Abone olBulgaristan'ın Filibe kentinde bulunan Osmanlı dönemi eseri iki cami, içkili lokanta olarak kullanılıyor. Bölge Müftüsü Hasan Ali isyanlarda. Türkiye ise uyuyor..
Filibe'nin 6 Eylül Caddesi'ndeki Taşköprü Camii, ''Da Lına Cucina İtaliana Ristorante'' adlı İtalyan yemeklerinin verildiği lokantaya dönüştürüldü. Lokantanın alt katındaki caminin mihrabına dev vazo konulurken, pencerelerine renkli camlar takılarak mekanın özelliği tamamen değiştirildi. Şarap ağırlıklı içki verilen ve Yunan uyruklu bir kişinin işlettiği lokantada, piyano ile İtalyan ve çeşitli ülke müzikleri çalınıyor. Caminin kubbesindeki motiflerin boya ile kapatıldığı, bunların yerine cinsel içerikli figürlerin yapıldığı dikkati çekerken, kubbelerin alt kısımlarının ise çeşitli maskeler kullanılarak dekore edildiği gözlendi. Bina, dıştan bakıldığında kurşun kaplı kubbe ve taş duvarları kolayca fark edilirken, minare bulunmuyor. Filibe Müftülüğü yakınlarında Cuma Sokağı'ndaki Çukur Camii de lokanta olarak kullanılan başka bir Osmanlı eseri olarak dikkati çekiyor. Binanın ikinci katında üstü açık hizmet verilirken, minarenin yıkılan bölümünden kalan kısım çiçeklendirilerek mini bahçeye dönüştürülmüş. Musevi olduğu öğrenilen bir kişinin işlettiği lokantada da her türlü içki servisi yapılıyor. FİLİBE MÜFTÜLÜĞÜ'NÜN TALEBİ Bulgaristan'ın Filibe Bölge Müftüsü Hasan Ali, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1928'de yaşanan depremde, Osmanlı'dan kalma çok sayıdaki eserin zarar gördüğünü söyledi. Hasar gören camiler ve diğer binaların onarımı için camilerin yanındaki arsaların satıldığını bildiren Hasan Ali, şunları anlattı: ''Taşköprü Camii'nin 130 metrekarelik bahçesi bu nedenle satılmış. Ancak cami ve yanındaki vakıf binası bizim. Caminin yanındaki vakıf binasında kiracı olarak bulunan ekmekçi ile saatçi 1983 yılına kadar vakfa kira ödüyorlardı. Filibe Belediyesi 1983 yılında cami ve vakıf yerini kendilerine ait olduğunu söyleyerek bizden aldı. Daha sonra Todor Grozlikov isimli bir Bulgar vatandaşına satıldı. Taşköprü Camii şimdi (Ristorante Da Lına Cucina İtaliana) adıyla restoran olarak kullanılıyor.'' ''TAPUSU BİZDE'' Caminin 1939 yılından kalma tapusunun kendilerinde olduğunu belirten Ali, ''Taşköprü Camii ile vakıf yerinin geri alınması için 1992 yılında Filibe Camii heyeti tarafından dava açıldı. Savcılık böyle bir caminin olmadığı kararını verdi'' dedi. Bölge Müftüsü Hasan Ali, camilerin içkili restoran olarak kullanılmasına tepki göstererek, ''Bu yapılanlar bizim onurumuza dokunuyor. Müslümanların ibadet yerleri içki verilerek, amaç dışı kullanılıyor'' diye konuştu. Filibe'deki iki caminin içkili restoran olarak kullanılmasının yanı sıra Karıova Beldesi'ndeki Kurşun Camii'nin de müzeye dönüştürülmeye çalışıldığını ifade eden Ali, şöyle devam etti: ''Bu çalışmaya karşı çıkıyoruz. Filibe'de 52 camiden günümüze 2 cami kaldı. Diğerleri ya yıkıldı ya da başka amaçlarla kullanılıyor. Vakıf binalarımızın da çoğunluğu elimizden gitti. Bulgaristan'da hukuksal mücadelemizi sürdürebilmemiz için maddi ve manevi desteğe ihtiyaç duyuyoruz.'' . Ellerinde bulunan eski yıllardan kalma şehir planlarında camilerin yerlerinin açıkça belirtildiğini ifade eden Ali, eski Filibe fotoğraflarında da camilerin görüldüğüne dikkati çekti. Öte yandan, Edirne'nin Kıyık semtindeki St. Georgi Kilisesi, Türk dernekleri ile vatandaşların yardımlarıyla onarılmıştı. Bu kilisede geçtiğimiz aylarda Bulgaristan Başbakanı Simeon Sakskoburgotski'nin de katıldığı dini tören düzenlenmişti.