Bu 6 seçenekten biri olacak
Abone olAK Parti'nin bu krizden çıkacak mı, çıkamayacak mı? Herkes bir sonraki adımı bekliyor. İşte madde madde olacaklar...
AKP kapatılma davasından en az hasarla kurtulmak için her yolu
deneyecek: Parlamento içi uzlaşma çabaları sonuç vermezse
referandum, o da sonuç vermezse yeni partiyle yola devam
edecek.
İŞTE AK PARTİ'NİN ÖNÜNDEKİ 6 ALTERNATİF
1- AKP, MHP ile anlaşır, Anayasa’yı değiştirir ve
kapatılmaktan kurtulur:
MHP’nin daha önce Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve türban
düzenlemesinde AKP ile işbirliği yapmış olması nedeniyle ilk akla
gelen seçenek buydu. Ancak türban konusunda AKP tarafından bir tür
kullanıldığını düşünen MHP bu sefer iktidar partisiyle birlikte
hareket etmek için aynı heyecanı göstermedi. Öte yandan MHP lideri
Bahçeli tarafından geliştirilen “partilerin kapatılmasını
engelleyip partililerin cezalandırılması” önerisi, liderleri
Erdoğan’ın siyasi yasaklı olması ihtimali nedeniyle AKP’lilerce
benimsenmedi. Şu günlerde, AKP yanlısı bazı medya kuruluşları ve
yazarlar MHP’yi 367 krizindeki ANAP ve DYP’nin durumuna düşüyor
olmakla eleştiriyorlar. Fakat MHP bu tür gözdağlarına iltifat
etmeyip krizi belli bir mesafeden izlemeyi tercih edeceğe benziyor.
Kaldı ki bu formülün, CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne gitmesi
kesin olacağı için sonuç alıcı olma şansı hayli
düşük.
2 - AKP, CHP ile anlaşır, Anayasa’yı değiştirir ve
kapatılmaktan kurtulur:
Her iki partinin, özellikle de liderlerinin son yıllarda
birbirlerine karşı amansız bir yıpratma stratejisi izlemeleri
nedeniyle en son akla gelen seçenek bu. Ülkenin ezici bir
çoğunluğu CHP lideri Baykal’ın, sandıkta yenemediği AKP’nin
kapatılıp Erdoğan’ın yasaklı kılınmasını arzuladığına inanıyor.
Buna karşılık aynı Baykal’ın aynı Erdoğan’ın siyasi
yasağını kaldırtmış olduğu da hatırlatılıyor. Baykal’ın
neler karşılığında AKP’yi ve Erdoğan’ı kurtarabileceği; Erdoğan’ın
da bunları kabul edip etmeyeceği belirsiz.
3 - AKP tek başına Anayasa’yı değiştirir, referanduma
gider, kazanır ve kapatılmaktan kurtulur:
MHP ve CHP ile uzlaşmanın imkansız olduğunu düşünen AKP’lilerin
önemli bir bölümü geriye bir tek referandum seçeneği kaldığını
düşünüyorlar. Her ne kadar AKP’liler referandum için gerekli olan
330 oya ulaşmada sorun yaşamayacaklarını, yani gruplarından 10 kişi
fire vermeyeceklerini düşünseler de böylesi bir gelişme pekala
mümkün. Muhtemel fireleri dengelemek için DTP’ye yönelmek
de parti içindeki Türk milliyetçilerinin tepkisine yol
açabilir. Öte yandan Cumhurbaşkanı Gül de doğabilecek
riskler nedeniyle referanduma yanaşmayabilir.
4- AKP Anayasa değişikliğine gitmez, savunmasını yapar ve
aklanır:
AKP’liler bir yandan Anayasa’yı değiştirmenin formülleri üzerinde
çalışırken diğer taraftan çok iddialı bir savunma hazırlığı
içindeler. Normal şartlarda mükemmel bir savunmayla bu
iddianamede dile getirilen iddiaların çoğunu geçersiz kılmak pekala
mümkün olurdu. Ancak Mahkeme’nin daha önceki 367 kararı
nedeniyle AKP’liler hiç ama hiç umutlu değiller.
5 - AKP Anayasa değişikliğine gitmez, savunmasını yapar ve
Hazine yardımının kesilmesi cezasına çarptırılır:
Anayasa’nın 69. maddesine Ekim 2001’de eklenen “Temelli
kapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasî
partinin Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun
bırakılmasına karar verilebilir” cümlesini krizden en
yumuşak şekilde çıkabilmenin yegane formülü olarak görenler var.
Çünkü Mahkeme böylece hem AKP’yi cezalandırmış, hem de
Türkiye’yi daha derin bir krizin içine çekmemiş olur.
Fakat şu an itibariyle böyle bir ara cezanın çıkması çok düşük bir
ihtimal olarak görülüyor. Fakat AKP dava sürecinde “laikliğe karşı
eylemlerin odağı” olmadığını kanıtlama yolunda üstün bir gayret
sergilerse ve bu çabalar toplum ve devlette AKP’ye kuşkuyla bakan
çevreler tarafından takdir edilirse durum değişebilir.
6 - AKP Anayasa değişikliğine gitmez, savunmasını yapar ve
kapatılır:
Toplumun büyük bir bölümü bu Anayasa ve Anayasa
Mahkemesi’nin bu yapısıyla, bu iddianameyle AKP’nin kapatılıp
Erdoğan başta olmak üzere çok sayıda partilinin yasaklı olmasını
mukadder görüyor. İşin ilginci en yukarıdan en aşağıya
kadar AKP’lilerin ezici çoğunluğu da aynı kanıda. Eğer böyle bir
gelişme yaşanırsa, yasaklı olmayan AKP’liler ya daha önce kurulmuş
veya davadan sonra kurulacak bir partiye geçer, yeniden
TBMM’de çoğunluğu oluşturur ve yeniden hükümeti kurarlar.
Erdoğan ve diğer milletvekillerinden yasaklı olacaklar da ilk
seçimlerde (ara seçim de olabilir) bağımsız olarak
seçilip Meclis’e dönebilirler. Bunlardan bazıları kabinede
bile yer alabilir; başbakan olup olamayacaklarıysa
tartışmalı. Ancak bu yeni parti de, daha kurulduğu andan
itibaren Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın sıkı denetimi altında,
her an bir kapatma davası açılacakmış gibi yoluna devam etmek
zorunda kalır.
Kaynak: Ruşen Çakır / Vatan