BTP kampanyaya hayır diyor
Abone olBTP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Kepekçi, bir yerden düğmeye basılmışçasına silah taşıma ruhsatını engellemeye dönük yayınlara dikkat çekti.
BTP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Kepekçi, son dönemde medyada yer
alan silahlanma karşıtı haberlerin spekülasyondan ibaret ve bunun
resmi silah taşıma hakkını gasp etmeye yönelik olduğunu belirtti.
Öküz altında buzağı arıyorlar BTP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Ahmet
Hamdi Kepekçi, son zamanlarda basın yayın organlarında ortak bir
yerden düğmeye basılmışçasına silah taşıma ruhsatını engellemeye
dönük yayınlar yapıldığına dikkat çekti. Kepekçi, “Maganda
kurşunlarını örnek gösterip, ruhsatlı silahlara engel olmak
isteyenler öküz altında buzağı aramaktadır” dedi. İnsanımız
savunmasız bırakılacak Devletlerde esas olanın millet olduğunu
kaydeden Dr. Kepekçi, “Devletin şartları yerine getiren vatandaşına
bir takım haklar sağlamasından daha doğal ne olabilir ki?” diye
sordu. Kepekçi, “Halkımız yapılmak istenenin ‘ülkemiz üzerinde
işgal senaryolarının yoğun olarak konuşulduğu günümüzde, insanımızı
savunmasız bırakmak olduğunu’ ifade etmektedir” dedi. Bağımsız
Türkiye Partisi Genel Başkan Yardımcısı Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi,
son zamanlarda basın yayın organlarında, düğmeye basılmışçasına
silah taşıma ruhsatını engellemeye dönük yayınlar yapıldığına
dikkat çekti. Kepekçi yaptığı yazılı basın açıklamasında şunları
kaydetti: “Toplum yanlış bilgilendirilmekte ve resmi silah taşıma
hakkı gasp edilmeye çalışılmaktadır. Maganda kurşunlarını örnek
gösterip, ruhsatlı silahlara engel olmak isteyenler dana altında
buzağı aramaktadır. Silah ruhsatları, Ateşli Silahlar ve Bıçaklar
Hakkındaki Kanun ve Yönetmeliklere göre verilmektedir. Ruhsat
alabilmek için uygun koşulları taşımak ve 17 madde olarak ifade
edilen mani hallerin bulunmaması gerekmektedir. Sosyal, ekonomik
koşulların gerçekleşmesi ve psikolojik, nörolojik ve fiziki
rahatsızlık bulunmadığının resmi olarak belgelenmesi gerekmektedir.
Görüldüğü gibi ruhsat almak oldukça kapsamlı bir hak edişi
gerektirmektedir. Suni olarak oluşturulan silah bırakma
kampanyaları ile toplum içinde silah taşıma ruhsatı olanlara karşı
bir husumet oluşturulmak istenmektedir. Hak edenin silahından niçin
rahatsızlık duyulmaktadır. Halkımız yapılmak istenenin, “ülkemiz
üzerinde işgal senaryolarının yoğun olarak konuşulduğu günümüzde,
insanımızı savunmasız bırakmak olduğunu” ifade etmektedir. Ruhsatlı
silah taşımanın engellenmesine dönük kamuoyu oluşturmanın gayesi,
suçun engellenmesi ise, bunun yolu hakların gasp edilmesi değildir,
bilakis hukuki kurallar ve yaptırımların devreye konmasıdır.
Nitekim incelendiğinde görülecektir ki, suçun işlenmesinde ruhsatlı
silahlar değil, ruhsatsız silahlar kullanılmaktadır. Kötü niyetli
bir insanın illa da ruhsatlı silah almasına gerek yoktur. Yerden
alınan bir taş parçası ile de karşısındakine zarar verebilir. Yine
vatandaşımız ruhsatlı silahı bir tedbir olarak taşımaktadır. Bu
konuda ise, halkımız, “Kolluk kuvvetleri var diye para kasalarından
mı vazgeçiyoruz, dükkânlar ve evlerimizi kilitlemekten mi
vazgeçiyoruz” demektedir. Nasıl ki, bütün tedbirlere rağmen trafik
ehliyetinin kötü kullanımı, ehliyetlerin kaldırılmasını
gerektirmeyip, hukuki bir süreci gerektiriyorsa; aynen bunun gibi
ruhsatlı bir silahın uygunsuz kullanımı söz konusu olursa, bu cürüm
de hukuki bir süreci gerektirmektedir. Zaten ilgili kanun
maddelerinde bu ifade edilmiştir.”