Bu adamlar niye dağda?
Abone olÜnlü romancı Yaşar Kemal sessizliğini Radikal'e bozdu. Kürt sorunu konusunda çarpıcı açıklamalar yaptı.
Türk edebiyetının önemli isimlerinden Yaşar Kemal Kürt
sorununda önemli açıklamalarda bulundu. Yazar, olması gerekenleri
ve yanlışları sıraladı. Türkler ile Kürtler'i hiçbir gücün
ayıramayacağını söyledi.
Radikal'den Cem Erciyes Yaşar Kemal ile söyleşi yaptı. Sıcak gündem
maddesine bir de ünlü romancının penceresinden bakın..
Uzun soluklu söyleşide İsmet Berkan ve Oral Çalışlar da bulundu.
Yaşar Kemal, ‘doğunun’ düzenini hatırlattı, Buradaki devlet
politikalarını, Kürtlerin yok sayılmasını, koruculuk sistemini, dil
yasağını anlattı.
‘Kimse çocuklarının ölmesini istemiyor, Kürt halkı barış
istiyor,’ dedi. Ve sözlerini şöyle tamamladı: “Kıssadan hisse,
Türkiye’nin savaş düşmanları birleşince...”
İşte söyleşiden öne çıkan başlıklar:
Yaşar Kemal: 80 yıl 'bu adamlar niçin dağlardadır' bir kere
düşünmedik. Bir insanı, halkı yok saymak, öldürmekten beterdir
Osmanlı'nın son yıllarında bir çok millet bağımsızlığını aldı.
Kürtler birçok olanakları varken bağımsızlık istemedi. Yanlıştan
çok ne var? Kürt yoktur, dili yoktur, dili kartkurttur... Bin
insanı halkı küçümsemek onları insandan saymamak öldürmekten
beterdir.
80 yıl bu adamlar niçin bunca yıllar dağda niye düşünmedik.
Vatandaşlık ödevlerini bekledik de, eğitim, sağlık, yatırım
devletin vereceği hizmetleri vermedik. İnsan olarak haklarını
vermek akla gelmedi.
Halkımız demokrasiye yatkın bir halktır. Bu kadar kışkırtmalara
rağmen bir iç savaş çıkmaması da bunu kanıtlar. Türkler de Kürtler
de hiçbir zaman ayrılmayı düşünmemişlerdir. Onları birbirinden
hiçbir güç ayıramayacaktır. Sanıldığı kadar zor değildir.
Kürt halkı gibi bir halk dağdakileri kolaylıklar indirir. Yediden
yetmişe kadar kimse kardeşlerinin çocuklarının hiçbir koşulda
ölmesini istemiyor.
Avrupa ülkelerinde azınlıklar vardır. Bunlar uzun yıllar
savaştılar, yendiler, yenildiler. Vakit erip gün gelince çoğu
ülkelerinin yönetemiyle anlaştılar, dillerine kültürleine
kavuştular.