Bu analiz Kılıçdaroğlu'nu memnun edecek
Abone olKılıçdaroğlu ve CHP, iktidara yakınlığıyla bilinen SETA tarafından incelemeye alındı.
Kılıçdaroğlu ve CHP, iktidara yakınlığıyla bilinen SETA
tarafından incelemeye alındı. Türkiye'deki siyasi partiler ve
liderleri üzerine hakkında yapılan analizlerde Kılıçdaroğlu'nun
partiye bir heyecan getirdiği vurgusu yapılıyor.
Cumhurbaşkanı Gül'ün son Diyarbakır ziyaretine davet ettiği
3 araştırma şirketinden biri olan ve iktidara yakınlığıyla
bilinen Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA),
Türkiye'deki siyasi partiler ve liderleri hakkında hazırladığı
analizde CHP ve lideri Kemal Kılıçdaroğlu için çarpıcı yorumlar yer
aldı.
Akşam gazetesinin haberine göre, SETA ilk çalışmasını Kılıçdaroğlu'nun genel başkan seçilmesinin ardından yaptı. Siyaset Araştırmaları Koordinatörü Hatem Ete'nin geçen haziranda hazırladığı 'CHP'deki Değişim' analizinde, 'Kılıçdaroğlu'nun Siyasal Anlamı' alt başlıklı özel bir bölüme yer verildi.
Şirketin 12 Eylül anayasa referandumunun ardından ekimde yaptığı '2010 Referandumu Siyasi Partilerin Tutumları' başlıklı analızde de siyasetbilimci Murat Yılmaz, Kılıçdaroğlu için 'Referandumdan güçlü çıktı. Sağda korku yarattı' yorumunda bulundu.
İşte iki analizden çarpıcı bölüm başlıkları şöyle:
CHP'DEKİ DEĞİŞİM (Haziran 2010)
BÜYÜK UMUTLAR
CHP'deki liderlik değişimi, CHP'yi iktidar senaryolarının göbeğine yerleştirecek büyük umutları harekete geçirdi. Kılıçdaroğlu'nun CHP tabanında heyecan yarattığı açıktır.
UZUN VADEDEKİ RİSK
Kılıçdaroğlu; CHP'nin mirasıyla ufku arasındaki paradoksu yolsuzluk, yoksulluk, işsizlik gibi sosyal politikalara yönelen apolitik bir söylemle aşmaya çalışmaktadır. Ancak, bu stratejinin orta ve uzun vadede sonuç üretmesi kolay gözükmemektedir.
ORTA SINIFI TOPLAYABİLİR
AK Parti'yi adres görmeyip hala destekleyecekleri aktör arayan ANAP ve D(Y)P bakiyesi seçmenlerin bir kısmının ve popülist söylemlere kolayca rağbet eden MHP'li bir seçmen kesiminin, değişim vaat eden bir CHP'ye yönelmesi de muhtemeldir.
KILIÇDAROĞLU'NUN AÇMAZI
Kürt meselesi, laiklik, azınlıklar, AB süreci, Ergenekon davası vb. siyasal sorunlar karşısında tabanını genişletmek için Baykal'dan farklı bir siyasal pozisyon almaya mahkum Kılıçdaroğlu, bu sefer de mevcut tabanını kaybetme riskiyle karşı karşıya kalacaktır. Bu açmazın üstesinden gelmek üzere, Kılıçdaroğlu popülizmi siyaset olarak benimsemiş durumdadır.
2010 REFERANDUMU (Ekim 2010)
AK PARTİ'YE YARAYACAK
Kılıçdaroğlu'nun referandumdaki çalışkan ve sert muhalefeti,
CHP'nin oy oranındaki artışı konsolide edebilecektir. Bu muhalefet,
sağ seçmeni AK Parti çatısı altına toplayacağı için rakibine hizmet
eden bir kutuplaşmaya dönüşmektedir. Bu kutuplaşmanın bir başka
zararı da, CHP'nin koalisyon ortağı olarak düşünülen MHP'nin yeni
güçlendiği yerlerde CHP; eskiden güçlü olduğu yerlerde AK Parti
lehine oy kaybetmesidir.
REFERANDUM GÜÇLENDİRDİ
Referandumdan hemen önce genel başkan olan, ilk defa AK Parti Genel Başkanı Erdoğan'dan daha çok miting yaparak bir dinamizm sergileyen ve CHP'de değişim işaretleri veren Kılıçdaroğlu, bu süreçten güçlenerek çıkmıştır. Değişim sürecine verilen kredinin devam ettiği görülmektedir.
EL ELE YENİ ANAYASA
CHP, AK Parti'yi Kürt sorununu çözümü yönünde zorlarsa, hem kendi inandırıcılık sorununu aşabilir hem de demokratikleşme ve değişimde AK Parti'nin siyasi tekelini sona erdirebilir. AK Parti ve CHP, yeni anayasanın yolunu açabilecek bir işbirliği alanı yaratabilirler.
Stat dolusu insan niye ıslıkladı?
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, sosyal paylaşım sitesi
Twitter'daki hesabı üzerinden Başbakan'ın TT Arena Stadı'nın açılış
töreninde seyirciler tarafından protesto edilmesini şöyle
değerlendirdi. 'Misafirperverlik kültürümüzün temel
esaslarındandır. Hele hele kültürümüz gereği birisi iyilik yaptıysa
ona karşı daha da sıcak davranırız. Bir de misafir devlet büyüğü
ise saygımız daha da artar. Böylesine güçlü haslete rağmen acaba
hangi sebepler, hiçbir tahrik olmaksızın mutlu olunması gereken bir
günde, koca bir stadyum dolusu insanı Başbakanı ıslıklamaya
itti?'
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: 'Sayın Başbakan her şeyi
ben bilirim ve yaparım tavrıyla, toplumsal yaşam üzerinde kurduğu
baskılarla, şehirlerde yaşayan insanların sabır sınırlarını mı
zorluyor acaba?'
Bu konuda polemik istemediklerini ve Başbakan'a yardımcı olmaya hazır olduklarını bildiren Kılıçdaroğlu, 'Bu ülkenin Başbakanının toplumun önünde, hele hele uluslararası ortamlarda kendi vatandaşları tarafından ıslıklanır hale gelmesinden hepimiz rahatsızız' dedi.