BTP'den istismar eleştirisi
Abone olBTP Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Berk, İbrahim Berk, hükümetin başörtüsü başta olmak üzere milletimizin mustarip olduğu meseleleri çözmediğini iddia etti.
BTP Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Berk, AKP kadrosunun
geçmişte başörtüsü etrafında gerilim üretip milletle devleti karşı
karşıya getirerek yasağı perçinlediğini ifade ederek, iktidarları
döneminde ise 180 derece dönüş yaparak ‘sözde’ çözümü Avrupa
Birliği’ne ihale ettiğini iddia etti. AKP’nin üç yıllık iktidarı
boyunca devletin en dokunulmaz zannedilen kavramlarının içini
boşalttığını, MGK başta olmak üzere kurumları tasfiye ettiğini
ifade eden Berk, “Ne hikmetse YÖK ve başörtüsü olayında bin bir
amatörlük sergiliyerek ‘acziyet’ içinde olduklarını söylemekten
adeta memnun oldukları görüntüsü vermişlerdir” dedi. Çözüm AB’ye
havale edilince... Başörtüsü konusunda gerçekten ortada hukuki,
yasal bir engel olmamasına rağmen yanlış uygulamalara son verecek
kararlılık ortaya koymak yerine işi AB başkentlerine havale
etmesinin sebebini sorgulayan Berk, şu görüşleri seslendirdi:
“(İktidar aman gerilimin tarafı olmayalım, bu işi mutabakatlarla
çözelim) masum gerekçeleri ile başörtüsüne uzanan işgalci ellerden,
Hıristiyan AB’den mutabakat almaya çalışmıştır. En dindar ve
milliyetçi insanları, kendi devletine yabancılaştırarak Haçlı
kurumlarından medet umar hale getirmişlerdir. Bu mantık ve bahane
ile AB istekleri doğrultusunda misyonerliğin önü açılmış, Patrik
ekümen ilan edilmiş, apartmanlarda 35 bin kilise evi açılmış,
sokaklarda 5 milyon İncil dağıtılmasına, onbinlerce gencimizin
Hıristiyan olmasına ortam hazırlanmıştır.” Yeni bir oyun daha 3.5
yıllık iktidarları boyunca başörtüsüne serbestlik gelecek yalanı
ile AB’nin ateşine atılan ama bu oyunu daha fazla sürdüremiyeceğini
anlayan iktidarın şimdilerde yeni bir oyun tezgahlama peşinde
olduğuna işaret eden Berk, “Kadınların erkeklerle başı açık ve
karışık Cuma namazı kılma oyunu bu yeni seneryonun habercisidir”
dedi. Erdoğan da tezgahın içinde “Başörtüsü düşmanlarının cami
içinde tezgahladıkları bu eylemin fikir babasının başbakanın derin
kadrosundan bir ismin eşi olması ve bu kişinin misyoner bir kolej
vakfı ve ABD’deki Yahudi lobisinin dergisinin yayın yönetmenliğini
yapması tesadüf değildir” diyen Berk, şunları ekledi: “İktidar
uğruna başörtüsünü gösterip istavroz çıkarttıranlar, Çankaya uğruna
kendileri gibi milletimizi de kendi değerlerinden koparıp farklı
inanan insan yapmaya çalışıyorlar. Hem de en tehlikeli biçimde.
Başbakan, bu tezgahın baş aktörü olan aileye sahip çıkıp ajitasyon
yapıyor. ‘Ne yapalım yani yuvasını mı yıkalım’ diyerek meseleyi
saptırıyor. Böylece dini yıkmak isteyenlere arka çıkıyor.
Başbakan’a sesleniyoruz; Zapsu’nun yuvası mı, yoksa milletimizin
inancı mı korunmaya değer? Sayın Erdoğan milletimizin imanını en
çirkin fitneyle yıkmak isteyenlerin, fitne yuvasını koruyarak
iktidar safını netleştiriyor. Milletimizin imanına, örfüne–adetine,
değerlerine, millet ve devletine sahip çıkan yuvaları bir bir
gayr–ı hukuki tezgahla hedef alan iktidarın Zapsu’nun yuvasına
sahip çıkması boşuna değil. Ancak, artık mızrak çuvala sığmıyor.
Milletimiz uyanıyor ve uyarıyor. Erdoğan’ın Çankaya konforu için
başörtüsü gibi bedeller ödemeye eskisi gibi kolayca milletimizi
razı edemeyecekler. Çünkü milletimiz, artık kirli oyunun ve pis
senaryonun şifrelerini bir bir çözüyor.”