Bu alkışlananlar hacı değil PKKlı hain!
Abone olBahçeli'nin gündeminde dün teslim olan PKK'lılar vardı. Alkışlananlar Mekke'den değil Kandil'den geliyorlardı dedi. Ve sert konuştu.
İNTERNETHABER
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli grup toplantında AKP'ye yüklendi.
Gündeminde Azerbaycan meselesi ve dün teslim olan PKK'lılar
vardı.
TÜRKEŞ'İN SÖZÜNÜ HATIRLATTI
Geçen hafta Erdoğan Alparslan Türkeş'in Ermeniler'le yaptığı
görüşmeyi hatırlatmıştı. Bahçeli bu hafta ona yanıt verdi.
"Başbakan’ın merhum Türkeş’i örnek alması sevindiricidir" dedi ve
ama Erdoğan'ı Türkeş'in bir sözüyle vurmayı da ihmal etmedi:
"Kendisine Türkeş'in şu sözlerini de hatırlatıyoruz: Burası
Türkiye'dir. Köyümüz, kentimiz neresi olursa olsun Türkiye'dir.
Türkiye'de yaşayan herkesin aşireti, etnik kökeni ne olursa olsun
hepsinin adı Türk'tür."
ALKIŞLANANLAR MEKKE'DEN DEĞİL, KANDİL'DEN GELİYOR
Bahçeli'nin ikinci gündemi dün teslim olan
PKK'lılardı. Bu konuda çok sert konuşan Bahçeli teröristlerin
alkışlarla karşılanmasını çok eleştirdi ve "Alkışlarla karşılanan
mekkeden dönen hacı kafilesi değildir. Bunlar ellerine şehitlerin,
bebeklerin, binlerce vatandaşımızın kanı bulaşmış hain
teröristlerdir." dedi.
Bahçeli grup toplantısında şunları söyledi:
AZERBAYCAN KÜSTÜRÜLDÜ
AKP hükümetinin imzaladığı protokollerden sonra yaşananlar,
kaygılarımızı haklı çıkarmıştır. Ermenistan’ın sözde soykırımdan
geri adım atacaklarına dair en küçük bir işaret yoktur. Bu konuda
onlara baskı yapılacağına, Meclis’e imza konusunda baskı yapılacağı
anlaşılmıştır.
Hükümetin protokol konusunda halkı ikna edemediği ve Azerbaycan'ı
da kandırmaya çalıştığı ortadadır. Ermenistan’ı kazanmak için
Azerbaycan’ı kaybetmeyi göze almıştır. Geçtiğimiz haftaki maçta
Azeri bayrağının yasaklanması, Azeri kardeşlerimizin haklı
tepkisini çekmişti.
Bakü’deki şehitlikte yaşananlar da bizi yaralamıştır. Hükümetin
Ermenistan’la yakınlaşmasındaki üslüp ve yöntem sizleri de
öfkelendirmiş olabilir. Bu konudaki tepkilerin mukaddesata saygı
içinde kalması şarttır. Bu tepki aramızı açmak isteyenlerin
ekmeğine yağ sürecektir.
TÜRKİYE AKP'DEN İBARET DEĞİL
Türkiye ve Türk kamuoyu AKP zihniyetinden ibaret değildir. Bu
kadro belki de yarın olmayacaktır. Onların yanlışları milletimizin
gelecekteki dostluğunu bozmamalıdır. Türkiye, Azerbaycan’ın
yanındadır. O bayrakları oraya diken AKP değildir. Bu konudaki
haklı öfke diplomatik yöntemlerle dile getirileceğine, kutsal
değerlere yönelmemelidir. Tüm yetkililerden bu vahim hatayı derhal
telafi etmelerini bekliyorum.
TÜRKEŞ NEDEN ERMENİSTAN'LA GÖRÜŞTÜ?
ERDOĞAN'A TÜRKEŞ'İN SÖZÜNÜ HATIRLATTI!
TÜRKEŞ'İN AMACI ÇOK FARKLIYDI
AK Parti tarafından kurucumuz Türkeş’in girişimleri bizlere
hatırlatılmak istenmiştir. Bu duruma cevap, Tuğrul Türkeş
tarafından verilmiştir. O zamanki görüşmelerde amaç, esir Azeri
askerlerin kurtulması içindir. Bugünkü girişimlerle o zamanki
girişimlerin amaçlarının çok farklı olduğu, şahitler tarafından da
dile getirilmiştir. Bugünkü teslimiyetçi anlayışa göz yummamız
mümkün değildir.
