BTP'den kuşatılmış Türkiye mitingi
Abone olBTP Genel Başkanı Baş, son zamanlarda milleti birarada tutan değerlerin, bayrak, din, vatan, bağımsızlık, birlik ve beraberlik gibi konuların tartışmaya açıldığını söyledi.
BTP tarafından düzenlenen ve Genel Başkan Prof. Dr. Haydar
Baş'ın konuşmacı olarak katıldığı 'Kuşatılan Türkiye' mitingi, on
binlerce kişinin katılımıyla bugün Trabzon Atatürk Alanı'nda
gerçekleştirildi. BTP Genel Başkanı Baş, son zamanlarda milleti
birarada tutan değerlerin tartışma konusu edildiğini; bayrak, din,
vatan, bağımsızlık, birlik ve beraberlik gibi konuların tartışmaya
açıldığını kaydederek, "Yapılmak istenen şey, milli hassasiyeti
devreden çıkarmak ve bir hiç olarak göstermektir. Bir yandan
milliyetçilik küçümsenirken, diğer yandan devleti ve milleti
ortadan kaldıran her şey demokrasi adı altında yüceltilmektedir. Bu
değerlere sahip çıkan ve sahip çıkılması gerektiğini anlatan
insanlarsa şovenist suçlamasıyla devre dışı bırakılmak
istenmektedir" dedi. Geçtiğimiz hafta içinde Trabzon'da yaşanan
olaylara da değinen Prof. Dr. Baş, bir kısım insanların bu
olaylarla kendisi arasında bağlantı kurmaya çalıştığını belirterek,
"Ömrüm boyunca milli birlik ve beraberliği anlatan ben, bir
provokatör olarak gösterilmek isteniyorum. Hayatımın hiçbir
döneminde savunduğum değerler için hukuk dışı bir yol kullanmış
değilim. Trabzon'da bir süre önce meydana gelen bayrak hassasiyeti
sonrasında yaşanan suni gündem ise dış güçlerin etkisi dikkate
alınarak değerlendirilmelidir. Bu çerçevede dikkat ederseniz,
milletin direnci ve milli değerlere olan bağlılığı gereksiz
gösterilmek istenmektedir. Türkiye'nin bulunduğu coğrafya, dünyanın
en stratejik bölgesidir. Bizim bu topraklar üzerinde binlerce
yıllık bir geçmişimiz vardır. Şimdi bize 'bu topraklardan
çıkacaksınız' deniliyor. AB üzerinden üretilen yalanlarla ülke
bölünmek isteniyor. Son günlerde yaşananlar sağduyu sahibi her
vatandaşımızı endişeye ve dehşete düşürmesi gereken olaylardır"
diye konuştu. Konuşmasında, hükümetin dış politikalarını da
eleştiren BTP Genel Başkanı, "AK Parti, iktidara geldiği günden
beri Türkiye'nin savunma hattı Kıbrıs'ı elden çıkarma noktasına
gelmiştir. Türkiye'nin bu iktidar döneminde Kıbrıs diye bir davası
kalmamıştır. Hükümet, Annan Planı'nı kabul edip referanduma sunarak
KKTC'nin sonunu hazırladı. Kıbrıs'ı devreden iktidar, görülüyor ki,
şu anda Büyük Ortadoğu Projesi'nin (BOP) temsilciliğine
soyunmuştur. Küresel güçler ve onların yerli işbirlikçileri sadece
ülkemizin kaynaklarını sömürmekle kalmayıp ülkemizin parçalanması
politikasını BOP üzerinden devreye sokmaya çalışmaktadırlar. Bugün
Sevr, yeniden önümüze konulmaya çalışılmaktadır. AK Parti
iktidarının taşeronluğunu yaptığı BOP'un kod adı 'Sevr'dir.
İktidar, bu projeyle Türk coğrafyasını, ABD işgal kuvvetlerine de
açmaktadır" şeklinde konuştu.