Bu Amerika'nın ilk özürü değil!
Abone olBu ilk vukuat değil. ABD'liler daha önce de benzeri küstahlıklar sergilemişti. İşte onlardan bazıları...
Yıl 1991... Hakkari’nin Şemdinli İlçesi Kaymakamı Erdoğan Ülker,
Iraklılara yapılan yardımları denetlemek için gittiği sınır bölgesi
Yeşilova’da Çekiç Güç’e mensup bir grup ABD ve İngiliz askerinin
saldırısına uğradı... Kaymakamı tokatlayan küstah askerler, bununla
da yetinmeyip, kaymakama silah da çekti! BİTLİS’İN UÇAĞINI ZORLA
İNDİRDİLER Merhum Jandarma Genel Komutanı Org. Eşref Bitlis’in
uçağı, Çekiç Güç uçakları tarafından mecburi inişe zorlandı ama bu
olay da sineye çekildi. Çekiç Güç uçakları, katırların bile
çıkamadığı Cudi Dağı’na paketler atıp, PKK’yı ağır silahlarla
donattı. Bu olay da, yıllarca örtbas edildi ve birkaç yıl önce
resmen itiraf edildi. MUAVENET GEMİMİZİ BOMBALADILAR Aynı ABD, bir
küstahlık da Ege Denizi’nde sergiledi. Muavenet gemimizi füze ile
vurdular, 5 askerimizi yaraladılar... Ne var ki, bu olay da, “kaza
süsü” verilerek örtbas edilmek istendi... Ne tazminat ödediler, ne
özür dilediler! Refahyol döneminin Adalet Bakanı Şevket Kazan, Irak
Süleymaniye’de elleri kelepçelenerek başlarına çuval geçirilen 11
Türk askerinin durumuyla alakalı olarak hükümetin duyarsız
kaldığını söyledi. Hükümeti, Ankara’da meydana gelen patlama sonucu
düğün salonunda kaç kişinin yaralandığını açıklamamakla suçlayan
Kazan, “Haberlerden takip ettiğimiz kadarıyla bazı basın
kuruluşları 110, bazıları da 184 yaralıdan bahsediyor. Bu hükümetin
büyük bir ayıbıdır” şeklinde konuştu. Saadet Partisi’nin halkla
ilişkiler konulu toplantısı dün saat 10.30 sıralarında İstanbul
Cevizlibağ’da bulunan Parti merkezinde yapıldı. Toplantıya Refahyol
döneminde Adalet Bakanlığı Yapan Şevket Kazan ile bölge
temsilcileri katıldı. Kazan, toplantılarının aslında kendi
aralarında yapılmasının planlandığını, ancak önceki gün yaşanan
olaylardan sonra dün basına iki konuyla alakalı Saadet Partisi’nin
görüşlerini bildirmek gereğini duyduklarını söyledi. Irak
Süleymaniye’de 11 Türk askerinin Amerikan askerleri tarafından
gözaltına alınmasını değerlendiren Şevket Kazan, Recep Tayyip
Erdoğan Başbakanlığındaki AKP hükümetini, konuya gerekli
hassasiyeti göstermemekle suçladı. Amerikan yetkililerinin Kerkük
Valisi’ne suikast planlandığı şeklindeki bahanelerinin asılsız
olduğunu vurgulayan Kazan, “Bir defa Süleymaniye ile Kerkük arası
en az 150-200 kilometredir. Bu suikast planı gerekçesi gerçek olsa
bile kelepçelemek, başlarına torba geçirmek gibi insanlık dışı
muamele ederek askerlerin Bağdat’a götürülmesi anlamsızdır. Neden
bulundukları yerde yargılamaları yapılmadı?” şeklinde konuştu.
Amerika tarafından gerçekleştirilen bu olayın ilk olmadığını
belirten Kazan, “Daha önceki dönemlerde de bunun benzeri birçok
olay yaşanmıştır. Eşref Bitlis’in uçağı, Çekiç Güç’ün uçakları
tarafından mecburi inişe zorlanmıştır. Muavenet gemisine bombalı
saldırı düzenlenmiş ve 5 askerimiz yaralanmıştır. Bunun gibi daha
birçok örnek var. Şerefli bir millete karşı Amerika tarafından
yapılan bu davranış, bize karşı bölgede olmamızdan
hoşnutsuzluklarını açıkça ifade etmektedir” dedi. Kazan, Ankara
İncesu’da bir LPG istasyonunda meydana gelen patlama ve sonrasında
hemen üstünde bulunan düğün salonunda çok sayıda insanın
yaralandığının haberini aldıklarını söyledi. Olayı gazete ve
televizyonlardan takip ettiklerini belirten Kazan, “Bazı basın
organlarında yaralı sayısının 110, bazılarında ise 184 olduğu
belirtildi. Net bir cevap alamadım bu konudaki haberlerden. Bu
hükümetin çok büyük bir ayıbıdır. Sağlık Bakanı’nın çıkıp bir
açıklama yapmasını isterdim” şeklinde konuştu. Başbakan Erdoğan’ın
olay sonrasında bir açıklama yaptığını ve istasyonların tamamının
şehir dışına çıkarılması gerektiğini söylediğini vurgulayan Kazan,
“İstanbul’da 4 yıl belediye başkanlığı yapmış bir kişi olarak acaba
kendisi İstanbul’da hiçbir istasyonun şehir dışında olduğunu görmüş
mü? Eğer ana dolum tesislerinden bahsediyorsa kabul. Zaten onlar da
şehir dışındalar” dedi. Kazan ve partililer, yapılan açıklamanın
ardından parti içi halkla ilişkiler konulu toplantılarını basına
kapalı olarak gerçekleştirdiler. (Vakit)