TÜRKEŞ'İN FİKİRLERİNE SIĞINMIŞ OLMASINDAN
MEMNUNUZ
Başbakan Erdoğan'ın girdiği yanlış yolda Merhum Türkeş
Bey'in fikirlerine sığınmış olması hepimizi memnun etti.
Erdoğan'ın Türkeş Bey'in fikirlerini izlemesinde fayda vardır.
Madem ki Ermenistan'la ilişkilerde Türkeş'i takip ediyor, onurlu
duruş, Türklük konularında da takip etmesini tavsiye ederiz. Ve
kendisine Türkeş'in şu sözlerini de hatırlatıyoruz: 'Burası
Türkiye'dir. Köyümüz, kentimiz neresi olursa olsun
Türkiye'dir. Türkiye'de yaşayan herkesin aşireti, etnik kökeni ne
olursa olsun hepsinin adı Türk'tür.'
ABD UYUŞTURUCU GERÇEĞİNİ YENİ Mİ FARK
ETTİ?
Kurulduğu ilk günden beri PKK şiddete ve teröre başvurmaktadır.
Teröristlerin yok edilmesi için çok sayıda şehit verildi, çok para
harcandı. Geride kalan yılların acı bilançosunu tekrarlayacak
değilim. Ancak yıllardır süren bu eylemlerin küresel aktörlerini,
tarihsel köklerini ve emellerini dikkate almadan yapılacak
analizlerin doğru olmadığını düşünüyorum.
Türkiye PKK ve arkasındaki destekçilerini bilmesine rağmen,
sızlanmakla yetinmiştir. Devletimizn arşivleri, PKK ve ABD
arasındaki ilişkileri kanıtlayacak belgelerle doludur. Her yıl
yayınlanan terör listelerinde PKK’nın da adını yer almasıyla
yetindik. Geçen hafta terörist liderlerinin ABD tarafından
‘uyuşturucu kaçakçısı’ ilan edilmesi bir terfi midir. ABD, bu
uyuşturucu gerçeğini yeni mi farketmiştir?
K. Irak’taki Kürt devleti ve Başbakan’ın BOP planındaki yeri iyi
analiz edildiğinde, içine girdiğimiz sürecin tam bir yıkım süreci
olduğu ortaya çıkacaktır. Ancak bu durumdan sadece AKP’yi sorumlu
tutmak da doğru değildir. Türkiye’nin çizdiği kırmızı çizgiler
tamamen silinmiş, hükümet başlarını çizdiği kırmızı çizgilere
uymaya başlamıştır.
ALKIŞLARLA KARŞILANANLAR MEKKE'DEN
GELMİYORDU
GELENLERDE EN UFAK BİR PİŞMANLIK VAR
MI?
Dün kortejler halinde sınırlarımızdan giren üniformalı
teröristlerin çaresiz insanlar olduğunu söylemek mümkün değil.
99'da teslim olanlar doğruca adelete teslim edilmişti. Oysa bugünkü
AKP hükümetinin Kandil'le kurduğu ilişki bu sonucu doğurdu. Dikkat
buyurunuz alkışlarla karşılanan 'Mekke-i Mükerreme'den dönen hacı
kafilesi değildir, ya da ekmek derdi için gittikleri yabancı
ellerden dönen gurbetçiler de değildir, askerden dönen mehmetçik
hiç değildir. Bunlar ellerine şehitlerin, bebeklerin,
binlerce vatandaşımızın kanı bulaşmış hain teröristlerdir.
Teslim olmak için değil de imralı canisinin isteğiyle
gelmişlerdir.
GELENLERDE PİŞMANLIK VAR MI?
Başbakan'ın ürkiye'yi bölmek için PKK'ya ihtiyacı kalmamıştır.
Artık farklı bir oyun ve aktörler vardır. Başbakan, 29 Ekim'de baş
aktörle görüşmeye gidecektir.
Elbette terör son bulmalı, şiddet ortadan kalkmalı, vatandaşlarımız
huzur bulmalı. Ancak elinde silahlarla ülkemizi tehdit eden
teröristlere tüm istediklerini silahsız çözme imkanı vermek dünyada
görülmemiştir. Bu mantık garabetiyle ne Çanakkale
savunulabilinirdi, ne Kurtuluş Savaşı kazanırdı.
AKP kadroları bölücülüğün yeni liderliğine soyundu. Bu yüzden
Kandil'den dönen eli kanlı teröristleri affetme görevi Başbakana
düşmektedir.