Şakir Süter sağlığına kavuştu

Abone ol

Türk basının usta gazetecilerinden Şakir Süter sağlığına kavuştu. Süter, uzun süren ölüm-kalım mücadelesinden sonra okurlarına yeniden 'merhaba' dedi.

Türk basınının usta kalemlerinden Şakir Süter sağlığına kavuştu. Okurlarına uzun bir aradan sonra " yazısıyla 'merhaba' diyen Süter, ölümle yaşam arasındaki o ince çizgiden nasıl döndüğünü anlattı:

Yazı: Şakir Süter
Kaynak:  


Sizleri bilmem ama ben “kaderci” olmasam da “kadere” inanırım.

Bu cümleden hareketle...

İyi ki; 18 Mart 2005’te merdivende kayıp sol el bileğim ile sağ köprücük kemiğimi kırmışım!

İyi ki vücudum; bir ay sonra köprücük kemiği ameliyatımda kullanılan çivilerden birine “git lan” demiş..

Bunun sonucunda; iyi ki, ikinci kez köprücük kemiği ameliyatı olmuşum!

Değerli ortopedistlerimizden Prof. Dr. Azmi Hamzaoğlu, elimden eksik etmediğim...

“Yercesine” tükettiğim sigaraya bakıp; iyi ki “git lan” dememiş:

- Kendilerine nikotin yükleyen insanları ameliyat etmiyorum!

İyi ki, 1 Mayıs 2005’te hastaneden çıkarken müthiş bir öksürükle tanışmışım!

İyi ki o öksürük, günün her saati boğazımı “yırtarcasına” devam etmiş.

........

“2. Köprücük Kemiği Ameliyatı” başarıyla tamamlandıktan sonra iyi ki öksürükten kurtulmak için Prof. Turgay Çelikel’e gitmişim.

Turgay Hoca; tatile çıkarken duyduğu kuşkuyla birlikte beni Prof. Mustafa Yüksel’e havale etmiş.

İyi ki, Prof. Yüksel nefes borumda, çatalın üzerinde öksürük trafiğimi ayarlayanın gerçekte bir “tümör” olduğunu tespit edip, o tümörü gırtlağından yakalamış!

Bütün bu “iyi ki”leri alt alta sıralamak yetmiyor.

İyi ki, Dr. Eser Alptekin gibi bir dostum varmış.

Alptekin’e “böyleyken böyle” girizgahından sonra “şimdi ben ne yapacağım?” diye danıştım.

Eser Alptekin iyi ki, “derhal Prof. Göksel Kalaycı ile temasa geçiyorsun” demiş bana.

İyi ki; değerli dostum, Doç. Dr. Alper Toker de bana “yol göstericilik” etmiş.

Ve iyi ki, bir aylık süreçte...

Tıp dünyasında kiminle görüştüysem; her biri, hiç komplekssiz şu tavsiyede bulunmuş:

- Çok riskli bir cerrahi müdahale gerekiyor ama Göksel Hoca ameliyat edecekse, gözünü yum ve ameliyata gir!

Ve ben... İyi ki kadere inanan bir insanmışım.

Önce Allah’a, sonra da Prof. Göksel Kalaycı ve ekibine güvenip, içimde hep hissettiğim dost ve yakınlarımın hayır-dualarıyla “bıçak altına” yatmışım.

........

Eeeeeee, sonuç?!.

Altı ay önce düşerek bir yerlerimi kırmayıp peş peşe “kırık” ameliyatları geçirmesem, bugün ne mi yapıyor olacaktım?

1- Yine elimde sigara “keyfediyor” ya da “yok oluşa” doğru, elde sigara koşar adım ilerliyor olacaktım.

2- Birileri benden, “rahmetli çok sigara içerdi; ölümü sigaradan oldu” diye söz ediyor olacaktı.

Pekiyi, şu anda durum nedir?

Efendim, 40 yıldır sürdürdüğüm “sigara keyfine” son verdim.

Türkçesi; sigarayı bıraktım. Daha Türkçesi:

- Sigara beni 40 yılın sonunda pes ettirdi. Bir daha o meretle güreş tutmaya hiç niyetim yok!

Evet evet.. İyi ki kadere inanıyorum ve iyi ki merdivenden düşüp bir yerlerimi kırmışım altı ay önce...

Hem tümöre ulaştık bu süreçte erkenden.

Hem tümörden kurtulduk, hem sigaradan.

Şimdi her şey daha güzel...

Kendimi “yeniden doğmuş gibi” hissediyorum.

Hepinize kucak dolusu sevgilerle yeniden merhaba.

Günün Önemli Haberleri